"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava, muris muvazaası sebebine dayalı tapu iptali ile tescil bu olmadığı takdirde tenkis ve ayrıca beklenen miras hakkından mirascının tek yanlı feragatının geçersizliğinin tespitine ilişkindir. Davada öncelikle çözümlenmesi gereken, muris muvazaası koşullarının gerçekleşmiş olup olmadığının tespiti, gerçekleştiği takdirde mirasçının tek yanlı olan beklenen miras hakkından feragatnamesine değer verilip verilemeyeceği noktasında toplanmaktadır. Beklenen miras hakkına ilişkinh tek yanlı feragatname TMK'nun miras hükümleri bölümünde düzenlenen ölüme bağlı bir tasarruf niteliğinde olmadığı göz önünde alındığında temyiz incelemesi görevi Dairemiz'e ait bulunmamaktadır. Dosyanın temyiz incelemesi için gönderildiği Yargıtay 14. Hukuk Dairesi, Yargıtay 1. Hukuk Dairesi'nin görevli olduğunu belirterek gönderme kararı vermiş, Yargıtay 1. Hukuk Dairesi de Dairemiz'in görevli bulunduğunu açıklayarak dosyayı Dairemiz'e göndermiştir....
a vasi tayin edilmesi gerektiğini belirterek tapu kaydının iptali ile payı oranında adına tescilini istemiş, yargılama aşamasında muris muvazaası hukuksal nedenine dayanıldığını belirtilmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iptali istenen işlemi yapan davacının babası hayatta iken muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal tescil davası açılamayacağı, öte yandan mirasbırakanın işlem tarihi itibari ile ehliyetli olduğunun ... Kurumu'nca saptandığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir Kararı, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hâkimi ...'ün raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....
-KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı pay oranında tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, miras bırakanın iradesinin paylaştırmaya yönelik olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; miras bırakan tarafından mirasçılardan Yaşar ve Selim'e herhangi bir kazandırmada bulunulmadığı anlaşıldığından mahkemenin miras bırakanın hak ve nesafet kuralları gereğince paylaştırma yaptığı şeklinde kabulü doğru değil ise de eldeki davada muris muvazaası iddiasının kanıtlanamadığı anlaşıldığından sonucu itibariyle doğru olan kararın bu gerekçeyle ONANMASINA, aşağıda yazılı 0.90.-TL. bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 20.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ve muvazaa iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademedeki istek ise tazminat istemlerine ilişkindir. Birleşen davada muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil isteminde bulunulmuştur. Mahkemece asıl davada mülkiyet aktarımı isteminin reddine, tazminata yönelik istemin ise kabulüne karar verilmiş, birleşen dava reddedilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dosya içeriğine göre dava, muris/kardeş ...'nın silahlı saldırı sonucunda kasten öldürülmesi iddiasına dayalı destekten yoksun kalma ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Dosyanın Yargıtay Yasasının 14. maddesine göre temyiz inceleme görevi Yüksek Yargıtay 4. Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenlerle dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 16.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Hemen belirtilmelidir ki, pay oranında açılan muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davalarda dava değeri davayı açan mirasçı veya mirasçıların her birinin payına isabet eden değerdir. Öte yandan, muris muvazaasına dayalı eldeki davada, davalılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığı, her bir davalı yönünden ayrı değerlendirme yapılması gerektiği de ortadadır. Somut olayda, davalılara temlik edilen taşınmazın keşfen saptanan toplam 379.824,98 TL değeri üzerinden davacıların 1/6 miras payına karşılık gelen değer 63.304,16 TL olup, anılan değerin 2020 yılı itibarıyla temyiz kesinlik sınırı olan 72.070,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmaktadır. Temyiz kesinlik sınırının içinde kalması nedeniyle temyiz kabiliyeti bulunmayan kararlar hakkında 01.06.1990 tarihli 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay tarafından da karar verilebilecektir....
Hemen belirtilmelidir ki, pay oranında açılan muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davalarda dava değeri davayı açan mirasçı veya mirasçıların her birinin payına isabet eden değerdir. Öte yandan, muris muvazaasına dayalı eldeki davada, gerek davacılar, gerekse davalılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığı, ihtiyari dava arkadaşlığı bulunan her bir davacı ve davalı yönünden ayrı değerlendirme yapılması gerektiği kuşkusuzdur. Somut olayda, davalı ...'e temlik edilen taşınmaz payının keşfen belirlenen toplam 140.032,19 TL değeri üzerinden davacıların 1/3 miras payına karşılık gelen 46.677,39 TL'nin 2021 yılı itibarıyla temyiz kesinlik sınırı olan 78.630,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmaktadır. Temyiz kesinlik sınırının içinde kalması nedeniyle temyiz kabiliyeti bulunmayan kararlar hakkında 01.06.1990 tarihli 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay tarafından da karar verilebilecektir....
Hemen belirtilmelidir ki, pay oranında açılan muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davalarda dava değeri davayı açan mirasçı veya mirasçıların her birinin payına isabet eden değerdir. Öte yandan, muris muvazaasına dayalı eldeki davada, davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığı, her bir davacı yönünden ayrı değerlendirme yapılması gerektiği de ortadadır. Somut olayda, davalıya temlik edilen taşınmazların keşfen saptanan toplam 217.588,09 TL değeri üzerinden davacıların 3/20 miras payına karşılık gelen değer 32.638,21 TL olup, anılan değerlerin 2020 yılı itibarıyla temyiz kesinlik sınırı olan 72.070,00TL’nin altında kaldığı anlaşılmaktadır. Temyiz kesinlik sınırının içinde kalması nedeniyle temyiz kabiliyeti bulunmayan kararlar hakkında 01.06.1990 günlü 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay tarafından da karar verilebilecektir....
Hemen belirtilmelidir ki, pay oranında açılan muris muvazaası hukuki nedenine dayalı davalarda dava değeri davayı açan mirasçı veya mirasçıların her birinin payına isabet eden değerdir. Öte yandan, muris muvazaasına dayalı eldeki davada, davalılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığı, her bir davalı yönünden ayrı değerlendirme yapılması gerektiği de ortadadır. Somut olayda, davalı ...'ya temlik edilen taşınmazın keşfen saptanan toplam 180.000,00 TL değeri üzerinden davacı ...'in 5/20 miras payına karşılık gelen değer 45.000,00 TL, davacılar ...'in 3/20 miras payına karşılık gelen değer 27.000,00 TL olup anılan değerlerin 2020 yılı itibarıyla temyiz kesinlik sınırı olan 72.020,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmaktadır. Temyiz kesinlik sınırının içinde kalması nedeniyle temyiz kabiliyeti bulunmayan kararlar hakkında 01.06.1990 günlü 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay tarafından da karar verilebilecektir....
Hemen belirtilmelidir ki, pay oranında açılan muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davalarda dava değeri davayı açan mirasçı veya mirasçıların her birinin payına isabet eden değerdir. Öte yandan, muris muvazaasına dayalı eldeki davada, davalılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığı, her bir davalı yönünden ayrı değerlendirme yapılması gerektiği de ortadadır. Somut olayda, davalılara temlik edilen taşınmazın keşfen saptanan toplam 228.786,00TL değeri üzerinden davacı ..., Habibe, Aynur, Yeter'in 6/64 miras payına karşılık gelen değer 21.448,68 TL, davacı ..., Hasan'ın 3/64 miras payına karşılık gelen değer 10.724,34 TL olup, anılan değerin 2020 yılı itibarıyla temyiz kesinlik sınırı olan 72.070,00-TL’nin altında kaldığı anlaşılmaktadır....