Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, davacının kendi alacaklısına karşı daha önce temerrüde düştüğü ve temerrüde düştükten sonra davalıya borç para verdiği anlaşıldığından bu yöne ilişkin somut zarar iddiası ispat edilememiş ise de davanın munzam zarar istemine ilişkin olması nedeniyle Dairemizin yerleşik içtihatları doğrultusunda sepet formülüne göre munzam zarar hesabı yapılacaktır.Bu durumda, munzam zararın tespit edilebilmesi için borçlunun temerrüde düştüğü tarihten ödemenin gerçekleştirildiği güne kadar geçen süre içerisinde her yıl itibarı ile gerçekleşen yıllık enflasyon artış oranı, bu oranın eşya fiyatlarına yansıma durumu, mevduat ve Devlet tahvillerine verilen faiz oranları, Türk Lirası karşısında döviz kurlarına ilişkin değişiklik listeleri davacıdan istenmek, gerektiğinde bunları ilgili resmi kurum veya kuruluşlardan araştırmak, bu sahada uzman bilirkişi görüşünden de yararlanılmak suretiyle bu süre içerisindeki para değerinin düşmesi, alım gücü azalması nedeniyle alacaklının maruz kaldığı zarar...

    Davacı dava dilekçesinde temerrüt faizi ile karşılanmayan munzam zarar talebinde bulunmuştur. Munzam zarar borçlu temerrüde düşmeden borcunu ödemiş olsaydı alacaklının mal varlığının kazanacağı durum ile temerrüt sonucunda ortaya çıkan durum arasındaki farktır. Başka deyişle; temerrüt faizini aşan ve kusur sorumluluğu kurallarına bağlı zarar şekilde tanımlanabilir. Türk Borçlar Kanunun 122. maddesi kapsamında munzam zararın talep edilebilirliği bir şartı da alacaklının mevcut olan zararını açık ve somut bir şekilde ispat etmesi gerekir. Faizi aşan zararın ödenebilmesi için uğranılan zararın varlığı ile miktarının ispatlanması gerekir. Bu açıklamalar ışığında davacının zararını somutlaştırarak zarar iddiasını ispat edecek delilleri ortaya koyması gerekir. Ancak dava dilekçesi ve yargılama aşamasındaki beyanlar uyarınca, sadece ekonomik koşullardaki olumsuzluklar nedeni ile paranın satın alma gücünde meydana gelen azalmanın munzam zararın ispatı için yeterli değildir....

      Davacı dava dilekçesinde temerrüt faizi ile karşılanmayan munzam zarar talebinde bulunmuştur. Munzam zarar borçlu temerrüde düşmeden borcunu ödemiş olsaydı alacaklının mal varlığının kazanacağı durum ile temerrüt sonucunda ortaya çıkan durum arasındaki farktır. Başka deyişle; temerrüt faizini aşan ve kusur sorumluluğu kurallarına bağlı zarar şekilde tanımlanabilir. Türk Borçlar Kanunun 122. maddesi kapsamında munzam zararın talep edilebilirliği bir şartı da alacaklının mevcut olan zararını açık ve somut bir şekilde ispat etmesi gerekir. Faizi aşan zararın ödenebilmesi için uğranılan zararın varlığı ile miktarının ispatlanması gerekir. Bu açıklamalar ışığında davacının zararını somutlaştırarak zarar iddiasını ispat edecek delilleri ortaya koyması gerekir. Ancak dava dilekçesi ve yargılama aşamasındaki beyanlar uyarınca, sadece ekonomik koşullardaki olumsuzluklar nedeni ile paranın satın alma gücünde meydana gelen azalmanın munzam zararın ispatı için yeterli değildir....

        Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının talebinin mümkün olmadığını, başvurunun dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmektedir.Davacı dava dilekçesinde temerrüt faizi ile karşılanmayan munzam zarar talebinde bulunmuştur. Munzam zarar borçlu temerrüde düşmeden borcunu ödemiş olsaydı alacaklının mal varlığının kazanacağı durum ile temerrüt sonucunda ortaya çıkan durum arasındaki farktır. Başka deyişle; temerrüt faizini aşan ve kusur sorumluluğu kurallarına bağlı zarar şekilde tanımlanabilir. Türk Borçlar Kanunun 122. maddesi kapsamında munzam zararın talep edilebilirliği bir şartı da alacaklının mevcut olan zararını açık ve somut bir şekilde ispat etmesi gerekir. Faizi aşan zararın ödenebilmesi için uğranılan zararın varlığı ile miktarının ispatlanması gerekir. Bu açıklamalar ışığında davacının zararını somutlaştırarak zarar iddiasını ispat edecek delilleri ortaya koyması gerekir....

          Tapu iptali ve tescil isteğinin reddine, kademedeki isteğin kabulü ile “982.00 YTL tapu masrafı ve 20.250.00 YTL satım bedelinin dava tarihi olan 06.04.2004 tarihine kadar işlemiş taleple bağlı kalınarak 77.222.30 YTL yasal faiz alacağı ile dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, taleple bağlı kalınarak 20.000.00 YTL munzam zararın dava tarihi olan 06.04.2004 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine” dair verilen ilk hükmün taraflarca temyiz edilmesi üzerine Dairemizce, özetle “... Davacının tüm temyiz itirazlarının reddine, davalının munzam zarar alacağına hasren yaptığı temyiz itirazının kabulü ile munzam zarardan kaynaklanan alacak somut olarak kanıtlanamadığından bu bölüm istemin reddine karar verilmesi...” gereğine değinilerek bozulmuştur....

            Maddesine göre de munzam zarara uğradıkları gerekçesi ile şimdilik 500,00 TL munzam zarar olmak üzere kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini talep etmek sureti iş bu dava ikame edildiğini, öncelikle belirtmek gerekir ki, talep edilen "munzam zarar" trafik poliçesi teminat haricinde bir zarar olup müvekkili şirketten talep edilmesinin mümkün olmadığını, .../1 nolu araç maddi hasar talebine istinaden davacı asilin aracının tamir ettirmesi akabinde 25.03.2019 tarihinde 22.500,00-TL ödeme yapıldığını, daha sonrada davacı vekili tarafından müvekkili şirket aleyhine yapılan Sigorta Tahkim Komisyon'u başvurular sonunu kararlara istinaden bakiye 10,00-TL ve 4.040,00-T olmak üzere toplamda 4.050-TL araç maddi hasar ödemeleri yapıldığını, davacı vekili ülkemizdeki yüksek enflasyonun varlığından bahsederek munzam zararı olduğunu iddia etmekte olduğunu ancak ülkede salt yüksek enflasyon bulunması munzam zararın varlığı için yeterli olmadığını, enflasyonun varlığı munzam...

              Maddesine göre de munzam zarara uğradıkları gerekçesi ile şimdilik 500,00 TL munzam zarar olmak üzere kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini talep etmek sureti iş bu dava ikame edildiğini, öncelikle belirtmek gerekir ki, talep edilen "munzam zarar" trafik poliçesi teminat haricinde bir zarar olup müvekkili şirketten talep edilmesinin mümkün olmadığını, .../1 nolu araç maddi hasar talebine istinaden davacı asilin aracının tamir ettirmesi akabinde 25.03.2019 tarihinde 22.500,00-TL ödeme yapıldığını, daha sonrada davacı vekili tarafından müvekkili şirket aleyhine yapılan Sigorta Tahkim Komisyon'u başvurular sonunu kararlara istinaden bakiye 10,00-TL ve 4.040,00-T olmak üzere toplamda 4.050-TL araç maddi hasar ödemeleri yapıldığını, davacı vekili ülkemizdeki yüksek enflasyonun varlığından bahsederek munzam zararı olduğunu iddia etmekte olduğunu ancak ülkede salt yüksek enflasyon bulunması munzam zararın varlığı için yeterli olmadığını, enflasyonun varlığı munzam...

                Kararı, davacı vekili ve davalı vekili temyiz etmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. ...- Dava, munzam zarar iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda açıklanan gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir....

                  ödemeyerek kusuru ile borcun tahsil edilmesini engellediği için müvekkilinin uğradığı munzam zararı karşılamakla yükümlü olduğunu, Yargıtay kararında ayrıntılı anlatıldığı------ düşmesi durumu göz önüne alınarak müvekkili yararına munzam zarar olduğuna, bu zararın hesaplanması amacıyla dosyaya bilirkişi atanmasına, haklı davanın kabulüne, müvekkilinin alacağını zamanında tahsil edememesinden kaynaklanan belirsiz olan munzam zararının şimdilik ---- davalıdan avans faizi ile tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir....

                    somut olayımızda davacı tarafın böyle bir hususu iddia ve ispat edemediği, tam tersine "munzam zarar" kapsamı dışında kalan ve enflasyona bağlı muhtemel gelir kaybının karşılanmasının talep edildiği, munzam zararın, dava açıldığı tarihte, davacı tarafından bilinen, gerçekleşen ve temerrüt faiziyle karşılanamayan zarar olduğu, gerek eski Borçlar Kanununun 105. gerekse TBK.nun 122.maddesinde, zararın temerrüt faizinden fazla olduğu takdirde munzam zarar talep edilebileceği belirtilmiş olup, gerek öğreti, gerekse Yargıtay’ın yerleşik kararlarına göre, munzam zarar olası bir zarar olmadığı, davacının iddia ve talep ettiği gibi “muhtemel kar” ya da “Farz edilen gelir” kabul edilmediği, somut olaylar nedeniyle gerçekleşen zarardan, temerrüt faiziyle karşılanan kısmı aşan zarar varsa bu husus inandırıcı bir biçimde kanıtlanabilirse ve de davalının kusuru /temerrüdü ile zarar arasında illiyet bağı kurulabilirse, bu koşullarda munzam zarar talep edilebileceği, esasen davacının da somut bir zarardan...

                    UYAP Entegrasyonu