Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu bağlamda aşkın (munzam) zarar alacaklısı, TBK’nın 122. maddesine dayalı olarak tazminat talebinde bulunabilmesi için öncelikle kaynağı ne olursa olsun evvela bir alacağı olduğunu, borçlunun temerrütte bulunduğunu, illiyet bağını ve bu alacağını tahsil edememesinden veya geç ödeme yapılmasından doğan ve duruma göre malvarlığında azalma veya engellenen kazançlardan oluşan zararını kanıtlamak durumundadır. Aşkın (munzam) zararın talebinde varlığı iddia olunan zararın, yine alacaklı tarafından yasal ispat vasıtalarıyla somut, inanılır ve açık bir biçimde ispatlaması gerekir. Başka bir anlatımla, alacaklı tarafça aşkın (munzam) zarar olgusu, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 194. maddesi gereğince ispata elverişli şekilde somutlaştırılarak ileri sürülen iddianın ispatı için gerekli tüm deliller somut olarak ortaya konulmalıdır....

    Davalı tarafın sigorta poliçesinden kaynaklanan sorumluluğu olduğu bu sorumluluğunun mahkeme kararı ile tespit edildiği, kazaya sebebiyet verenlerin kusurlu olduğu ancak kazada ve kaza sebebi ile açılan tazminat davasında davalının kusuru olmadığı, tazminat davasının karara çıkmasından sonra icra takibi açıldığında davalının kararı istinaf etmediği, icra takibi açıldığında makul sürede mahkeme hükmü gereğince doğan borcunu ödediği, tespit edilmiştir. Davacının munzam zararına sebebiyet verenin bizatihi davalı sigorta şirketi olduğuna dair somut belge ve delil olmadığından davacının davalıdan talep edebileceği munzam zarar tazminat alacağı bulunmadığını beyan etmiştir....

      Bu bağlamda aşkın (munzam) zarar alacaklısı, 6098 sayılı Kanun’un 122 nci maddesine dayalı olarak tazminat talebinde bulunabilmesi için öncelikle kaynağı ne olursa olsun evvela bir alacağı olduğunu, borçlunun temerrütte bulunduğunu, illiyet bağını ve bu alacağını tahsil edememesinden veya geç ödeme yapılmasından doğan ve duruma göre malvarlığında azalma veya engellenen kazançlardan oluşan zararını kanıtlamak durumundadır. Aşkın (munzam) zararın talebinde varlığı iddia olunan zararın, yine alacaklı tarafından yasal ispat vasıtalarıyla somut, inanılır ve açık bir biçimde ispatlaması gerekir. Başka bir anlatımla, alacaklı tarafça aşkın (munzam) zarar olgusu, 6100 sayılı Kanun'un 194 üncü maddesi gereğince ispata elverişli şekilde somutlaştırılarak ileri sürülen iddianın ispatı için gerekli tüm deliller somut olarak ortaya konulmalıdır....

        Maddesi kapsamında munzam zararın tazminine ilişkindir. Davaya konu araçların-------------- ------ sayılı dosyaları celp edilerek incelenmiştir. Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, ön inceleme duruşması sonrası dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile, uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip deliller toplanmıştır. Davacı vekili,---------------- kazasında davalının sigortaladığı------- --------- verdiği zararı ödemekle zorunlu olan davalının tazminatı sürüncemede bırakarak sebepsiz zenginleşmeye gittiği, tahsil edilmesi gereken tazminat alacağının yasal süresinde tahsil edilemediği, alacağın zamanında tahsil edilememesinden ve faizini aşan zararın ortaya çıkmış olması nedeni ile müvekkilinin alacağını zamanında tahsil edememesinden kaynaklanan belirsiz olan munzam zararın tazmini için eldeki davayı açmıştır. Munzam zarar TBK 112....

          Munzam zarar sorumluluğu, kusur sorumluluğuna dayanır. BK'nın 105. maddesi kusur karinesini benimsemiştir. 23. Munzam zarardan kaynaklanan tazminat borcunun doğması için aranan kusur, borçlunun temerrüde düşmekteki kusurudur. Farklı bir anlatımla, burada zararın doğmasına yol açan bir kusur ilişkisi aranmaz ve tartışılmaz. Sorumluluk için borçlunun temerrüde düşmedeki kusurunun varlığı asıldır. 24. Munzam zarar alacaklısı, 818 sayılı BK’nın 105. maddesine dayalı tazminat isteminde bulunabilmesi için, kaynağı ne olursa olsun evvela bir alacağı olduğunu, borçlunun temerrütte bulunduğunu ve illiyet bağını, eş söyleyişle bu alacağını tahsil edememesinden veya geç ödeme yapılmasından doğan ve duruma göre malvarlığında azalma veya engellenen kazançlardan oluşan zararını kanıtlamak durumundadır. 25....

            hizmeti verdiğini, arabuluculuk yoluna gidildiğini ancak anlaşmanın sağlanamadığını, munzam zararın oluşması için birtakım şartların bir araya gelmesi gerektiğini, alacaklının temerrüt faizini aşan bir zararın gerçekleşmesi gerektiğini, temerrütle munzam zarar arasında bir illiyet bağının olması gerektiğini, borçlunun kusursuzluğunu ispatlayamamış olması gerektiğini, temerrüt faizi ile munzam zarar arasında en büyük farkın kusur olgusunda olduğunu, borçlunun kusursuz dahi olsa temerrüt faizi ödediği halde kusursuzluk munzam zarar istenmesi ihtimalini ortadan kaldırmadığını iddia ederek; davanın kabulünü, fazlaya ait tüm hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 50.000,00 TL munzam zarar alacağının 06/10/2020 tarihinden itibaren değişik oranlarda avans faiziyle birlikte davalı şirketten alınarak müvekkiline ödenmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....

              Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama ve toplanan deliller kapsamında, davanın kısmen kabulü ile 21.000,00 TL'nin 22.12.2008 tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin hasar talebi ile munzam zarar talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz olunmuştur. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak toplanan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, tazminat miktarına ilişkin bilirkişi raporunun hükme esas alınmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, 14/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Temerrüt faizini aşan zarar miktarı görülmekte olan davada belirlenebiliyorsa, davacının istemi üzerine hâkim, esas hakkında karar verirken bu zararın miktarına da hükmeder.” hükmünü haizdir. Para borcunun ifasında borçlunun kusuruyla temerrüde düşmesi nedeniyle alacaklı nezdinde ortaya çıkan zararın temerrüt faiziyle karşılanamaması hâlinde söz konusu olan bu zarar, borçlunun temerrüdü ile borcun ödendiği tarih aralığındaki dönemi kapsamaktadır. Munzam zarar talep edebilmek için ilk koşul bir para borcunda borçlunun temerrüdünün varlığıdır. İkinci koşul; borçlunun temerrüdü nedeniyle temerrüt faiziyle karşılanamayan alacaklı zararının mevcudiyetidir. üçüncü koşul; borçlunun temerrüde düşmede kusurlu olmasıdır. Dördüncü koşul ise borçlunun temerrüdü ile alacaklının munzam zararı arasındaki illiyet bağının mevcudiyetidir....

                  Zarar kanıtlandığı takdirde borçlu, ödemenin geç yapılmasında kendisinin hiçbir kusurunun bulunmadığını kanıtlaması halinde bu zararı ödeme yükümlülüğünden kurtulabilir. O halde, munzam zararın ödenmesi söz konusu olduğunda kusur, bir unsur olarak yer almaktadır. Kısacası, munzam zarar davasında davacı, zararın varlığını ve miktarını; davalı ise, borcun geç ödenmesinde kusurunun olmadığını kanıtlayacaktır.Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 19.06.1996 gün ve ---- esas----- karar sayılı kararında da değinildiği üzere; bu konuda kanıtlanması gereken, belli paranın gününde ödenmemesinden doğan zarardır. Alacaklı, borcun kendisine geç ödenmesi yüzünden uğradığı zararın ne olduğunu ve miktarını kanıtlamak durumundadır. Doğaldır ki bu zarar paranın zamanında ödenmemesinden dolayı mahrum kalınan olası (muhtemel) kar ya da varsayılan (farzedilen) gelir değildir....

                    sorumluluğunun kusura dayanan borçlu temerrüdünün hukuki bir sonucu olduğunu ve alacaklının zararının faizi aşan bölümü olduğunu , borçlunun para borcunun vadesinde ödemediğinde (temerrüt) oluştuğunda sözleşme veya yasada belirlenen “gecikme faizi” ni ödeme yükümü altına gireceğini, anılan kanun maddesi uyarınca borçlunun, alacaklının temerrüt faizini aşan zararını karşılamakla yükümlü olduğunu, kaldı ki burada sigortalısı adına borçlu olan --- tazminat alacağını ödemeyerek kusuru ile borcun tahsil edilmesini engellediği için müvekkilinin uğradığı munzam zararı karşılamakla yükümlü olduğunu , ---- ayrıntılı anlatıldığı üzere ---- gücünün düşmesi durumu göz önüne alınarak müvekkili yararına munzam zarar olduğuna, bu zararın hesaplanması amacıyla dosyaya bilirkişi atanmasına, haklı davanın kabulüne , müvekkilinin alacağını zamanında tahsil edememesinden kaynaklanan belirsiz olan munzam zararının şimdilik---- davalıdan avans faizi ile tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin...

                      UYAP Entegrasyonu