Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

talep edilebilmesi için öncelikle temerrüt faizini aşan bir zarar olması, davacının uzun süren yargılama ve ülkenin ekonomik şartları gereğince temerrüdü aşan bir zararı olsa bile davalının kusurlu olması gerektiğini, ayrıca aşkın zarar ile borçlunun temerrüdü arasında nedensellik bağının olması gerektiğini, davanın uzaması veya uzun süren dava süreçlerinden sonra enflasyon ve döviz kurlarında artış olmasının başlı başına munzam zarar talebi için yeterli olmayıp, davacının somut olarak munzam zararını ispat etmesi gerektiğini, dosyada bu konuda davacının somut delilinin tespit edilemediğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

    ----- bitim tarihli -----ile ------adına maddi hasarda araç başına kaza tarihi itibarıyla ------ kadar azami sorumluluk hadleri ile davalı şirkete sigorta ettirildiğini, söz konusu maddi teminat miktarı davalı sigorta şirketinin işbu poliçeden doğan sorumluluğunun üst limiti olduğunu, davacı, dava dilekçesinde söz konusu kaza sebebiyle ----- plakalı davalıya ait aracında ----- tarihli kaza nedeniyle maddi zararın meydana, zararın ödenmesi yönünde sigorta şirketinin sebepsiz yere ödeme yapmayacak talebi sürüncemede bıraktığı, ----- göre de munzam zarara uğradıkları gerekçesi ile şimdilik ------munzam zarar olmak üzere kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini talep etmek sureti iş bu dava ikame edildiğini, talep edilen ------ haricinde bir zarar olup müvekkil şirketten talep edilmesi mümkün olmadığını, davacı vekilinin davaya konu taleplerinde yasal isabet bulunmadığını, meydana gelen kaza akabinde sonra sigortalının davalı şirkete başvurması üzerine davalı şirket...

      Deliller: Dosya içeriği, Sigorta Tahkim Komisyonu dosyası, Somut olayda davacı taraf, enflasyonun olumsuz etkisi sonucu paranın satın alma gücündeki düşüş nedeniyle munzam zararı oluştuğunu, tahsil edilen yasal faizin alacaklının zararını karşılar nitelikte olmadığını belirterek zararın hesaplanmasını ileri sürmüş ise de, Munzam zarar iddiasına konu alacak iddiasının trafik kazası sonucu davacı aracında meydana gelen değer kaybı zarar iddiası olduğu, kazadan kusurlu olduğu iddia edilen karşı aracın trafik sigortacısı olması hasebiyle davalının sorumlu tutulduğu, değer kaybı zarar tutarının ne kadar olduğu hususunun doğal olarak taraflar arasında ihtilaflı olduğu nitekim davacı STK nezdinde talepte bulunurken bile gerçek zarar tutarını öngöremediğinden belirsiz alacak davası olarak talepte bulunduğu, zarar tutarının bilirkişi tarafından rapor tarihindeki güncel kriterlere göre belirlendiği, kaza, başvuru, rapor, karar, icra ve tahsil tarihleri dikkate alındığında makul yargılama...

        Munzam zarar talep edebilmek için, bir para borcunda borçlunun temerrüde düşmesi, borçlunun temerrüdü nedeniyle temerrüt faiziyle karşılanamayan alacaklı zararının ortaya çıkması, borçlunun temerrüde düşmede kusurlu olması ve borçlunun temerrüdü ile alacaklının munzam zararı arasında illiyet bağının bulunması gereklidir. Yine munzam zararın tazmin edilebilmesi için davacı - zarar gördüğünü iddia edenin uğranılan zararın varlığı ile miktarının kanıtlanması gerektiği, bu zarar kanıtlandığı takdirde borçlunun ancak kendisinin geç ödemeden kaynaklı hiçbir kusurunun bulunmadığını ispat etmesi halinde zararı ödeme yükümlüğünün ortadan kalkacaktır. ------- ---------- sayılı kararına göre; Türk Borçlar Kanunu’nun 122. maddesi kapsamında aşkın (munzam) zararın talep edilebilirliğinin bir koşulu da alacaklı yönünden mevcut olan zararın açık ve somut bir biçimde ispatıdır....

          Bu suretle, 74,22 TL tazminat hüküm altına alınmadığından kesinleşen 14,00 TL alacağın temerrüt faiziyle karşılanmayan ve temerrüt faizini aşan kısmının munzam zarar alacağı olarak hesaplanması, BK'nın 105 nci maddesinde zamanaşımı yönünden de ayrık özel bir hüküm getirilmemiş olup, bu durumda, bu alacağa da BK'nın 125 nci maddesindeki, on yıllık zamanaşımı uygulanacağından munzam zarar davasının açıldığı işbu dava tarihinden geriye doğru on yıllık süre içerisinde gerçekleşen zarar bölümünün talep edilebileceği nazara alınarak istenebilecek munzam zarar miktarının belirlenmesi gerekmektedir. Bu suretle, munzam zararın 14,00 TL üzerinden değil, ... 1....

            Manevi tazminat talepleri ----- dışında olduğunu, --------meblağ sigortası olmayıp bir zarar sigortasıdır....

              Dava tarihinde yürürlükte bulanan 818 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 105. maddesi “Alacaklının düçar olduğu zarar geçmiş günler faizinden fazla olduğu surette borçlu kendisine hiç bir kusur isnat edilemiyeceğini ispat etmedikçe bu zararı dahi tazmin ile mükelleftir.” hükmünü haiz olup, munzam zarar yükümlülüğü, asıl borç ve temerrüt faizi ödeme yükümlülüğünden farklı, temerrüt ile oluşmaya başlayan ve asıl borcun ifasına kadar geçen zaman içinde artarak devam eden, asıl borçtan tamamen bağımsız yeni bir borçtur. Munzam zarar borcunun hukuki nedeni asıl alacağın temerrüde uğramasıdır. Alacağın temerrüde uğraması, esas alacağın kaynaklandığı hukuki işlem ve olaydan ayrı ve farklı bir hukuki sebep teşkil etmektedir. Munzam zarara dayalı talep hakkı, esas itibariyle bir alacak hakkıdır....

                Burada kanıtlanacak olgular geç ödeme ile davacının maruz kaldığı zararı doğuran vakıalar ve bu vakıalar nedeniyle uğranılan fiili zarardır.------------- Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davacı tarafça munzam zararına ilişkin somut ve açık deliller sunulamadığı gibi esasen somut bir munzam zarar iddiasında da bulunamadığı, yalnızca hakkın doğduğu tarihten itibaren geçen sürede enflasyon, paranın değer kaybı ve alım gücündeki düşüş, faizin ana para üzerinden hesaplanması ve ana paranın enflasyon karşısında sürekli erimesi gibi olgular dikkate alınarak munzam zarar hesaplaması yapılmasını talep ettiği, bu haliyle davacı şirketin geç ödeme nedeniyle somut olarak uğradığı zarar olgusunu ileri sürüp ispatlayamadığı anlaşılmakla davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur....

                  Aşkın (munzam) zarar, para borcunun ifasında borçlunun kusuruyla temerrüde düşmesi nedeniyle alacaklı nezdinde ortaya çıkan zararın temerrüt faiziyle karşılanamaması hâlinde söz konusu olan bir zarar olup bu zarar, borçlunun temerrüdü ile borcun ödendiği tarih aralığındaki dönemi kapsamaktadır. Bu anlamda aşkın (munzam) zarar, temerrüt faizini aşan ve kusur sorumluluğuna dair ilkelere bağlı bir zarar türü olarak kabul edilir Aşkın (munzam) zarar, borçlu temerrüde düşmeden borcunu ödemiş olsaydı, alacaklının mal varlığının kazanacağı durum ile temerrüt sonucunda ortaya çıkan ve oluşan durum arasındaki farktır. Aşkın (munzam) zararın varlığı için gereken ilk koşul, bir para borcunda borçlunun temerrüdünün varlığıdır. Bu para borcunun kaynağının, aşkın (munzam) zararın talep edilebilirliği için herhangi bir önemi bulunmamaktadır....

                    edici bir biçimde kanıtlayamadığı, munzam zarar talep edilebilmesinin koşullarının oluşmadığı, davacının munzam zarar talep etme şartlarının ve munzam zararının oluşmadığı kanaatine varılmış davacının davasının reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

                      UYAP Entegrasyonu