Dosyamız temin edilen evraklarla birlikte borçlar hukuku hesap alanında uzman bilirkişiye tevdi edilerek bilirkişi raporu temin edilmiştir. 31/01/2024 tarihli bilirkişi ... tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda özetle:Mahkemece hüküm altına alınan tazminat üzerinden Temerrüt tarihi ( dava tarihi ile ödeme tarihleri arasındaki dönen için hesaplanan davacının faizle karşılanmayan munzam zararının 147.25 + 661.195.31 = 661.342,56 TL olacağı kanaatine varıldığı hususu bildirilmiştir. Toplanan tüm deliller ve dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde açılan dava; ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2016/... Esas sayılı dava dosyasında hükmedilen maddi tazminatın geç olarak ödendiği-alacağa geç olarak kavuşulduğu, davacının munzam zararı oluştuğu iddiasına dayalı olarak munzam zarar talebine ilişkindir....
Esas sayılı dava dosyasında hükmedilen maddi-manevi tazminatın geç olarak ödendiği-alacağa geç olarak kavuşulduğu, davacının munzam zararı oluştuğu iddiasına dayalı olarak munzam zarar talebine ilişkindir.Uyuşmazlık konusunun temelini oluşturan aşkın (munzam) zarara ilişkin olarak 6098 sayılı TBK’nın 122. maddesi “Alacaklı, temerrüt faizini aşan bir zarara uğramış olursa, borçlu kendisinin hiçbir kusuru bulunmadığını ispat etmedikçe, bu zararı da gidermekle yükümlüdür.Temerrüt faizini aşan zarar miktarı görülmekte olan davada belirlenebiliyorsa, davacının istemi üzerine hâkim, esas hakkında karar verirken bu zararın miktarına da hükmeder.” hükmünü haizdir. Bu hükümle uygulamada munzam zarar, kanunî tanımı ile aşkın zarar olarak adlandırılan hukukî kurum düzenleme altına alınmış olup mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun (BK) 105. maddesi de bu hususta aynı yönde düzenleme içermektedir....
Bu kapsamda ülkenin içinde bulunduğu ekonomik olumsuzluklardan hareketle ileri sürülen soyut ve varsayıma dayalı zarar iddiaları hükme esas alınamaz....
Uğranıldığı iddia olunan zararın, yetkili merciin belirlediğinden fazla ve bu nedenle TBK’nın 122. maddesine dayanılarak aşkın (munzam) zarar istenilmesi hâlinde ise artık açılmış olan davaya özgü somut vakıalara dayanılması gerekir. Bunlar da yasal, elverişli ve geçerli delillerle, geçerli ispat kuralları dairesinde kanıtlanmalıdır. Burada kanıtlanacak olgular geç ödeme ile davacının maruz kaldığı zararı doğuran vakıalar ve bu vakıalar nedeniyle uğranılan fiili zarardır. Yapılan açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; davacı tarafından Kadınhanı Asliye Hukuk Mahkemesinde .... Esas sayısı ile 01/03/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazasından kaynaklı cismani zarar sebebiyle maddi ve manevi tazminat davası açtığı, yapılan yargılama neticesinde; 25/06/2020 tarihli karar ile maddi tazminat taleplerinin tam kabulüne, manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulüne karar verilmiş olup, ilgili karar derecattan geçerek 22/02/2023 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır....
(munzam) zarar alacaklısı, TBK’nın 122. maddesine dayalı olarak tazminat talebinde bulunabilmesi için öncelikle kaynağı ne olursa olsun evvela bir alacağı olduğunu, borçlunun temerrütte bulunduğunu, illiyet bağını ve bu alacağını tahsil edememesinden veya geç ödeme yapılmasından doğan ve duruma göre malvarlığında azalma veya engellenen kazançlardan oluşan zararını kanıtlamak durumundadır. ... (munzam) zararın talebinde varlığı iddia olunan zararın, yine alacaklı tarafından yasal ispat vasıtalarıyla somut, inanılır ve açık bir biçimde ispatlaması gerekir. Başka bir anlatımla, alacaklı tarafça ... (munzam) zarar olgusu, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 194. maddesi gereğince ispata elverişli şekilde somutlaştırılarak ileri sürülen iddianın ispatı için gerekli tüm deliller somut olarak ortaya konulmalıdır....
Karar Sayılı İlamı) Somut olayda; davanın sebebi ZMMS poliçesi kaynaklı olmayıp aracın değer kaybına ilişkin ödemenin geç yapılmış olması nedeniyle munzam zararın tazminine ilişkin açılan bağımsız nitelikte yeni borç mahiyetindeki TBK 122. maddesine dayalı açılan tazminat davasıdır. Dolayısıyla eldeki dava, yukarıda açıklanan mutlak ticari davalardan değildir. Yine davacı asil tacir olmadığından nispi ticari davanın şartları da somut olayda oluşmamıştır. Dava; asıl borçtan tamamen bağımsız (yani TTK da düzenlenen sigorta hükümlerine dayanan poliçeye dayalı tazminat talebinden tamamen bağımsız) TBK 122. maddesine dayanan yeni bir borç niteliğindeki bağımsız nitelikte munzam zarar iddiasına dayalı açılan tazminat davası olduğundan uyuşmazlıkta TBK 122....
Davacı vekili, müvekkilinin yaralanmasından kaynaklanan zararının karşılanması için davalıya başvurulduğu, ancak davalı tarafından başvurunun sürüncemede bırakıldığı, bu nedenle müvekkilinin munzam zararının olduğunu belirterek munzam zarar nedeniyle tazminat talep etmiş; İtiraz Hakem Heyetince bilirkişi raporu ile belirlenen munzam zarar miktarı hüküm altına alınmıştır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 121 inci maddesi "Alacaklı, temerrüt faizini aşan bir zarara uğramış olursa, borçlu kendisinin hiçbir kusuru bulunmadığını ispat etmedikçe, bu zararı da gidermekle yükümlüdür. Temerrüt faizini aşan zarar miktarı görülmekte olan davada belirlenebiliyorsa, davacının istemi üzerine hâkim, esas hakkında karar verirken bu zararın miktarına da hükmeder." şeklindedir. Munzam zarar, alacağını vaktinde borçludan alamayan alacaklının malvarlığında iradesi dışında meydana gelen ve temerrüt faizinin üzerinde bulunan zararı ifade etmektedir....
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE; Dava, hukuki niteliği itibari ile davacının aracında meydana gelen hasar bedelinin davalı sigortanın ZMMS kapsamında ödemesini geç yapmasından dolayı 6098 sayılı TBK'nun 122. maddesine dayalı munzam zarar talebine ilişkindir.Davacının munzam zarara ilişkin olarak faiz ile karşılanamayan bu zararının neden kaynaklandığını açıklaması ve belgelendirmesi gerektiğinden Mahkememizin 16/02/2023 tarihli celsesinde hazır bulunan davacı vekiline munzam zarar iddiasına konu talebini HMK m.194 kapsamında somutlaştırması ve bu kapsamda delillerini sunması için 2 haftalık kesin süre verilmiş, aksi takdirde mevcut dosya kapsamına göre yargılamaya devam olunacağının ihtarı yapılmış ancak davacı yanın kesin süre içerisinde sunduğu beyan dilekçesinde yalnızca emsal bilirkişi raporu sunduğu, talebini somutlaştırmadığı anlaşılmıştır....
Aşkın (munzam) zarar, para borcunun ifasında borçlunun kusuruyla temerrüde düşmesi nedeniyle alacaklı nezdinde ortaya çıkan zararın temerrüt faiziyle karşılanamaması hâlinde söz konusu olan bir zarar olup bu zarar, borçlunun temerrüdü ile borcun ödendiği tarih aralığındaki dönemi kapsamaktadır. Bu anlamda aşkın (munzam) zarar, temerrüt faizini aşan ve kusur sorumluluğuna dair ilkelere bağlı bir zarar türü olarak kabul edilir (Uygur, Turgut: 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu Şerhi, Cilt I, 2012, s. 810). Aşkın (munzam) zarar, borçlu temerrüde düşmeden borcunu ödemiş olsaydı, alacaklının mal varlığının kazanacağı durum ile temerrüt sonucunda ortaya çıkan ve oluşan durum arasındaki farktır. Aşkın (munzam) zararın varlığı için gereken ilk koşul, bir para borcunda borçlunun temerrüdünün varlığıdır. Bu para borcunun kaynağının, aşkın (munzam) zararın talep edilebilirliği için herhangi bir önemi bulunmamaktadır....
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE; Dava, hukuki niteliği itibari ile davacının aracında meydana gelen hasar bedelinin davalı sigortanın ZMMS kapsamında ödemesini geç yapmasından dolayı 6098 sayılı TBK'nun 122. maddesine dayalı munzam zarar talebine ilişkindir.Davacının munzam zarara ilişkin olarak faiz ile karşılanamayan bu zararının neden kaynaklandığını açıklaması ve belgelendirmesi gerektiğinden Mahkememizin 16/02/2023 tarihli celsesinde hazır bulunan davacı vekiline munzam zarar iddiasına konu talebini HMK m.194 kapsamında somutlaştırması ve bu kapsamda delillerini sunması için 2 haftalık kesin süre verilmiş, davacı yanın kesin süre içerisinde sunduğu beyan dilekçesinde talebini somutlaştırmadığı görülmüştür.Kanun maddesinde öngörülen alacağın geç veya hiç ifa edilmemesinden dolayı temerrüt faizi ile karşılanmayan zararın ödenebilmesi için, uğranılan zararın varlığı ile miktarının da kanıtlanması gerekir....