Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, meslek hastalığına dayalı maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. 5510 sayılı Kanunun 14. maddesine göre; Meslek hastalığı, sigortalının çalıştığı veya yaptığı işin niteliğinden dolayı tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütüm şartları yüzünden uğradığı geçici veya sürekli hastalık, bedensel veya ruhsal engellilik halleridir. 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu'nun 3. maddesinde ise meslek hastalığı, mesleki risklere maruziyet sonucu ortaya çıkan hastalık” olarak tanımlanmıştır. Sigortalının mesleğini icrası sırasında sürekli tekrarladığı faaliyetlerden dolayı ya da icra edilen işin niteliği veya işin şartları nedeniyle mesleği ile bağlantılı olarak meydana gelen hastalıklar da sosyal güvenlik sistemi içerisinde bir sosyal risk olarak kabul edilmekte ve bu hastalıklar meslek hastalığı olarak nitelendirilmektedir. İş kazası ani bir olay olmasına karşın meslek hastalığı, belirli bir zaman dilimi içerisinde tekrarlanan bir sebeple oluşmaktadır....

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davada zamanaşımı olduğunu, maluliyet tespitinin SGK tarafından tek taraflı yapıldığını, meslek hastalığı tespitlerinin 506 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olmadığı gibi müvekkili kurum açısından da bağlayıcı olmadığını, meslek hastalığı oluşumunda müvekkili kurumun herhangi bir kusuru bulunmadığını, maddi tazminat hesabında PMF cetvelinin esas alınmaması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece; "Tüm dosya birlikte değerlendirildiğinde; davacının, davalı kurum tarafından işletilen madende yeraltında çalıştığı, Adli Tıp İhtisas ve Üst Kurulu raporları ile açıkça tespit edildiği üzere % 2,2 oranında meslek hastalığı fark maluliyetinin oluştuğu tartışmasızdır. Maden işi yapılan işin niteliği gereği riskler içermekte olup, işyerinde maruz kalınan kömür ve silis tozları meslek hastalığına yol açmaktadır....

Davalı Demir Madencilik Şirketi vekili cevap dilekçesi ile; maluliyet tespitinin SGK tarafından tek taraflı yapıldığını, meslek hastalığı tespitlerinin 506 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olmadığı gibi müvekkili kurum açısından da bağlayıcı olmadığını, meslek hastalığı oluşumunda müvekkili kurumun herhangi bir kusuru bulunmadığını, maddi tazminat hesabında PMF cetvelinin esas alınmaması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı Gelik Madencilik Şirketi vekili cevap dilekçesi ile; meslek hastalığı maluliyetinde müvekkili şirketin kusurunun bulunmadığını, müvekkili şirketin işçi sağlığı ve iş güvenliği ile ilgili tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, tüm önlemlerin alındığını, işçinin sürekli eğitildiğini, davacının uzun zamandır davalı şirkette çalışması nedeniyle iş ve işyeri konusunda uzmanlaştığını, talep edilen manevi tazminat miktarlarının fahiş olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

Dava, meslek hastalığı sebebiyle sürekli işgöremezlik durumuna giren sigortalıya bağlanan gelirlerin 506 sayılı Kanunu 26. maddesi uyarınca tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtildiği üzere davanın zamanaşımı sebebiyle reddine karar verilmiştir. Hükmün, davacı Kurum vekilince temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 26.07.1991 tarihinde tespit edilen meslek hastalığı sonucunda sürekli işgöremezlik durumuna giren sigortalıya, 18.04.2002 tarihinde onaylanan gelir bağlama kararıyla bağlanan peşin değerli gelirlerin, 506 sayılı Kanunun 26. maddesi uyarınca davalı işverenden tazminine yönelik davanın yargılaması sonucunda, meslek hastalığının kesinleştiği tarihden itibaren on yıldan fazla zaman geçtiği gerekçesiyle reddine karar verilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi(Müstemir Yetkili) Yargıtay Büyük Genel Kurulu’nun 12 / 05 / 2011 günlü 2011/1 sayılı kararı ile iş kazaları ve meslek hastalığından doğan maddi ve manevi tazminat davalarından kaynaklanan işveren ve işçi arasındaki maddi ve manevi tazminat taleplerinin temyiz incelemesi Yargıtay 21. Hukuk Dairesine verilmiştir. Yargıtay Büyük Genel Kurulu’nun aynı tarihli kararına göre “İş kazası ve meslek hastalığı ile hastalık bakımından işverenin ve üçüncü kişilerin sorumluluğu, süresinde bildirilmeyen sigortalılıktan doğan sorumluluk” davalarının temyiz incelemesi Yargıtay 10. Hukuk Dairesine verilmiştir. Yargıtay Büyük Genel Kurulu’nun aynı tarihli kararına göre ortak hükümlere ilişkin 8.maddede “Bir davada bir kaç hukuk dairesinin görevine giren uyuşmazlık söz konusu ise, temyiz incelemesinin uyuşmazlığı doğuran asıl hukuki ilişkiye ait hüküm ve kararları inceleyen dairece yapılması” hususu düzenlenmiştir....

      C)Bozma ilamı ve Yerel Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemenin ilk kararı Dairemizin 11/03/2015 tarih ve 2013/14919 E., 2015/9974 K. sayılı ilamı ile; "...Davacının manevi tazminat talebinin dayanağı meslek hastalığı olup bu talebinin değerlendirilmesine ilişkin usul ve verilecek kararın temyiz mercii farklıdır. Bu nedenle manevi tazminat talebine ilişkin dava tefrik edilip ayrıca değerlendirilmelidir..." gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece, bozmaya uyularak manevi tazminat talebi tefrik edilmiş, yapılan yargılama sonucu, davacının SGK'ya meslek hastalığı nedeniyle başvurusunun bulunmaması ve meslek hastalığından dolayı sağlığının bozulduğunu ispatlayamaması gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. D) Temyiz: Kararı davacı vekili temyiz etmiştir....

        Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davada zamanaşımı olduğunu, maluliyet tespitinin SGK tarafından tek taraflı yapıldığını, meslek hastalığı tespitlerinin 506 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olmadığı gibi müvekkili kurum açısından da bağlayıcı olmadığını, meslek hastalığı oluşumunda müvekkili kurumun herhangi bir kusuru bulunmadığını, maddi tazminat hesabında PMF cetvelinin esas alınmaması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece; "...Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının, davalıya ait işyerinde çalışırken meslek hastalığına yakalandığı, her ne kadar meslek hastalığı maluliyeti % 13,2'den % 26,2'ye yükselmiş ise de talebin davacının % 13,2 oranındaki meslek hastalığı maluliyetine ilişkin olduğu, bu maluliyet oranının ise konsey raporu ile sabit olduğu anlaşılmaktadır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, meslek hastalığı sonucu maluliyetinden doğan manevi tazminat ile kıdem tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir. Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. K A R A R Uyuşmazlık, meslek hastalığı sonucu sürekli iş göremez duruma gelen davacının maddi tazminat davası ile kıdem tazminatı alacağı istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nın 167.maddesi uyarınca yargılamanın iyi bir şekilde yürütülmesini sağlamak için aralarında bağlantı bulunsa bile davaların ayrılmasına, davanın her safhasında karar verilebilir....

          İş Mahkemesinin 2016/157 Esas sayılı dosyası incelendiğinde: Davanın Rücu'en Tazminat istemi olduğu, davacının meslek hastalığı sebebiyle sigortalı T3'nın aldığı 12.04.2014 tarihli rapora istinaden maluliyet maaşı bağladığından bahisle (toplam 26.093,74 TL PSD li gelir bağlandığını), şimdilik 2.609,37 TL istemli rücuen tazminat davası açıldığı anlaşılmıştır. Dava ve cevap dilekçeleri, Gebze SGK davacının meslek hastalığı ile ilgili tahkikat raporu, maluliyet oranı ilişkin belgeler, Adli tıp raporu,ilgili mevzuat ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacıdaki pnömonkonyoz hastalığından kaynaklı maluliyet oranının meslek hastalığı ile uyumlu olduğunun ATK 2....

          İSTİNAF BAŞVURUSU: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; -Dava konusu meslek hastalığında müvekkili kurumun kusurunun bulunmadığını, bilirkişi kusur raporunun hatalı olduğunu, -Davacının meslek hastalığı maluliyetinin %32,2 olduğu iddiasının yerinde olmadığını, Yüksek Sağlık Kurulu'nun 02.10.2019 tarihli kararında belirtildiği üzere “Zonguldak Hastanesi'nin 17.10.1986 tarih ve 5678 sayılı, 05.11.1987 tarih ve 6672 sayılı sağlık kurulu raporlarına istinaden %33 meslekte kazanma gücü kaybı oranının tespit edildiğini, 04.12.1990 tarih ve 9683 sayılı sağlık kurulu raporuna istinaden daha önce tespit edilen %33 meslekte kazanma gücü kaybı oranında bir değişikliğin olmadığına karar verildiğini, davacının %33 meslek hastalığı maluliyeti 1986 yılında tespit edildiğinden %33 meslek hastalığı maluliyetinin zamanaşımına uğradığını, dolayısıyla davacının %32,2 meslek hastalığı maluliyeti iddiasına dayanarak dava açamayacağını, işbu davanın reddi gerektiğini, -Farazi verilere göre hesaplama...

          UYAP Entegrasyonu