Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dairemizin 24.12.2009 günlü geri çevirme kararı üzerine gönderilen 08.03.2010 gün ve 93824 sayılı Kurum yazısıyla, davalı işveren aleyhine açılan işbu davanın sadece meslek hastalığına dayalı rücu davası olduğu ve meslek hastalığı sonucu maruz kalınan %11 sürekli iş göremezlik oranının, birleşme ile elde edilen %12.86 içindeki oransal payının %10,86 olduğu ve bu orana tekabül eden ilk peşin değerli gelir tutarının ise, 4.103,83 TL olduğunun bildirilmiş olmasına rağmen; 06.09.2005 günlü dava dilekçesinde, iş kazası ve meslek hastalığı sonucu birleşmeyle %12,86 oranı üzerinden bağlanan gelirin (5.278,87 TL) dava konusu yapılmış olması karşısında; yukarıda bahsedilen HUMK'nun 213.maddesi hükmü gözetilerek, davacı Kurum vekilinden, talep konusu istem hakkında açıklatma istenmelidir.....

    Somut olayda davacının davalı işyerinde 15.07.2006- 13.06.2011 tarihleri arasında çalıştığı, davaya konu meslek hastalığına ilişkin kulak ağrısı ve işitme kaybının 2009 yılında başlayarak devam ettiği anlaşılmaktadır. Davacı, Bakırköy 3. İş Mahkemesi'nin 2013/276 Esas sayılı dosyasında, eldeki davaya konu olan meslek hastalığı ile ilgili maddi ve manevi tazminat davası açmış, anılan dosyada tüm deliller toplanmış, maluliyet ve kusur raporları alınmış ancak dosyanın takipsiz bırakılması üzerine HMK'nin 320. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Bakırköy 17. İş Mahkemesi'nin 2016/292 Esas sayılı dosyasında, eldeki davaya konu olan meslek hastalığı ile ilgili yapılan İPSD ödemelerinin rücuen tahsili istemi ile davacı SGK tarafından davalı işveren aleyhine rücuen tazminat davası açılmış, kusur raporları alınmış, dosya derdest iken eldeki dava karara bağlanmıştır....

    maluliyeti tespit edilmemiş olmakla beraber çok büyük sıkıntılar çektiğimi, sürekli bu hastalıklar sebebiyle tedavi gördüğünü, maluliyet raporunun sadece durumu tespite yönelik olup hastalığın başlangıcının maluliyet tespit tarihi olmadığını, bu sebeple bu durumun davacı aleyhine yorumlanmasının yerinde olmadığını, -Davacı lehine hükmedilen manevi tazminatın paranın satın alma gücü olay nedeniyle çekilen acılar karşısında caydırıcı özelliği bulunmayacak kadar az olduğunu, müvekkilinin meslek hastalığı sebebiyle %26,2 maluliyetine karşılık 9.000,00TL olarak oldukça az sembolik miktarda manevi tazminata hükmedilmesinin hakkaniyetli olmadığını, -Ayrıca reddedilen manevi tazminat sebebiyle müvekkili aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, -Manevi tazminatın önceden belirlenmesi mümkün olmadığından belirsiz veya kısmi dava olarak açılması da mümkün olmadığından reddedilen kısım yönüyle aleyhe vekalet ücretine hükmedilmesi aldığı tazminatı iade edecek...

    İş Mahkemesi 2020/48 esas sayılı dosyada da yine meslek hastalığı sebebiyle manevi tazminat ve maddi tazminat talebinde bulunulmuş olup tarafları ve konusu aynı olan davanın iş bu dosya ile birleştirilmesi talep edilmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davada zamanaşımı olduğunu, oluşan maluliyet nedeniyle müvekkilinin kusuru olmadığını belirterek haksız ve yersiz davanın reddi gerektiğini bildirmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece; "Dava ve birleşen ek dava % 13,2 meslek hastalığı maluliyeti nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir....

    Aldırılan hesap, kusur raporu, Adli Tıp Kurumu raporu ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davacının, davalıya ait iş yerinde çalışırken 16/05/2014 tarihinde meslek hastalığına yakalandığı, meslek hastalığı neticesinde %18,00 oranında maluliyetinin oluştuğu, meslek hastalığının oluşumunda davalının %76,44, dava dışı Yalçın Metal San. Ve Tic. Ltd. Şti'nin %23,56 oranında kusurlu olduğu, davacı Yaşar Bilgili'nin kusurunun olmadığı, davacının %18,00 maluliyeti ile sonuçlanan meslek hastalığı neticesince davalının sorumlu olduğu 132.897,74- TL karşılanmamış maddi zararının oluştuğu, anlaşıldığından talep edilen maddi tazminat talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir....

    İSTİNAF BAŞVURUSU: Davacı vekili istinaf dilekçesine özetle; -Toz yoğunluğunun düşürülmesi halinde meslek hastalığı önlenebildiğine göre kaçınılmazlıktan söz edilemeyeceğini, -Kaçınılmazlığın bir bölümünden işverenin sorumlu olduğu oran belirlenerek karar verilmesini istediklerini, -Adli Tıp Kurumundan meslek hastalığının ölüme etkisinin tespitinin yapılması ve kararın bu şekilde tesis edilmesi gerektiğini belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava rücuen tazminat davasıdır....

    Bu kanuna göre tespit edilmiş olan hastalıklar listesi dışında her hangi bir hastalığın meslek hastalığı sayılıp sayılmaması üzerinde çıkabilecek uyuşmazlıklar, sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu'nca karara bağlanır." düzenlemesi öngörülmektedir. 506 sayılı Kanunun 26/1 maddesinde ise, sigortalıya ya da ölümü halinde hak sahiplerine bağlanan gelirler ile yapılan harcama ve ödemelerin işverenden rücuan tahsili koşulları düzenlenmiş olup; işverenin sorumluluğu için, zarara uğrayanın sigortalı olması, zararı meydana getiren olayın iş kazası veya meslek hastalığı niteliğinde bulunması, zararın meydana gelmesinde işverenin kastının veya sigortalının sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketinin ve bu hareket ile meydana gelen iş kazası ve meslek hastalığı arasında illiyet bağının bulunması gerekir....

      İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 08/06/2021 NUMARASI : 2020/626 Esas - 2021/244 Karar DAVA KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili davacının davalıya ait işyerinde çalışırken meslek hastalığına yakalandığını, % 42 olan malüliyetinin zamanla artarak % 60'a yükseldiğini ve % 18 oranında fark malüliyet oluştuğunu belirterek bu fark malüliyetten dolayı fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile 1,00 TL maddi, 20.000,00 TL manevi tazminatın fark malüliyet tespit tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....

      iş düzeninden kaynaklandığı bu nedenle davacının maruz kaldığı meslek hastalığı sebebi ile fazlaya dair talep ve dava hakkı saklı kalmak üzere şimdilik 20.000,00 TL maddi tazminatın meslek hastalığı tespitine ilişkin rapor tarihi olan 06/08/2014 tarihinden kanuni faizi ile davalıdan alınmasını talep ve dava etmiştir....

      Davacının 16/01/2014- 31/01/2017 tarihleri arasında davalı işyerinde çalışma yaptığı, pnömokonyoz meslek hastalığı için toz maruziyetinde hastalığın meydana gelebilmesi için asgari 3 yıl çalışmasının gerekmesi nedeniyle Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu tarafından meslek hastalığı olmadığına karar verildiği, ancak davacının iş akdini feshetmeden makul sayılacak süre öncesinde Ankara Meslek ve Çevresel Hastalıklar Hastanesi'nde tedavi olduğu, 01/12/2016 tarihli raporunun tanzim edildiği ve davacıya silikozis p/p 1/1 tanısının konulduğu, davacının çalıştığı süre de dahil olmak üzere yapılan incelemede SGK Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı'nın 03/06/2015 tarih ve 8040485 sayılı inceleme raporunda işverenin meslek hastalığı nedeniyle %100 ağır kusurunun bulunduğunun anlaşıldığı, davacının iş akdinin sağlık sebepleriyle feshetmesinin haklı görülmesi için meslek hastalığı teşhisinin şart olmadığı, yaptığı işin sağlık durumunu doğrudan etkiler mahiyette olduğunun anlaşıldığı ve davacının iş akdini...

      UYAP Entegrasyonu