Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

GEREKÇE:Dava; rücuen tazminat istemine ilişkindir. 5510 sayılı Kanunun İş kazası ve meslek hastalığı ile hastalık bakımından işverenin sorumluluğunu düzenleyen 21’inci maddenin birinci fıkrası hükmü, sigortalıya ya da ölümü halinde hak sahiplerine bağlanan gelirler ile yapılan harcama ve ödemelerin işverenden rücuan tahsili koşulları düzenlenmiş olup; işverenin sorumluluğu için, zarara uğrayanın sigortalı olması, zararı meydana getiren olayın iş kazası veya meslek hastalığı niteliğinde bulunması, zararın meydana gelmesinde işverenin kastının veya sigortalının sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketinin ve bu hareket ile meydana gelen iş kazası ve meslek hastalığı arasında illiyet bağının bulunması gerekir....

Dosya içerisinde bulunan Yüksek Sağlık Kurulu kararı ve tüm dosya kapsamı incelendiğinde SGKB Ankara Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğünce 19/01/2017 tarih 437 sayılı ile sigortalının 31/10/2015 tarihinde ölümünün tutulduğu pnömökonyoz meslek hastalığı sonucu olmadığına karar verildiği, bu karara sigortalının hak sahipleri tarafından itiraz edildiği, Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu'nun 19/03/2017 tarih 1970/38 sayılı kararı ile sigortalının ölümünün meslek hastalığı sonucu olmadığına karar verildiği görülmekle, davacı tarafça açılan dava ölümün meslek hastalığı sonucu olup olmadığının tespiti ile birlikte 1 TL alacağın tahsili istemine ilişkin olduğu, bu halde ilk derece mahkemesince feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmesi nedeniyle ölümün meslek hastalığından kaynaklanıp kaynaklanmadığı yönündeki tespit isteminin değerle ölçülemeyeceğinden davacı taraf aleyhine 4.080,00 TL vekalet ücretine karar verilmesinde bir hata bulunmadığı anlaşılmakla oy birliği ile aşağıdaki şekilde karar...

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince; " İddia, savunma, alınan hesap ve kusur bilirkişi raporları, veraset ilamı ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; maddi tazminat yönünden yapılan irdelemede; Mahkememizce ölü davacının % 10 fark malüliyeti nedeniyle maddi kazanç kaybının 1.464,75 TL olduğu tespit edilmiş ve talebin kabulüne karar verilmiştir./ Manevi tazminat talebi yönünden yapılan irdelemede ise; müteveffanın(fark maluliyet tespit tarihinde 80 yaşında) ve davacıların yaşı ve sosyal yaşantıları, meslek hastalığının tespit tarihi, hastalığın derecesi, ölü davacının PMF bakiye ömrü ile vefat tarihi, ölü davacının dava konusu % 10 fark malüliyetinin tespit edildiği ve vefat ettiği tarih arasında geçen süre (fark meslek hastalığı maluliyet tespit tarihinde PMF bakiye ömrü 4,85 yıl olup 17.07.2019 tarihinde vefat ettiğinden dava konusu fark meslek hastalığı maluliyeti ile ortalama 9 ay yaşadığı anlaşılmıştır.), bu süre içinde çektiği kabul edilen üzüntü...

ın maddi tazminat talebinin reddine, davacı eş maddi tazminat talebinin kabulü ile, davacının murisinin meslek hastalığı sonucu ölümü nedeniyle 8.285,00 TL maddi tazminatın ölüm tarihi olan 03.03.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı verilmesine, davacıların manevi tazminat taleplerinin kabulü ile, davacıların murislerinin meslek hastalığı sonucu ölümü nedeniyle duydukları elem ve üzüntünün derecesi, kazanın oluş şekli, müteveffa ve davacıların yaşı, kusur durumu ve ekonomik koşullar dikkate alınarak takdiren davacı eş için 8.000 TL, çocuklar için 5.000'er TL manevi tazminatın ölüm tarihi olan 03.03.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak ayrı ayrı davacılara verilmesine karar verilmiştir. Davacı davadan önce vesayet altına alındığı anlaşıldığından dava ehliyeti yoktur. Vasi tarafından vekalet verilse de dava açması mümkün değildir....

    İhtisas Kurulu raporunun kendi içinde çelişkilerle dolu olduğunu, ATK raporunda yüzeysel biçimde bel fıtığı hastalığının toplumda yaygın olduğu belirtilerek meslek hastalığı olmadığının belirtildiğini, oysaki, davacı işçinin davalı şirketlerde çalıştığı dönem öncesinde herhangi bir rahatsızlığı bulunmadığını beyanla, kararı istinaf etmiştir. Taraflar arasında uyuşmazlık, davacının meslek hastalığından ve/veya iş kazasından kaynaklanan maddi tazminat alacağına hak kazanıp kazanmadığı konusundadır....

    Davacının eşi olan T5 davalıya ait işyerinde çalışırken meslek hastalığına (pnömokonyoz) yakalandığı, meslek hastalığı nedeniyle maluliyet oranının süreçte artarak en son % 78 oranında meslek kazanma gücünden kaybettiği ve 22/08/2015 tarihinde söz konusu meslek hastalığı nedeniyle yaşamını yitirdiği saptanmıştır. Davalı işveren, meslek hastalığının oluşunda % 91,04 oranında kusurlu (diğer % 8,96 oranında kaçınılmazlık unsuru) olup, kusuru oranında davacı eşin destekten yoksunluğa ilişkin maddi zararından sorumludur....

    İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 16/04/2019 NUMARASI : 2019/25 Esas - 2019/133 Karar DAVA KONUSU : İş (Kurumun İşverenden Rücuen Tazminat İstemli) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; sigortalı İsmail Dağlı'nın davalıya ait iş yerinde çalışmaları nedeni ile yakalandığı meslek hastalığı sonucu malul kaldığını, sigortalının meslek hastalığına yakalanmasında davalı işverenin kusurlu olduğunu ve sigortalının meslek hastalığına yakalanması nedeni ile davacı kurumca sigortalıya 51.182,27 TL ilk peşin sermaye değerli gelir bağlandığını belirterek meslek hastalığına yakalanan sigortalı İsmail Dağlı'ya bağlanan gelir yönünden rücu alacağının tespiti ile kurum zararlarından şimdilik peşin sermaye değerinden kaynaklı 1,00 TL nin gelirin onay tarihi olan 24/05/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    GEREKÇE: Dava, iş kazasından kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun “İş kazası ve meslek hastalığı ile hastalık bakımından işverenin ve üçüncü kişilerin sorumluluğu” başlığını taşıyan 21. maddesinin birinci fıkrası, sigortalıya ya da ölümü halinde hak sahiplerine bağlanan gelirler ile yapılan harcama ve ödemelerin işverenden rücuan tahsili koşullarını düzenlenmiş olup; işverenin sorumluluğu için, zarara uğrayanın sigortalı olması, zararı meydana getiren olayın iş kazası veya meslek hastalığı niteliğinde bulunması, zararın meydana gelmesinde işverenin kastının veya sigortalının sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketinin ve bu hareket ile meydana gelen iş kazası ve meslek hastalığı arasında illiyet bağının bulunması gerekir....

    Temyiz Sebepleri Davacı mirasçıları vekili temyiz dilekçesinde özetle; Müvekkilleri murisinin meslek hastalığı sebebiyle vefat ettiğini, silikozis ve kanser ile 11 yıl mücadele edip uzun süreler hastanede yatmış, gerek serviste gerek yoğun bakım ünitesinde tedavi edilmeye çalışılmış ise de uzun ve ağır acılar çekerek 54 yaşında vefat ettiğini, murisin meslek hastalığı sebebiyle vefat ettiği için yapılan tazminat hesaplamasında yaşasaydı doğacak zarar ne ise o zarar bulunarak hesap yapılması gerektiğini, müvekkilinin hastalığının ağır olduğu ve çalışacak bedenrel gücünün olmadığı, yardım ve bakıma muhtaç olduğunu, hastanede kaldığı sürelerin bu durumu ortaya koyduğunu, hastanede tedavi olan zaman zaman da yoğun bakımda kalan bir kimse için ısrarla önce %32 maluliyet oranı belirlenmesi sonra bunun %28 e düşürülmesinin hatalı olduğunu, Sayın Mahkeme'nin vefat etmiş bir işçi için maluliyet başına 1.000 TL kabulle manevi tazminata hükmetmesinin hatalı olduğunu, kaldı ki benzer meslek...

      Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davada zamanaşımı olduğunu, maluliyet tespitinin SGK tarafından tek taraflı yapıldığını, meslek hastalığı tespitlerinin 506 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olmadığı gibi müvekkili kurum açısından da bağlayıcı olmadığını, meslek hastalığı oluşumunda müvekkili kurumun herhangi bir kusuru bulunmadığını, maddi tazminat hesabında PMF cetvelinin esas alınmaması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece; "...Tüm dosya birlikte değerlendirildiğinde; davacının, davalı kurum tarafından işletilen madende yeraltında çalıştığı, konsey raporu ile açıkça tespit edildiği üzere % 13,2 oranında meslek hastalığı maluliyetinin oluştuğu tartışmasızdır. Maden işi yapılan işin niteliği gereği riskler içermekte olup, işyerinde maruz kalınan kömür ve silis tozları meslek hastalığına yol açmaktadır. Bunların azaltılması sağlanmakla tamamen ortadan kaldırılması mümkün değildir....

      UYAP Entegrasyonu