Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" Taraflar arasında görülen davada Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 04.03.2009 tarih ve 2008/88-2009/43 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkili adına tescilli “” markasını taşıyan taklit ürünlerin davalı tarafından ithal edilmek istenirken gümrükte ele geçirildiğini ileri sürerek, markaya tecavüzün önlenmesini, 500,00 TL maddi, 1.000,00 TL manevi tazminatın tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davaya konu emtianın yanlışlıkla gönderildiğini, gümrükte el konulmasını müteakip iade edildiğini, müvekkilinin bir kazanç sağlamadığını, tazminat şartlarının oluşmadığını savunarak davanın reddini istemiştir....

    FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO: 2020/277 Esas KARAR NO: 2022/9 DAVA : Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 07/08/2020 KARAR TARİHİ: 27/01/2022 Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, İ D D İ A /Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin, ------ tarihinden ------vermekte olduğunu, şirketin kuruluşuna ---- kayıtlarının sunulduğunu, müvekkili şirketin --- numarasıyla tescilli olduğunu, aynı--- tarihine kadar yenilendiğini, davalı şirketin, --- yılında müvekkil ile aynı iştigal alanında ve neredeyse aynı unvanı kullanarak ticari faaliyete başladığını, --- yaptırdığını, Davalının, müvekkilinin unvanının neredeyse aynısını kullanarak müvekkili şirketin sahip olduğu ticari itibarı zedelemekte ve haksız kazanç elde etmekte olduğunu, yine aynı unvanı kullanarak ticari ilişki içerisinde bulunulan firma ve kişilerde aynı şirket algısı yaratmakta olduğunu, Davalının...

      İSTANBUL 4.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/235 Esas KARAR NO : 2022/178 DAVA : Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 13/05/2016 KARAR TARİHİ : 23/12/2022 Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilleri ... ve ...'nun TPE nezdinde tescilli ... sayılı ... ... kod nolu "..." ... kod nolu “...” ve ... kod nolu “...” markalarını ilk kez ihdas etmiş olan müteveffa ...'...

        Bu durumda 05/01/2009 tarihinden önceki markaya tecavüz eylemleri suç olarak değerlendirilemeyeceğinden uzamış ceza zamanaşımının uygulanma ihtimali de bulunmamaktadır. 556 Sayılı KHK 61/A maddesinde 21/01/2009 tarihli 5833 Sayılı Yasa ile değişiklik yapılarak markaya tecavüz fiilinin " bir yıldan üç yıla kadar hapis ve yirmi bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır" hükmü gereğince 21/01/2009 tarihinden sonraki filler yönünden uzamış ceza zamanaşımının uygulanacağı ve TCK 66/1-e maddesi gereğince sekiz yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu ve dava tarihine kadar 8 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı kanaatine varılmıştır. 30/06/2006 tarihinden Dairemizin kararında tespiti yapılan 21/01/2009 tarihine kadarki, markaya tecavüz ve haksız rekabet fiilinden kaynaklanan tazminat hakkı zamanaşımına uğradığından, mahkemece 21/01/2009 tarihinden sonra markaya tecavüz ve haksız rekabetin gerçekleşip gerçekleşmediğinin tespiti ile, gerçekleşmişse ihlal süresinin de gözetilerek, davacının...

          Dolayısıyla tescilli ticaret unvanının sicilden terkin edilmeleri anına kadar kullanmalarında her hangi bir usulsüzlük olmadığından bu dönem içinde unvana tecavüzden ve haksız rekabetten bahsedilemez. Fakat, mahkemece, talep edilmesine rağmen, 'Konyalı' ibaresinin davalının ticaret unvanından terkinine karar verilmemiştir. Ancak, anılan karar bu yönüyle davacı vekili tarafından temyiz edilmemiştir. O halde, davalının usulüne uygun olarak tescilli unvanını kullanması, sicilden terkin edilmediği müddetçe haksız rekabet teşkil etmeyeceğinden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir. 2-) Bozma sebep ve şekline göre, davalı vekilinin diğer temyiz itirazları incelenmemiştir....

            Hukuk Dairesi'nin 2015/8086 E., 2016/2749 K. ve 14.03.2016 tarihli ilamı ile kesinleştiği ve davacı yararına usuli kazanılmış hak doğurduğu, TSE marka ve logosunun ürün ambalajları (kutuları ) üzerinde kullanıldığı, davacı tarafın ürün ambalajlarının iade edildiğine dair delil sunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalının markaya tecavüzünün tespiti ve men' ine, davalının yurt dışından ithal ettiği üzerinde TSE markasının kullanıldığı ürün ambalajlarına el konulmasına, karar kesinleştiğinde imhasına, 18.800,00 TL maddi tazminat ve 10.000,00 TL manevi tazminatın 17.06.2009 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine ve kabul edilen markaya tecavüzün tespiti, maddi tazminat ve manevi tazminat davaları yönünden ayrı ayrı davacı lehine karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre vekalet ücretine karar verilmiştir....

              D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava, davacı adına tescilli ----markasının davalı tarafından -----şeklinde izinsiz ve iltibas oluşturacak şekilde kullanıldığı iddiası ile açılan markaya tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi, durdurulması ile maddi ve manevi tazminat davasıdır. Davacı vekili 22/02/2018 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini arttırarak 35.247,00 TL tazminat talep ettiklerini bildirmiştir. Dosyaya----getirtilmiş olup, incelendiğinde;--- markasının-----tarihinde davacı adına --- nezdinde tescil edildiği anlaşılmıştır....

                Dava, 6769 sayılı SMK hükümleri uyarınca açılmış markaya tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, men'i, sonuçlarının ortadan kaldırılması, maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir. Markaya Tecavüz iddiası yönünden; 6769 sayılı Kanunun 29. maddesinde marka hakkına tecavüz sayılan fiiller sayılmıştır....

                  Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile markaya tecavüz iddiasına dayalı tecavüzün önlenmesi, manevi tazminat ve hükmün ilânı talepleri yönünden davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine, haksız rekabete dayalı maddi tazminat istemi yönünden davanın kısmen kabulü ile 558,02 TL maddi tazminatın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin maddi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. VI. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; aktif husumet yönünden davanın reddinin doğru olmadığını, markanın hak sahibi olduklarının gözetilmediğini, markaya tecavüzün bulunduğunu, aleyhine üç ayrı vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek temyiz isteminde bulunmuştur. C. Gerekçe 1....

                    Somut olayda, 6100 sayılı HMK’nın 110. maddesiyle düzenleme altına alınan “davaların yığılması” durumu söz konusu olup, uyuşmazlık, marka hakkına dayalı olarak unvan terkini, markaya tecavüzün tespiti, meni ve tecavüz nedeniyle maddi ve manevi tazminat davalarını içermektedir. Konusu bir miktar paranın ödenmesi olan tazminat istemlerine ilişkin davalar arabuluculuğa tabi ise de, unvan terkinine, markaya tecavüzün tespiti ve menine ilişkin davalar, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan bir alacak ya da tazminat davası olmadığından arabuluculuğa tabi değildir. Bu durumda, arabuluculuğa tabi olmayan bir dava ile birlikte açılan tahsil davası da arabuluculuk dava şartına tabi olmayacağından aksi yöndeki mahkeme gerekçesi isabetli görülmemiştir....

                      UYAP Entegrasyonu