Mahkemece, davacının adına tescilli "...'' ibareli markaya davalının "... Nakliyat" ibaresi ile tecavüzünün bulunduğu gerekçesi ile davacının markaya yönelik talebinin kabulü ile davalı tarafın davacının markasına tecavüz ettiğinin tespiti ile iş yerinde '....'' kelimesinin tabelalardan ve iş evraklarından silinerek kaldırılmasına, markaya tecavüz ve haksız rekabetin Türkiye genelinde yayın yapan 3 büyük gazetede ilamına, gerekli giderin davacı vekilince karşılanmasına, 556 sayılı KHK'nın 62. maddesi uyarınca bu kullanım nedeniyle davacının manevi tazminat isteminde bulunabileceği gerekçesi ile manevi tazminat yönünden davanın kabulüne, 1.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline, ispatlanamayan maddi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. Kararı davalı temyiz etmiştir....
FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/63 Esas KARAR NO : 2022/94 DAVA : Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 15/04/2021 KARAR TARİHİ : 30/06/2022 Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davasının yapılan açık yargılama sonucunda; İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla; davacının---- yılından bu -------hizmet verdiğini, -----numaralı marka tescil başvurusunun marka vekilinin ihmali sonucunda tescil edilemediğini, bu kez --- tarihinde ---------başvuru numarası ile başvuru yaparak markayı tescil ettirdiklerini, davalı şirketin 2020 yılında kurulduğunu, davacının tanınmışlığından yararlanmak için---- unvanında ------- yer verdiği gibi benzer bir markayı da kullandığını, -------gösterdiğini, davalının bu eylemlerinin ticaret unvanından ve markadan kaynaklanan haklarına tecavüz niteliğinde olduğunu, davalıya---- değiştirilmesi için ihtar gönderilmişse de, olumsuz cevap verdiklerini, davacının ----- ayırt edicilik özelliklerine...
Mahkemece iddia, savunma, toplanılan deliller, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, ispat yükünün davacıda olup, dava konusu sosyal medya ve e-posta hesaplarının davalıya aidiyetini gösterir kanıta ulaşılamadığı, hesapların profil bilgisi verilmeksizin oluşturulduğu, davalının da kendisine ait olmadığını beyan ettiği, profil bilgilerinin tespiti için hesapları açan ABD'deki kuruluşlarla yazışma yapılsa bile sağlıklı sonuçlara ulaşılmasının mümkün olmadığı, IP adreslerinden yola çıkarak inceleme yapılmasının da davalı dışında birçok kişinin kişisel verilerine ulaşılmasının gerekmesi karşısında hukuka uygun olmadığı, kaldı ki bu araştırmanın da gereksiz olduğu zira, markaya tecavüzden bahsedilebilmek için tescilli markanın aynısı ve benzerinin bir mal ve hizmetle bağlantılı olarak ticari hayatta kullanılmasının gerektiği, oysa, iddia konusu sosyal medya hesaplarında ve e-posta yoluyla gönderilen duyurulardaki logonun ... adlı, olması öngörülen bir sendikal...
Bu durum karşısında, davacı yararına kabul edilen markaya tecavüzün ve haksız rekabetin tespit ve men'i, maddi ve manevi tazminat istemlerinin her biri için hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken markaya tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti ve men'ine ilişkin talep yönünden davacı yararına vekalet ücretine hükmedilmemesi doğru görülmemiş ise de yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün vekalet ücretine ilişkin bu kısmının düzeltilerek onanması gerekmiştir....
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; huzurdaki davanın davacının kendisine ait olduğu ve tescilli olduğu anlaşılan markaya ait ürün görsellerinin davalı tarafından haksız rekabet teşkil edecek şekilde kullanıldığı iddiasına dayanılarak haksız rekabetin önlenmesi ve men'i, ilanı ile haksız rekabet sebebiyle maddi ve manevi tazminat talebi ile ikame edildiği, yukarıda yer verilen BAM ilamında da belirtildiği üzere ticari faaliyetlerin tescilli bir markaya dayalı kullanılması sonucu meydana gelen haksız rekabet nedeniyle markaya tecavüz ile haksız rekabetin tespiti ve buna bağlı haksız rekabetin meni, refi ve önlenmesi gibi taleplere ihtisas mahkemesi olan Fikri ve Sınai Hakları Hukuk Mahkemesi tarafından bakılması gerektiğinden mahkememizin görevsizliğine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur....
Mahkemece; davacı ve davalı şirketlerin tescilli olduğu sınıflar arasında benzerlik incelemesinde dikkate alınacak tek emtianın ambalaj makineleri olduğu, ticaret sicil kayıtları ve dosyadaki belgelerden anlaşıldığı üzere davalının ambalaj makinesi üretmediği, tarafların aynı müşteri çevresine hitap etmedikleri, dava konusu markaya tecavüz oluşturduğu iddia edilen unsurun ticaret unvanı olması sebebiyle kelimeler ve sınıflar arasındaki benzerliğin tek başına markaya tecavüz teşkil etmeyeceği, tecavüzden bahsedebilmek için ticaret unvanının markasal kullanımının şart olduğu, davacıya ait markanın davalı tarafından ticaret unvanının tescilinden farklı olarak markasal şekilde kullanıldığının ve bu kullanmadan dolayı TTK'nın 54.maddesi kapsamında haksız rekabete yol açıldığının davacı tarafından ispat edilemediği, usulüne uygun şekilde tescil edilmiş ve tescil edildiği şekilde kullanılan ticaret unvanının kullanımının terkin edilinceye kadar tecavüz oluşturmayacağı anlaşıldığından, açılan davanın...
Dava, 6769 sayılı SMK hükümleri uyarınca açılmış markaya tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, men'i, sonuçlarının ortadan kaldırılması, maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir. Markaya Tecavüz iddiası yönünden; 6769 sayılı Kanunun 29. maddesinde marka hakkına tecavüz sayılan fiiller sayılmıştır....
DAVA : Tazminat (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç)) DAVA TARİHİ : 28/07/2021 KARAR TARİHİ : 03/08/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 03/08/2021 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, Dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA; Davacı vekilinin 28/07/2021 tarihli dava dilekçesini özetle; Müvekkilinin "plastik tırmık dişi" isimli buluşun sahibi olduğunu, buluşuna 24.04.2018 tarihinde Türk Patent ve Marka Kurumunca No: TR .......
GEREKÇE Dava, markaya tecavüzün tespiti, meni refi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İstinaf incelemesi, HMK'nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Davalı vekili, yetki itirazının reddinin yerinde olmadığını ileri sürmüş olmakla öncelikle bu husus incelenmiştir....
Bu durumda davacının marka hakkına tecavüzden kaynaklanan davasının kabul edilmesi gerektiği kanaatine ulaşılmıştır. Toplanan tüm deliller ve dosya içeriği ile uyumlu, yeterli bilimsel gerekçeye dayanan bilirkişi raporu ile hesaplanan 62.624,75 TL maddi tazminatın ve davacının kusuru, tarafların ekonomik hacmi, zararın derecesine göre davacının talep ettiği 10 bin TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....