Mahkemece, davacının tahliye tarihini belgelendirmek suretiyle tahliyeden sonraki kesinleşen alacak için ilgili mahkemede menfi tespit davası açması gerektiği, ödeme yapıp sonradan istirdat ve manevi tazminat davası açmasının yerinde olmadığı, manevi tazminat şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Taraflar arasında 8.8.1998 başlangıç tarihli kira sözleşmesi imzalandığı, davalının ödenmeyen Ağustos 2007 kira bedelinin bakiyesi ile diğer 11 ayın kira bedeli karşılığı olarak toplam 9.095,16 YTL alacağın tahsili için davacı ve kefil Müşerref Göçmen aleyhine icra takibi başlattığı dosya kapsamından anlaşılmakta olup bu hususlar çekişmesizdir....
Yine somut olayın özelliği gereği bu zararın miktarının ispat edilmesindeki güçlük de dikkate alınarak, davaya uygulanması gereken mülga 818 sayılı BK'nın 42. maddesi uyarınca mahkemece davacılar yararına uygun bir miktar maddi tazminat tayini gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir. 4-Ayrıca, davacı ...'ın manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak, manevi tazminat, 22.06.1966 tarih ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nda da etraflıca açıklandığı üzere, ne bir ceza ne de gerçek anlamda bir tazminattır. Zarar uğrayanın manevi ısdırabını bir nebze dindiren, ruhsal tahribatını onaran bir araçtır. Manevi tazminatın kapsamını takdir hakkı, kural olarak yargıca aittir. Yargıç, manevi tazminatın tutarını belirlerken, hak ve adalete uygun davranmalı, hukuk biliminden yararlanmalı, toplumun sosyal,ekonomik ve moral yapısını ve özellikle de somut olayın koşullarını gözetmelidir....
Mahkemece, uyulmasına karar verilen bozma ilamı ve toplanan delillere göre; davacı tarafından takibe konu edilen 50.000,00 TL manevi tazminat tutarı uygun görüldüğünden menfi tespit talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davacı vekilinin yerinde olmayan tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve 492 Sayılı Harçlar Yasasının 13/J maddesi uyarınca davacıdan harç alınmamasına 12/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı, maliki olduğu ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca, dava dışı yüklenici tarafından inşaatın %70'inin tamamlandığı 2256 ada 6 parsel sayılı taşınmaz üzerine, davalılar tarafından hakkında başlatılan icra takibi sonucu haciz konulduğunu, haciz nedeniyle inşaatın yapımının fiilen durduğunu, anılan icra takibine karşı Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açtığı menfi tespit davasının lehine sonuçlandığını, borçlu olmadığının tespitine ve hakkındaki icra takibinin iptaline karar verildiğini, haksız olarak yapılan haciz nedeniyle zarara uğradığını belirterek maddi ve manevi tazminat talep etmiştir....
Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2005/347 esas sayılı menfi tespit davasında bankaya olan kredi borcunun belirlendiği, denetimden geçerek kararın kesinleştiği, işbu dava yönünden kuvvetli delil olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. 1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2- Mahkemece, 1.000 TL maddi, 100.000 TL manevi tazminat istemine ilişkin işbu dava reddedilip, davalı yararına 10.130 TL nispi vekalet ücreti takdir edilmiştir....
un olay sırasında olay yerinde hiç bulunmadığı da gözetilerek ... yönünden ise hiç manevi tazminat istenemeyeceği düşüncesi ile kararın bozulması gerektiği kanaatiyle davacının karar düzeltme isteminin kabulü gerektiği görüşüyle Dairemizin çoğunluğunun karar düzeltme isteminin reddine ilişkin karara katılmıyorum.18/12/2013...
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile davacının icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespitine,kötüniyet tazminatı ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, davalının kendisi hakkında haksız icra takibi başlatarak evinde haciz yaptırması nedeniyle manevi zarara uğradığını öne sürerek 3.500TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini istemiş, davalı, kötüniyetli olmadıklarını 2010/10404-2011/940 savunmuştur. Mahkemece şartları oluşmadığı gerekçesiyle davacının manevi tazminat talebi reddedilmiştir. Dava konusu icra takibi nedeniyle davacının konutunda 20.2.2008 tarihinde bir kısım menkul malın haczedildiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit-tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, bankadan kullanmış olduğu kredi nedeniyle banka ile arasında görülen .... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/246 esas sayılı dosyasında aleyhine hükmedilen kısım ile vekalet ücretini bankaya 27.08.2012 tarihinde yatırmış olmasına rağmen hakkında aynı alacaklardan dolayı icra takibi başlatıldığını ileri sürerek, borçlu olmadığının tespitine, 4.000,00 TL manevi tazminat ile 55,12 TL noter masrafının tahsiline, kredi kayıt ve merkez bankası bünyesinde tutulan negatif nitelikteki listelerden silinmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME: Dava menfi tespit, karşı dava ise iş kazasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....
dolayı haksız hacizlere ve icra takip işlemlerine muhatap kalması durumunda manevi tazminat isteyebileceği gerek Yargıtay'a göre gerekse öğretiye göre tartışmasız olduğunu, neticeten menfi tespit davasında, davacının borçlu olmadığının tespit edilmesiyle birlikte ayrı bir dava ikame etmeye ihtiyaç duymadan aynı davanın içerisinde manevi tazminat talebi isteyebilmesi de mümkün olduğunu, nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'da, "menfi tespit davasında haksız haciz ve ticari itibarın sarsılması nedeniyle manevi tazminat istenebileceği" görüşünde olduğunu, somut olayda davalı alacaklının gerçekleştirmiş olduğu "haksız haciz ve muhafaza" işlemleriyle muhatap kalan müvekkil, davalı alacaklının fiilleri nedeniyle hem manevi olarak zarara uğradığını hem de ticari itibar kaybına uğradığını, yerel mahkemece verilen karardaki, "davacının manevi tazminat talebinin reddine" ilişkin kısmın kaldırılmasına ve müvekkil lehine dava dilekçemizde talepte bulunmuş olduğumuz manevi tazminat miktarının kabulüne...