Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece toplanan delillere göre; davanın, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkin olduğu, davanın dayanağını oluşturan genel kredi sözleşmesinin ticari nitelikte olduğu, dolayısıyla davaya bakma görevinin asliye ticaret mahkemelerine ait olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine, yasal sürede talep halinde dosyanın görevli Ankara asliye ticaret mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davacılar vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 25/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Hayat A.Ş tarafından yapılan hayat sigortası nedeni ile ödenmeyen tazminat bedelinin ödenmesine ve kredi borcunun vefat tarihi itibariyle kapatılmasına, davacılar tarafından haksız olarak ödenen 941,60 TL’nin ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte ve müvekkillerin yargılama aşamasında ödeyecekleri kredi taksit tutarlarının da ödeme tarihlerinden itibaren avans faizi ile birlikte davalı şirketten istirdatına karar verilmesini talep etmiştir.Davalı sigorta şirketi vekili, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; İş Bankası ... Şubesi'ne ait ... nolu hesaptan verilen davaya konu tüketici kredisinden kredi asıl borçlusu ...'...

      Dava, hayat sigorta sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir. Dava tarihinde yürürlükte bulunan mülga 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 1493/7 (6762 sayılı TTK 1329) maddesinde "üçüncü bir şahsın lehine yapılan hayat sigorta mukavelesinden doğan hak ve menfaatleri sigortacıdan talep ve tahsil salahiyetinin doğrudan doğruya o kimseye ait olduğu" öngörülmüştür. Somut uyuşmazlıkta, davaya konu hayat sigorta sözleşmesinde sigorta ettiren Vakıfbank A.Ş., sigortalı muris ... sigortacı ... olup sigorta ettiren Vakıfbank A.Ş. olarak gösterilmiştir. Sigorta ettiren olarak sigorta şirketinden tazminat talep etmek hakkının da öncelikle ona ait olması gerekir ve sigortalı ancak sigorta ettiren ve lehine sigorta edilenin açık muvafakatini almak ve o surette sigortadan, şayet kendi menfaati de zedelendiği takdirde, tazminat istemek hakkına sahip olur. Somut olayda, yargılama aşamasında sigorta ettiren Vakıfbank A.Ş.'...

        Hukuk Dairesisinin görevi ise "6102 sayılı Türk Ticaret Kanununda yer alan ticari işletme, ticaret sicili ve unvanı, haksız rekabet, ticari defterler, acente, şirketler (anonim, limited, kollektif ve komandit), kıymetli evrak (poliçe, bono, çek ve diğerleri), yolcu ve eşya taşıma, deniz ticareti (gemi, donatma iştiraki, deniz kazaları, deniz taşımaları), sigorta (hayat, mal, sorumluluk ve deniz sigortaları) ve ilişkilerinden ve sigorta sözleşmesinden kaynaklanan prim alacaklarına ilişkin davalar ile 6098 sayılı TBK'nın 520 vd. maddelerinde düzenlenen simsarlık (tellallık) sözleşmesinden kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar,"dır. Dolayısıyla istinaf konusu yapılan ilk derece mahkemesi kararının incelenmesinde Dairemiz görevli değildir. Açıklanan nedenlerle, Dairemizin iş bölümü yönünden görevsizliğine, dosyanın görevli ve iş bölümü bakımından yetkili İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12.13.14 ve 43. Hukuk Dairesi'ne gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir....

          GEREKÇE : Dava, tüketici kredisinden kaynaklı hayat sigortası sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Göreve ilişkin kurallar, dava şartıdır. (HMK m.114/1-c) Mahkeme, dava şartlarının yerinde olup olmadığını yargılamanın her aşamasında gözetir. Bu nedenle somut uyuşmazlıkta mahkememizin görevli olup olmadığı hususu re’sen değerlendirilmiştir....

            Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, kredili mevduat hesabı sözleşmesinden doğan borcun tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Sulh Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın konusu olan alacağın kredili mevzuat hesabı sözleşmesinden kaynaklandığı, kredi kartından doğmadığı bildirilerek görevsizlik kararı verilmiştir. Tüketici Mahkemesi ise, uyuşmazlığın kredi kartı sözleşmesine dayandığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Uyuşmazlık, davacı bankada bulunan kredili mevduat hesabından alınıp kullanılan kredi borcundan kaynaklanmakta olup, nitelik olarak tüketici kredisi kapsamında değildir. Dava, banka tarafından açıldığından, dava tarihine göre 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun görev ve yetkiye ilişkin hükümleri uygulanacaktır....

              Davacıların miras bırakanı ile davalı banka arasında 2011 yılında imzalanan sözleşmenin 18. maddesinde ise kredili müşterinin sigortayı yenilemek zorunda olduğu, bankanın dilerse yeniletme hakkı olduğu, ancak dilemezse de bankaya sorumluluk yüklenemeyeceği hükmü bulunmaktadır. Kredi sözleşmesi nedeniyle hayat sigortası yapılmasındaki amaç, banka yönünden kredi borcunun teminat altına alınması olduğu kadar, belli bir prim borcu getirmekle birlikte, sigortalının da bunda menfaatinin olduğu kuşkusuzdur. Bu nedenle uyuşmazlığın çözümünde, her iki tarafın da hak ve menfaatlerinin gözetilip korunması esas alınmalıdır. Somut olayda, daimi mürtehin sıfatına sahip davalı banka tarafından davacıların mirasbırakınına 2011,2012 ve 2013 yıllarında hayat sigortası yapıldığı, 22.10.2014'te hayat sigortası sona ermesine rağmen yenilenmediği, ancak 20.10.2014'te dask sigortasınının, 21.10.2014 de ise benim evim sigortasının yenilendiği dosya kapsamında bulunan belgelerden anlaşılmaktadır....

                Davalı vekili, poliçeden dolayı tazminat talep hakkının kredi veren bankaya ait olduğunu ve davacıların aktif dava ehliyetlerinin bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; sigorta poliçesinde dava dışı kredi veren banka 1.dereceden hak sahibi olduğu için, davacıların bakiye kredi borcunu ödemiş olmaları ya da bankanın davaya muvafakat vermesi gerektiği; davacıların krediyi ödemedikleri ve bankanın da davaya muvafakat vermediği, davacıların aktif dava ehliyeti bulunmadığı anlaşıldığından davanın usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, hayat sigortası sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Dava tarihinden önce (28.05.2014 tarihinde) yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un geçici 73....

                  Hukuk Dairelerinin görevi "6102 sayılı Türk Ticaret Kanununda yer alan ticari işletme, ticaret sicili ve unvanı, haksız rekabet, ticari defterler, acente, şirketler (anonim, limited, kollektif ve komandit), kıymetli evrak (poliçe, bono, çek ve diğerleri), yolcu ve eşya taşıma, deniz ticareti (gemi, donatma iştiraki, deniz kazaları, deniz taşımaları), sigorta (hayat, mal, sorumluluk ve deniz sigortaları) ve ilişkilerinden ve sigorta sözleşmesinden kaynaklanan prim alacaklarına ilişkin davalar ile 6098 sayılı TBK'nın 520 vd. maddelerinde düzenlenen simsarlık (tellallık) sözleşmesinden kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar"dır. Bu davanın çözümünde ise Hakim ve Savcılar Kurulu 1. Dairesinin anılan kararı gereğince İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12-13-14-43. Hukuk Dairesisi görevlidir. Açıklanan nedenlerle, Dairemizin iş bölümü yönünden görevsizliğine, dosyanın görevli ve iş bölümü bakımından yetkili İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13....

                    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/279 Esas KARAR NO : 2023/334 DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 25/04/2023 KARAR TARİHİ : 26/04/2023 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan dosya üzeri incelemesi sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; Davalı şirket ile müvekkil banka arasında kredi kartı üyelik sözleşmesi, kredili mevduat hesabı sözleşmesi ve çek mükellefiyet hesabı sözleşmesi imzalandığını, buna bağlı olarak davalının kredi kartı, kredili mevduat hesabı ve çek mükellefiyet hesabı kullandırıldığını, anılan sözleşmelere diğer davalının müşterek müteselsil kefil sıfatıyla imza attığını, bu sözleşmelerden doğmuş ve doğacak borçlardan asıl borçlu ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, davalının sözleşmeyle üzerine düşen yükümlülükleri hiç veya gereği gibi yerine getirmediğini, bu hesaplardan doğan borcunu ödemediğini, ödemediği...

                      UYAP Entegrasyonu