Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

içinde de bulunduğunu belirterek, genel kurulun; 1-) Açılış ve toplantı başkanlığının oluşturulması, 2-) Toplantı başkanına tutanakların imzalanması yetkisinin verilmesi, 3-) Şirket esas sözleşmesinin ------Maddesinin tadili, 4-) Şirket Yönetim Kurulu Mevcut Başkan ve Üyelerinin Birlikte Ve/Veya Ayrı Ayrı Azli ve Boşalan Yönetim Kurulu Üyeliklerine Yeni Yönetim Kurulu Üyelerinin Seçilmesi, Yönetim Kurulu Başkan Vekili atanması, Yeni Yönetim Kurulu Üyelerinin Görev Dağılımı ve Temsil Yetkisinin Görüşülmesi, 5-) Dilek, temenniler ve kapanış....

    Dava, kooperatif eski yöneticilerinin kooperatifi zarara uğrattığı iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkindir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 62'nci maddesinde yönetim kurulu üyelerinin görevleri belirtilmiş, yönetim kurulunun, kooperatif amaçlarının gerçekleşmesi ve ortakların çıkarlarının korunması ile ilgili olarak yasalara, anasözleşme hükümlerine ve genel kurul kararlarına göre işleri titizlikle yürütecekleri ve kooperatifin başarısı ve gelişmesi yolunda gereken çabayı göstermekle görevli oldukları açıklanmış, aynı Yasa’nın 98'nci maddesi yollamasıyla TTK.'nun 336/1 ve 5'nci maddesine göre kanun ve anasözleşmenin kendilerine yüklediği vazifeleri kasten veya ihmal neticesi olarak yapmayan yönetim kurulu üyelerinin müteselsilen sorumlu olacakları belirtilmiştir. Kural olarak yönetim kurulu üyeleri yaptıkları işlemleri belgelemek zorundadırlar....

      Davalı ... vekili, müvekkilinin yönetim kurulu üyesi olduğu dönemde, davalı ...'ın, ...'e sattığı daireyi geri aldığına dair satış sözleşmesini ibraz ettiğini, yönetim kurulunun bu belgeye istinaden davalı ...'un üyeliğine karar verildiğini, sahte satış sözleşmesinden ötürü müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını, görevini titizlikle yerine getiren müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, husumetin ...'a yöneltilmesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının, davalı ...'dan kooperatif hissesi aldığı, yönetim kurulu üyesi olan davalıların aldığı kararla kooperatif üyesi olduğu, hisseye karşılık gelen taşınmazın adına tescil edildiği, dava dışı ...'...

        Davalı vekili, kooperatiflerde yönetim kurulu üyelerinin eşit olarak sorumlu olduklarını, bu davanın tüm yönetim kuruluna karşı açılması gerektiğini, çek karnesi ve karar defteri dışında hiçbir belgeyi yanına almadığını, davacıların kendilerinde olan ve saklamakla yükümlü oldukları belge ve defterlerin yönetimden dört yıl önce ayrılmış olan birinden istenmesinin doğru olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece; toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamına göre, eda davası niteliğindeki talebin infaz kabiliyeti dikkate alındığında davanın hukuki dayanağı bulunmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir. Kararı davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, önceki yönetim kurulu üyelerinin tutmakla yükümlü bulundukları kooperatif defterlerinin yeni yönetim kuruluna teslimine ilişkindir.1163 sayılı Kooperatifler Kanunu 98.maddesinde "bu kanunda hüküm olmayan hususlarda Türk Ticaret Kanunundaki anonim şirketlere ait hükümler uygulanır." hükmü yer almaktadır....

          Bu şekilde seçilen yönetim kurulu üyeleri, genel kurul tarafından seçilen diğer üyelerin hak, yetki ve görevlerini haizdir” hükmü getirilmiştir. Genel kurul kararlarının yönetim kurulu asil ve yedek üyelerinin seçimine ilişkin 12. gündem maddesinde kooperatif üyesi Yalçın Koçak’ın önerdiği kişiler seçilmiştir. Davalı kooperatif yönetim kurulunun yukarıda belirtilen 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu’nun Ek. 4. maddesinde yazılı şekilde oluşması gerektiğinden 14.05.2014 tarihli genel kurulda seçilen yönetim kurulu üyelerinin her biri üzerinde tek tek durularak bu madde hükümlerine aykırı bir seçim olup olmadığı, açık yasa hükmüne aykırı alınan kararlarda muhalefet şerhi aranmayacağı hususu da dikkate alınarak bir karar verilmesi gerekmektedir. Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün bozulması gerekmiştir....

            Ne var ki, 1163 sayılı Kanun'un 59/.... maddesinde yönetim kurulu üyelerinin kendisi veya başkası namına, bizzat veya dolaylı olarak kooperatifle kooperatifin konusuna giren ticari muamele yapması yasaklandığından, somut olaydaki gibi bir akrabalık durumu anılan yasa hükmüne aykırılık teşkil etmemektedir. Yine davacı tarafça yönetim kurulu ile davalı şirketin muvazaalı olarak, el ve işbirliği içinde kooperatifi zarara sokmak kastıyla sözleşme yaptıklarına ilişkin somut bir iddia da ileri sürülmemiştir. Genel kurulun önsözleşmeyi onaylaması ve inşaat yaptırmak yetkisini yönetime vermesi üzerine yönetim kurulu davalı şirket ile sözleşme yapmıştır....

              HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2018/883 KARAR NO : 2018/902 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : TRABZON ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 03/04/2018 NUMARASI : 2013/123 ESAS 2018/258 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (Kooperatif Yönetim Ve Denetim Kurulu Üyelerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) KARAR : Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle;davalıların, müvekkil kooperatifin eski yönetim kurulu üyeleri olup, sunulan tutanaktan da anlaşılacağı üzere, genel kurulca ibra edilmediklerini, bu nedenle 10/02/2013 tarihli genel kurul kararı gereğince kapatılmamış avans olarak hala üzerlerinde kalan kooperatif paralarının ne miktarda olduğunun kesin tespiti ile kendilerinden tahsiline karar verilmek üzere aleyhlerindeki iş bu davanın açılması zorunluluğunun olduğunu, müvekkili kooperatifin kuruluşundan itibaren 22/11/2008 tarihine kadar uzun sürmek üzere yönetim kurulu üyeliği yapmış olan davalıların bu tarihte yapılan genel...

              yer alan bölümüne yazılı olarak sunduklarını, benzer şekilde görevini yerine getirmeyen yönetim kurulu icraatlarını denetlemekle yükümlü olan denetim kurulu sunmuş olduğu gerçeğe ve oluşa uygun olmayan raporuyla görevini yerine getirmemiş olup her ikisinin de müvekkillerince ibra olunmadığını, kooperatifin her hangi bir çalışanı olmadığı kayıtlarla sabit iken harcamalar bölümünde yer alan personel giderinin ne olduğunun açıklığa kavuşturulmadığının yönetim kurulu tarafından hazırlanan raporla aynen denetim kurulu raporuna geçirilmek suretiyle rapor hazırlandığını, eski müteahhide karşı açılan davada lehe karar verilmişken takas ve mahsup hakkı kullanılmadan tahsil kabiliyeti bulunmadığı belirtilen eski müteahhide ödeme yapıldığı yönetim kurulu raporunda belirtilmiş bu hususun denetim raporunda eleştirilmediğini, burada yönetim kurulu takas ve mahsup hakkını kullanmayarak kooperatifi zarara uğrattığını, yine yönetim kurulu kooperatif üyelerinin menfaatini koruması gerekirken ve müteahhit...

                Bu kapsamda, yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğu ile ilgili davalarda İş bu davada, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunun ilgili maddeleri ile TTK ‘nın ilgili düzenlemelerinin esas alınması gerekecektir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunun 59/3. maddesinde; "Yönetime veya temsile yetkili şahısların kooperatife ait görevlerini yürütmeleri esnasında meydana getirdikleri haksız fiillerden doğan zararlardan kooperatif sorumludur" hükmüne yer verilmiş, 62/1. maddesinde ise yönetim kurulu üyelerinin görevleri belirtilmiş, yönetim kurulunun, kooperatif amaçlarının gerçekleşmesi ve ortakların çıkarlarının korunması ile ilgili olarak yasalara, anasözleşme hükümlerine ve genel kurul kararlarına göre işleri titizlikle yürütecekleri ve kooperatifin başarısı ve gelişmesi yolunda gereken çabayı göstermekle görevli oldukları açıklanmıştır. 62/3. fıkrada ise, “Yönetim kurulu üyeleri ve kooperatif memurları, kendi kusurlarından ileri gelen zararlardan sorumludurlar“ hükmüne yer verilmiştir....

                ın yönetim kurulu üyeliğinin 25.06.2006 tarihinde başlayıp 28.12.2008 tarihinde, diğer müvekkilinin ise 23.08.2007 tarihinde başlayıp 28.12.2008 tarihinde sona ermesi sebebiyle talep konusu yıllara ait müvekkillerinin sorumluluklarının bulunmadığını, ayrıca 28.12.2008 tarihli genel kurulda ibra edildiklerini, kaldı ki müvekkilleri hakkında takipsizlik kararı verildiğini savunarak, asıl ve birleşen davanın reddini istemiştir. Asıl ve birleşen davada davalı ... vekili, müvekkilinin 2000 ve 2004 yıllarında yönetim kurulu üyesi olmadığını, kaldı ki müvekkilinin yönetim kurulu üyesi olduğu dönemde birçok kez toplantı yapılması için uyarıda bulunmasına rağmen toplantı yapılmadığını ve bu itibarla sorumluluğunun bulunmadığını savunarak, asıl ve birleşen davanın reddini istemiştir. Birleşen davada davacılar vekili, 2004 yılında yönetim-kooperatif işyerinde muhtelif tarihlerde fiilen çalışan 9 işçi için ....'...

                  UYAP Entegrasyonu