Şöyle ki; Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesinde, tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devletin sorumlu olacağı hükme bağlanmıştır. Devletin tapu sicilinin tutulmasından doğan sorumluluğunun, nitelik itibarıyla kusursuz sorumluluk olduğu hususu gerek doktrinde gerekse Yargıtay kararlarında kabul edilmektedir. Sicillerin doğru tutulmasını üstlenen ve taahhüt eden Devlet, gerçeğe aykırı ve dayanıksız olarak tutulmuş olan kayıtlar nedeniyle doğan zararları da ödemekle yükümlüdür. Tapu işlemleri, kadastro tespiti işlemlerinden başlayarak birbirini takip eden işlemler olduğundan, tapu kütüğünün oluşumu aşamalarında kadastro işlemleri ile tapu işlemlerinin bir bütün oluşturduğu kuşkusuzdur. TMK’nın 1007. maddesinde kabul edilip sorumluluğun doğabilmesi için ilk şart, Tapu Sicil Tüzüğü'nün 7. maddesinde sayılan ana ve yardımcı sicillerin Devlet tarafından tutulması için gerekli bir eylem veya işlemin bulunmasıdır....
e yönelik davanın ise kabulüne, 1734 parselin tapu kaydının iptali ile Mahmut Kurt adına tapuya tesciline karar verildiği, kararın temyiz incelemesinden geçerek kesinleştiği; eldeki davanın ise TMK'nın 1007. maddesi gereğince tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı tazminat istemine yönelik olduğu, ilk dava ile tarafları, dava sebepleri ve talep sonucunun farklı olması nedeniyle tapu iptali ve tescil davasının tazminat davasına kesin hüküm oluşturmayacağı, mahkemece yapılan kesin hüküm değerlendirmesinin usûl ve kanuna aykırı olduğu anlaşılmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı vekili Av. H.. D..’ın temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer yönlerin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, taraflarca 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesi atfıyla HUMK'nın 388/4....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/05/2019 NUMARASI : 2018/448 ESAS, 2019/316 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (Tapu Sicillerinin Tutulması Kaynaklı Rücuen) KARAR : 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kurulan 25.06.2014 günlü hükmün Yargıtay'ca duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 14.04.2015 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden davalı vekili Av. ... ile diğer taraftan davacı ... vekili Av. ... geldi, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince özetle; asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, müşterek çocukların velayetlerinin anneye verilmesine, baba ile müşterek çocuklar arasında kişisel ilişki kurulmasına, müşterek çocuklar yararına aylık 350'şer TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 200 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 7.000 TL maddi tazminata hükmedilmesine, kadının manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı-karşı davalı erkek süresinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, velayet, kişisel ilişki, tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakası ile kadın yararına hükmedilen maddi tazminat ve ret edilen manevi tazminat yönünden lehlerine vekalet ücreti verilmemesi yönlerine ilişkin olarak istinaf başvurusunda bulunmuştur....
kararların kesinleşme kaydı ile kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimler de ilk derece mahkemesince yapılır" hükmü gereğince dosyanın kesinleşme şerhi ve harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine, Dair, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı HMK.nun 353 ve 361....
kararların kesinleşme kaydı ile kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimler de ilk derece mahkemesince yapılır" hükmü gereğince dosyanın kesinleşme şerhi ve harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine, Dair, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı HMK.nun 353 ve 361....
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesine göre tazminat istemine ilişkindir. TMK’nın 1007. maddesinde düzenlenen tapu sicilinin tutulmasından doğan zararlardan dolayı açılacak davalar için kanunda özel bir zamanaşımı süresi öngörülmemiştir. Ancak, 6098 sayılı Borçlar Kanununun 146. maddesindeki, “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, her alacak on yıllık zamanaşımına tabidir.” şeklindeki kanuni düzenlemenin bir gereği olarak uygulama ve öğretide kanunen özel bir zamanaşımı süresi öngörülmeyen alacak veya tazminat davaları 10 yıllık genel zamanaşımına tâbi tutulmuştur. Bu nedenle, eldeki davada tapu sicilinin tutulmasından doğduğu iddia edilen zararın tazmini istendiğine ve bu alacakla ilgili kanunda aksine bir hüküm bulunmadığına göre, bu zarar alacağının da 6098 sayılı Borçlar Kanununun 146. maddesinde öngörülen 10 yıllık genel zamanaşımı süresine tâbi olduğunun kabulü gerekir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, Davacı müvekkilinin ihyası talep edilen şirket nezdinde,10.05.2017 tarihinden itibaren kepçe operatörü olarak çalışmakta iken, 19.09.2017 tarihinde iş kazası geçirdiğini, Davacı müvekkilinin ihyası istenen şirket nezdinde çalışırken iş kazasından kaynaklı, hak etmiş olduğu maddi tazminat alacağının tahsili amacı ile Kayseri 4. İş Mahkemesi'nin 2020/159 E. sayılı dosyasında 18.02.2020 tarihinde iş kazasından kaynaklı maddi tazminat davası taraflarınca açıldığını, Mezkur iş kazasından kaynaklı manevi tazminat alacağı ise saklı tutulduğunu, 19.09.2017 tarihi itibariyle müvekkili manevi tazminat almaya hak kazanmış olup işbu alacağını da yeni bir dava açıp 4....
Maddede Düzenlenen Maddi Tazminat KARAR : Karacabey 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda numarası yazılı dava dosyasının istinaf incelemesi sonucunda; G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: Tarafların iddia ve savunmalarının özeti: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili davacıların Bursa İli Karacabey İlçesi Boğazköy Mahallesi Kumluk Mevkii 237 parsel sicil bilgileri ile kayıtlı 291,00 m² yüzölçümlü, Bursa İli Karacabey İlçesi Boğazköy Mahallesi Fındıkaltı mevkii 905 parsel sicil bilgileri ile kayıtlı 2.755,00 m² yüzölçümlü taşınmazların tarım arazisi vasfında olduğunu Bursa İli Karacabey İlçesi Boğazköy Mahallesi Kumluk Mevkii 1404 parsel sicil bilgileri ile kayıtlı 460,00 m² yüzölçümlü, Bursa İli Karacabey İlçesi Boğazköy Mahallesi Kumluk Mevkii 236 parsel sicil bilgileri ile kayıtlı 241,00 m² yüzölçümlü, Bursa İli Karacabey İlçesi Boğazköy Mahallesi Fındıkaltı Mevkii 891 parsel sicil bilgileri ile kayıtlı 6.976,73 m² yüzölçümlü, Bursa İli Karacabey İlçesi Boğazköy Mahallesi...