Tetkik hâkimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kâğıtlar incelenerek gereği düşünüldü. 1) Davacının davalı şirkete yönelik temyiz itirazları yönünden; Dava, yayın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davacı vekili; ...Haber TV kanalında 01/07/2011 tarihinde “Org. ... Bilvanis Harekatını İtiraf Etti” başlığı ile yapılan yayının müvekkilinin kişilik haklarına ağır saldırı mahiyetinde olduğunu, yayında yer alan ifadelerin gerçeğe aykırı olduğunu belirterek, manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalılar vekili; genel yayın yönetmeni ve programın yapımcısı olmayan davalı ... yönünden davanın husumet nedeniyle reddi gerektiğini, yayının görünür gerçeğe uygun olduğunu belirterek, davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
Söz konusu beyanlar, iddia ve savunma kapsamında değerlendirilmesi gereken beyanlar olup, kişilik haklarına saldırı oluşturmaz. Dairemizin geçmişteki uygulamaları da bu yönde olduğundan, yerel mahkemede ilk kararında bu konuyu doğru olarak değerlendirerek beyanları, savunma sınırları içinde kaldığını belirterek davanın reddine karar vermiştir. Dolayısıyla savunmalarda aşma ve kişilik haklarına saldırı bulunmadığından açılan davanın reddine karar verilmesi düşüncesinde olduğumdan sayın çoğunluğun görüş ve kararlarına katılmıyorum.17/03/2011...
Genel Kurulu'nda bir kanun tasarısnın görüşmeleri sırasında davalının kendisine hakaret ettiğini ve kişilik haklarının zarar gördüğünü belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı-karşı davacı, söylemiş olduğu sözlerin davacı tarafından kullanılan ifadelerin iadesi niteliğinde olduğunu, asıl hakarete uğrayan kişinin kendisi olduğunu belirterek asıl davanın reddi ile karşı davanın kabulünü istemiştir. Mahkemece, sarf edilen sözlerin yasama sorumsuzluğu kapsamında olduğu ve bir bütün olarak ele alındığında tarafların kişilik haklarına saldırı oluşturacak nitelikte olmadığı gerekçesiyle asıl ve karşı davanın reddine karar verilmiştir. Anayasa'nın 83. maddesine göre .... üyeleri meclis çalışmalarındaki oy ve sözlerinden, mecliste ileri sürdükleri düşüncelerden ve bunları meclis dışında tekrarlamak ve açığa vurmaktan sorumlu tutulamazlar iseler de, bu sorumsuzluk mutlak bir şekilde sınırsız değildir....
Televizyon Prodüksiyon AŞ vekillerinin temyiz itirazları reddedilmelidir. 2) Davalıların temyiz itirazlarına gelince; Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davacılardan ...’ın talebinin kısmen kabulüne, diğer davacıların istemlerinin ise reddine karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Davacılar vekili; davalılardan ...’nın yönetim kurulu başkanı, ...’ın tüzel kişi temsilcisi, diğer davalı şirketin ise imtiyaz sahibi olduğu Aydınlık gazetesinin 31/01/2014 tarihli nüshasında ve gazetenin internet sitesinde yayınlanan "...n, ATV ve Sabah satışının takipçisimi” başlıklı haber ve 04/02/2014 tarihinde aynı gazetede yayınlanan, “ Bakan ve AKP zenginleri için suç örgütü fezlekesi” başlıklı haberde kullanılan söz ve ifadeler ile müvekkillerinin kişilik haklarına haksız şekilde saldırıda bulunulduğunu beyan ederek, manevi tazminat ve yayın isteminde bulunmuştur....
Ret kararının kesinleşmesinden itibaren geçen fiili ayrılık süresi içinde de davacının, diğer tarafın kişilik haklarına saldırı niteliğinde bir eylemi ispatlanmamıştır. Davalı tanıklarının, tarafların fiilen ayrılmalarından önceki döneme ilişkin beyanları, yukarıda sözü edilen kesinleşen ret kararı karşısında artık hükme esas alınamaz. Retle sonuçlanan ilk davayı açarak boşanma sebebi yaratan davacı erkek boşanmaya neden olan olaylarda tamamen kusurlu olsa da boşanmaya sebep olan fiili ayrılık da, kişilik haklarına saldırı niteliğinde görülemez. Bu bakımdan, olayda davalı kadın yararına manevi tazminata (TMK m.174/2) hükmedilmesini gerektiren bir sebep bulunmamaktadır. O halde, davalı kadının manevi tazminat talebinin reddi gerekirken, yazılı şekilde kabulü doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Boşanma sebebiyle manevi tazminata hükmedilebilmesi için, tazminat talep eden tarafın kusursuz veya az kusurlu olması yanında, boşanmaya sebep olan olayların kişilik haklarına saldırı niteliğinde olması da gerekir (TMK m. 174/2). Boşanmaya sebep olan olaylar bu nitelikte değilse manevi tazminata hükmedilemez. Mahkemece kabul edilen ve davacı kadın tarafından da temyiz edilmeyen kusur durumuna göre, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda “Aile sorumluluklarını yerine getirmeyen , eşine ve çocuğuna yeterli zaman ayırmayan ” davalı erkek ağır kusurludur. Ne var ki mahkemece belirlenen bu kusur tek başına davacının kişilik haklarına saldırı olarak değerlendirilemez....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı ... tarafından, davalı ... aleyhine 30/06/2011 gününde verilen dilekçe ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne ve maddi tazminat isteminin reddine dair verilen 25/02/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalı ...’in aşağıdaki bendin kapsamında kalan tüm temyiz itirazları reddedilmelidir. 2- Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, kişilik haklarına saldırı sebebiyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....
G.. aleyhine 14/05/2013 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 25/12/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, 24/04/2013 tarihinde yayınlanan, davalının konuk olarak katıldığı, Genç Bakış isimli programda, kendisi hakkında söylediği sözler nedeniyle, kişilik haklarının saldırıya uğradığını belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur....
Ben, seni yapacağın bilimsel çalışmalarınla görmek isterim, Sana her türlü yardımı yapmaya hazırım. ile birlikte hareket edip adını kirletme" dediğini öğrendiğini, bu sözlerle davalının hakaret yoluyla kişilik haklarına saldırıda bulunduğunu iddia ederek, uğradığı manevi zararın davalıdan tazmini isteminde bulunmuştur. Davalı, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece , davalı tarafından söylenen sözlerin davacının kişilik haklarını ihlal eder nitelikte olduğu gerekçesiyle istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosya kapsamından, taraflar arasında öteden beri süregelen anlaşmazlıklar olduğu, hakaret, tehdit ve kasten yaralamaya teşebbüs suçlarına dayanarak açılan başka manevi tazminat davasının olduğu, aralarındaki anlaşmazlığa yönelik tanık beyanlarının da bulunduğu anlaşılmakla, tüm bu hususlar değerlendirildiğinde davalı tarafından söylendiği iddia olunan sözlerin kişilik haklarına saldırı niteliğinde olmadığının kabulü gerekmektedir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... vd. tarafından, davalılar ... vd. aleyhine 24/01/2012 gününde verilen dilekçe ile basın yolu ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 16/10/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırıdan dolayı uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm; davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalı şirkete ait ... Gazetesinde yayınlanan haberde kişilik haklarına saldırıda bulunulduğunu ileri sürerek manevi tazminat talebinde bulunmuştur....