Davacı, davalının seçim bürosu açılışında basına da yansıyan ifadeleri nedeniyle kişilik haklarına yönelik saldırı sonucu uğradığı manevi zararın ödetilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, dava konusu ifadelerin davacının kişilik haklarına saldırı oluşturduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriğinden, davalının davacıya yönelik ifadelerinin eleştiri sınırlarını aştığı, davacıyı toplum nezdinde küçük düşürecek ve kişilik haklarına saldırı teşkil edecek nitelikte olduğunun sabit olduğu, ne var ki dava dilekçesinde davalının eyleminin kınanması ve kararın yayınlanması talebi bulunmadığı halde mahkemece bu yönde karar verildiği anlaşılmaktadır....
O halde, kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkin davanın, matufiyet unsuru gerçekleşmediğinden reddine karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle yazılı biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 03/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı, avukat olarak görev yaptığını ve bir dava dosyasına sunulan ihtarnamede bir takım usulsüzlükler tespit etmesi üzerine noter olan davalı ve diğer sorumlulular hakkında suç duyurusunda bulunduğunu, soruşturma kapsamında savcılık tarafından noterden ilgili belge asıllarının istendiğini, davalının savcılık yazısına cevap verirken kendisi hakkında kullanmış olduğu ifadelerin kişilik haklarına saldırı oluşturduğunu belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı, olayla ilgili ceza davasının sonucunun beklenmesi ve davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davalı tarafından kullanılan ifadelerin davacının kişilik haklarına saldırı oluşturduğu gerekçesiyle istemin kabulüne karar verilmiştir. Türk Borçlar Kanunu’nun 58. maddesi (818 sayılı BK 49. maddesi) hükmüne göre kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ......ve Yayıncılık AŞ aleyhine 11/11/2009 gününde verilen dilekçe ile yayın yolu ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 10/05/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, yayın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....
Manevi tazminat, malvarlığı dışındaki hukuksal değerlere yapılan saldırılar ile meydana gelen zararların giderilmesidir. Kişilik hakları haksız bir şekilde tecavüze uğrayan kişi Borçlar Kanununun 49. (TBK 58) maddesinde Medeni Kanunun 23,24 ve 25. maddelerindeki yasal düzenlemeye dayanarak manevi tazminat isteyebilir. Davacının manevi tazminatı hak edebilmesi için haksız fiil veya tasarrufun kişilik haklarına saldırı niteliğinde bulunması gereklidir. Kişilik hakları nelerdir: Gerek uygulamada gerekse öğretide belirlendiği gibi kişilik hakları kişinin hayat hakkı, ruh ve beden bütünlüğü, din, vicdan ve düşünce hürriyeti, çalışma hürriyeti, onur, isim, ün, saygınlık, resim, sır gibi korunması gereken kavramlardır. Bu haklar kişiye sıkı sıkıya bağlı mutlak hak niteliğindedir. Bir haksız fiilin veya haksız idari işlemin veya tasarrufun manevi tazminatı gerektirmesi kişilik haklarına saldırı niteliğinde olması koşuluna bağlıdır. Yine haksız fiilin kişiye yönelik olması da gerekir....
Eleştiride kişilik haklarına saldırı olabilecek aşma yoktur. Açılan tazminat davasının tümden reddine karar verilmesi düşüncesinde olduğumdan sayın çoğunluğun görüşlerine katılmıyorum.02/.../2013...
"İçtihat Metni" Davacı ... vekili tarafından, davalılar ... ve ... aleyhine 05/03/2015 gününde verilen dilekçe ile basın yolu ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 04/06/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ile davalılardan ... tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacı vekilinin temyiz itirazları reddedilmelidir. 2) Davalılardan ...’un temyiz itirazlarına gelince; Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir....
TV Hizmetleri A.Ş. aleyhine 19/03/2013 gününde verilen dilekçe ile basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 25/06/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.Davacı vekili; ......
Hukuk Dairesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar .... ve diğerleri aleyhine 29/04/2015 gününde verilen dilekçe ile basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; tazminat talebinin esastan reddine dair verilen 17/11/2016 günlü karara karşı davacı tarafın istinaf başvurusu üzerine yapılan incelemede; istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen 23/02/2017 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, basın yolu ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir....
Somut olayda; davalıların işlettiği şirketin servis şoförünün davacılara "Bir de bu bebelerin embesil anne babalarıyla mı uğraşacağız" şeklinde hakaret etmesi nedeniyle, kişilik haklarına saldırı olduğu iddiasıyla manevi tazminat istenmekte olup, dava BK'nın 41 ve 49. maddelerine göre halledilmesi gereken haksız eylemden kaynaklanan bir tazminat davasıdır. Görevli mahkeme ise Asliye Hukuk Mahkemesidir. Bu durumda uyuşmazlığın genel mahkeme olan ... Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 05/10/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi....