davacının karşı davaya yönelik temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Asıl dava, haksız şikayet ve kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemi, karşı dava ise kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 26/01/2012 gününde verilen dilekçe ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 16/06/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir....
KARŞI OY Dava, kişilik hakkına saldırı nedeniyle manevi tazminat isteminden ibarettir. Dosya kapsamı uyarınca, davacının avukatlık yaptığı, davadışı Mavişehir II. Etap Konut Sitesinin hukuk müşavirliğini yapmakta olduğu, davalının bu sitenin yönetim kurulu üyelerine gönderdiği e-posta ile davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde sözler sarfettiği iddiasıyla işbu davanın açıldığı, mahkemece, davalı hakkındaki ceza davasında verilen hüküm de gözetilmek suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verildiği, yerel mahkeme kararının davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin davalı tarafından sarfedilen sözlerin eleştiri maksatlı olduğundan bahisle kararın oyçokluğuyla bozulmasına karar verdiği, yerel mahkemenin ise gerekçesini genişletmek suretiyle önceki kararında direndiği anlaşılmaktadır....
Davacı, .... 08/02/2005 günlü sayısında yayımlanan ve davalılardan ... tarafından kaleme alınan “Seni gidi Yağlamacı” başlıklı yazıyla kişilik haklarına saldırıya uğramış olduğunu ileri sürerek, davalıların manevi tazminat ile sorumlu tutulmasını istemiştir. Davalılar, gazetenin sorumlu yazı işleri müdürü yönünden istemin husumetten reddine, diğer davalılar yönünden ise: dava konusu edilen yazı içeriğinde davacının kişilik haklarına yönelik bir saldırı bulunmadığından davanın esastan reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuşlardır. Mahkemece; davalılardan .... ve ... yönünden davanın husumet nedeniyle reddine, davalılardan ... yönünden kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dava konusu yazı bir bütün olarak incelendiğinde; o dönem ......
Davacı, davalılar tarafından Vizyon isimli gazetenin 04/05/2010 günlü sayısında yayınlanan haberin gerçeğe aykırı olduğunu, yapmadığı bir eylemle suclandığını, yayının kişilik haklarına saldırı oluşturduğunu ileri sürerek davalıların manevi tazminatla sorumlu tutulmaların istemiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Yerel mahkemece; haberin veriliş şeklinin davacının kişilik haklarına saldırı oluşturduğu, olayın gerçekten olmuş gibi haber yapıldığını, yayının davacının kişilik haklarını ihlal edici mahiyette olduğu gerekçesiyle istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Basın özgürlüğü, Anayasa'nın 28. maddesi ile 5187 sayılı Basın Yasası'nın 1. ve 3. maddelerinde düzenlenmiştir. Bu düzenlemelerde basının özgürce yayın yapmasının güvence altına alındığı görülmektedir....
(Orhun) vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 21/05/2008 gününde verilen dilekçe ile basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 30/04/2013 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2) Davalıların diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırıdan kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....
İNCELEME VE GEREKÇE Dava hukuki niteliği itibari ile kişilik haklarına saldırı sebebiyle açılan manevi tazminat davasıdır. Davanın ---- dosyasından açıldığı ve ----- numarası ile görevsizlikle mahkememize gönderildiği anlaşılmıştır. Davacı vekili celse arasında ---- sunduğu anlaşılmıştır. 7155 sayılı Kanun'un 20. maddesi ile 6102 sayılı TTK'ya eklenen dava şartı olarak arabuluculuk başlıklı 5/A maddesinde; "(1) Bu kanunun 4'üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır."...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ...Basın Yayın Sanayi ve Ticaret A.Ş. ve diğerleri aleyhine 31/10/2014 gününde verilen dilekçe ile basın yolu ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın esastan reddine dair verilen 11/02/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, basın yolu ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın esastan reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir Davacı vekili; davalılardan ...’nin yönetim kurulu başkanı olduğu, davalılardan ...Basın Yayın Sanayi ve Ticaret A.Ş. ye ait, ......
Yemininizi hatırlatırım, eğer yemin etmediyseniz bir an önce yapınız...'' şeklindeki ifadeleri paylaştığını, bu ifadelerle kişilik haklarına saldırıda bulunduğu gibi sonrasındaki yorumlarıyla da saldırılarına devam ettiğini belirterek uğramış olduğu manevi zararın tazminini istemiştir. Davalı, hastası tarafından kendisine anlatılan bir olaya ilişkin eleştirilerini yalnızca aile hekimlerinin üye olduğu bir forumda paylaştığını belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davalının forumda paylaştığı beyanların davacının kişilik haklarına saldırı oluşturduğu gerekçesiyle istem kısmen kabul edilmiştir. Dosya kapsamından; davalı tarafından ..... ilinde tedavi edilen bir hastanın kontrol amacıyla ... gittiği ve burada davacı tarafından hastaya ilaç yazıldığı anlaşılmaktadır....
Miki yazdı." şeklindeki paylaşımın düşünceyi açıklama ve eleştiri kapsamında kalmadığı, O.Ç sözünün Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 125 inci maddesi kapsamında hakaret niteliğinde olduğu, bu kapsamda davacının kişilik haklarına doğrudan saldırı niteliğinde olduğu, bu nedenle davalı vekilinin bu paylaşımda kişilik haklarına saldırı olmadığına ilişkin istinaf isteminin yerinde olmadığı, 2. "...şşt sessiz olun RTE kapattığını sanıyor salak!" şeklindeki paylaşımın düşünceyi açıklama ve eleştiri kapsamında kalmadığı, ölçülülüğün ve orantılığın aşıldığı, salak sözünün TCK'nın 125 inci maddesi kapsamında hakaret niteliğinde olduğu, Yargıtay kararlarında da salak sözünün hakaret olarak kabul edildiği, bu kapsamda paylaşımın davacının kişilik haklarına doğrudan saldırı niteliğinde bulunduğu, bu nedenle davalı vekilinin bu paylaşımda kişilik haklarına saldırı olmadığına ilişkin istinaf isteminin yerinde olmadığı, 3....