A.. aleyhine 02/05/2012 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 29/01/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı ile davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava kişilik haklarına saldırı iddiasına dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece istemin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 09/03/2015 gününde verilen dilekçe ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 11/03/2020 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekilince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Her ne kadar mahkemece, haber içeriğinde geçen bazı ifadelerin davacının kişilik haklarına saldırı oluşturduğu benimsenmiş ise de gazete haberlerinin aynı zamanda yazarının eleştirisini de içermesi doğaldır. Ayrıca bütün olarak yazı değerlendirildiğinde, kişisel değer yargısı niteliğindeki bazı ifadelerinin eleştiri sınırlarını aşan küçültücü ve hakaret niteliğinde olmayıp davacının kişilik haklarına saldırı amacı taşımadığı, eleştiri sınırlarını aşmadığı anlaşılmaktadır. -/- -2- 2015/8004 - 2015/14040 Yerel mahkemece, açıklanan olgular gözetilerek istemin tümden reddine karar verilmesi gerekirken, bir kısmının kabulü doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir....
B.. aleyhine 28/01/2013 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 21/01/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalının TBMM Genel Kurulu'nda 09/11/2012 günü yapılan toplantıda, bir yasa görüşmesi esnasında kürsüden yaptığı konuşmayı keserek “Haysiyetsiz de sensin, şerefsiz de sensin” demek suretiyle kişilik haklarını ihlal ettiğini belirterek manevi tazminat talep etmiştir. Davalı, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur....
Mahkemece, bozma kararından önce davalı tarafından kaleme alınan yazının davacının kişilik haklarına saldırı oluşturduğu kabul edilerek, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne dair verilen kararın davalı tarafından temyizi üzerine Dairemizin 22/01/2015 gün, 2014/4042 esas ve 2015/812 karar sayılı ilamı ile "davacının yaptığı ve yeni bir soruşturmaya konu olan denetimin sert bir şekilde eleştirildiği, yazının içeriğinde kullanılan ifadelerin yazının özü ile uyumlu olduğu, davacının kişilik haklarına saldırı oluşturacak ifadenin bulunmadığı" gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece, bozmaya uyulduğu belirtilmiş ise de bozma ilamının gereği yerine getirilmemiştir. Bozma kararında davanın reddine karar verilmesi gerektiği belirtildiği halde mahkemece, istemin kısmen kabülüne karar verilmesi doğru olmamış, kararın açıklanan nedenle bozulması gerekmiştir....
"İçtihat Metni" Davacı ... vekili ve diğerleri aleyhine 02/01/2014 gününde verilen dilekçe ile basın yolu ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 21/06/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, basın yolu ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
"ZİMMETİNİZİ MÜTEAHHİT Mİ ÖDEDİ" başlıklı yazılarda ve devamında müvekkilinin kişilik haklarına saldırıda bulunulduğunu belirterek davalının manevi tazminat ile sorumlu tutulmasını istemiştir. Davalı vekili, dava konusu haberlerin davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olmadığını ve basın özgürlüğü kapsamında kaldığını savunmuşlardır. Mahkemece, tüm yazılarda davacı hakkında resmini de yayınlayarak aslı olmamasına rağmen kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu, bu yayınların davalının iddia ettiği gibi kısmen kamuoyunu bilgilendirme amacı taşımadığı, yayınların davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu kabul edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dava konusu yayın içerikleri bütün halinde değerlendirildiğinde; ... Gazetesi'nin 30/11/2010 tarihli sayısında “......
nin 08/02/2013 tarihli nüshasında yayınlanan ve dava dışı ... tarafından kaleme alınan "..." başlıklı yazı içeriğinde, davalının şahsi facebook sayfasında yazdığı yazıların aktarıldığını, metinde geçen ifadelerin ağır ithamlar içerdiğini ve kişilik haklarına saldırı niteliği taşıdığını belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı, tarafına ait şahsi facebook sayfası olmadığını, yayınlanan yazının kendisi tarafından yazılmadığını, dava dışı gazete ve yazar ile de bir ilişkisinin bulunmadığını belirterek davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davalının kendisine ait olan facebook sayfasında davacı hakkında hakaret içerikli yazı yazdığı, dava dışı ....tarafından da bu ifadelerin "..." isimli köşeye taşındığı, ifadelerin kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği gerekçesi ile istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir....
"İçtihat Metni" Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 28/01/2014 gününde verilen dilekçe ile hakaret ve tehdit eylemleri nedeniyle kişilik haklarına saldırı nedenine dayalı manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 21/04/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, hakaret ve tehdit eylemleri nedeniyle kişilik haklarına saldırı nedenine dayalı manevi zararın giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....
Davalı taraf ise, sahte belge kullanıldığını, davacının otel ücretinin belediye tarafından karşılandığını, beyanların kişilik haklarına saldırı niteliğinin bulunmadığını ve ifade özgürlüğü kapsamında olduğunu belirterek, istemin reddedilmesi gerektiğini savunmuşlardır. Mahkemece; dava konusu beyan ve internet yayınlarının davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu gerekçesiyle istem kısmen kabul edilmiştir. Dosya kapsamından davalıların beyan ve internet yayınlarının, ... Belediyesindeki yolsuzluk tartışmaları ile ilgili olduğu, dava dışı belediye çalışanı . ..'nun belediyenin tasarrufunda bulunan bir kısım taksi duraklarını, evrakta sahtecilik yaparak üçüncü kişilere sattığı iddiasıyla nitelikli dolandırıcılık suçundan yargılandığı görülmüştür....