KARŞI OY YAZISI Dava; kişilik haklarına saldırı nedenine dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkeme davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; karar, davalı tarafından temyiz olunmuştur. Yerel mahkemece; davalının Niğde'de yaptığı konuşmada söylediği bazı sözlerin eleştiri sınırlarını aşarak davacının kişilik haklarına saldırı oluşturduğu gerekçesiyle davalının manevi tazminat ile sorumlu tutulmasına karar verilmiştir....
Adalet ve Kalkınma Partisi Diyarbakır Milletvekili olan davacı, Barış ve Demorkasi Partisi milletvekilleri olan davalıların Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin 31/10/2012 günlü oturumunda yaptığı konuşma sırasında, kendisine yönelik hakaret mahiyetinde kişilik haklarını rencide edici söz ve ifadeler kullandıklarını belirterek, manevi tazminat ile sorumlu tutulmalarını talep etmiştir. Davalılar, sözlerinin yasama sorumsuzluğu kapsamında kaldığını ve kişilik haklarına saldırı niteliğinde bulunmadığını savunmuşlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davalıların sözlerinin bir kısmının davacının kişilik haklarına saldırı teşkil eder nitelikte olduğu belirtilerek, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....
AŞ) aleyhine 26/02/2015 gününde verilen dilekçe ile basın yoluyla kişilik haklarının ihlali nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 19/04/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedenine dayalı manevi zararın giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Mahkemenin boşanma sebebi olarak kabul ettiği olaylar, davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olmadığı gibi; dosyada kişilik haklarına saldırı olarak kabul edilebilecek erkekten kaynaklanan başkaca maddi bir hadisenin varlığını gösteren bir kanıt da bulunmamaktadır. Bu durumda, Türk Medeni Kanununun 174/2. maddesi koşulları kadın yararına gerçekleşmemiştir. Öyleyse, davacının manevi tazminat isteğinin reddi gerekirken, yazılı şekilde manevi tazminata hükmedilmesi doğru bulunmamıştır. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple manevi tazminat yönünden BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 30.11.2015 (Pzt.)...
KARŞI OY YAZISI Dava, yayın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedenine dayalı manevi tazminat davasıdır. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; karar, davalı tarafından temyiz edilmiş ve dairemiz çoğunluğu tarafından onanmıştır. Dosya içindeki, bant çözüm raporunun incelenmesinden davacı YÖK Başkanının maaşına zam yapılacağı konusu işlenirken, kullanılan bazı sözlerin davacının kişilik haklarına saldırı oluşturduğu konusunda çoğunlukla aynı düşüncede olmakla birlikte programın sunum tarzı, olaya mizahi bir tarzda yaklaşılmış olması ve diğer deliller birlikte değerlendirildiğinde mahkemece hükmedilen tazminat miktarı fazla olup, daha az bir miktara hükmedilmesi gerektiği düşüncesinde olduğumdan çoğunluğun onama görüşüne katılmıyorum. 19/04/2011...
tarafından, davalı ... aleyhine 27/12/2011 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 11/07/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kişilik haklarına saldırıdan kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, hemşire olduğunu, başhekim olan davalının kendisine hakaret içeren sözler sarf ettiğini, bu durumun kişilik haklarına saldırı oluşturduğunu iddia ederek, tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı, iddiaların gerçek olmadığını, olay günü gerçekte davalının kendisini tehdit ettiğini, davacıya karşı herhangi bir hakarette bulunmadığını belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
Davacı, ...olan davalının 24/05/2011 tarihinde ... yaptığı açıklamada davacının şahsiyet haklarına saldırı kastıyla gerçek dışı ithamlarda ve ağır hakaretlerde bulunduğunu, ... üst düzey yöneticileriyle ilgili kasetlere dair "...'a bağlı istihbarat örgütü yapıyor" şeklinde beyanda bulunduğunu bu sözleriyle, davacıyı yasa dışı bir istihbarat örgütü kurmakla, bu örgüt eliyle siyasileri, yargı mensuplarını, silahlı kuvvetler mensuplarını takip edip, onların görüntülerini, seslerini kayıt altına almakla itham ettiğini, bu durumun kişilik haklarına saldırı oluşturduğunu beyanla, uğranılan zararın davalıdan tazminini talep etmiştir. Davalı, birkaç yıldan bu yana gündeme getirilen bu iddialara karşı sessiz kalan davacının seçim öncesi dava açması ve tazminat talep etmesinin doğru olmadığını, milletvekilliği görevinin sona erdiğini, davayı kabul etmediğini ve tazminat miktarının yüksek olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur....
Basın fiziki, sosyal ve duygusal kişilik değerleri, özel hayatın gizlilik bölümüne saldırı olmaması kaydıyla, güncel olayları toplumun genel menfaatine ve saydığımız kişilik değerlerine hukuk sınırları içinde kalan ifadelerle eleştirel olarak yaklaşmalıdır. Basının sınır ihlali ise kişilik hakkının ağır veya hafif zedelenmesi şeklinde gerçekleşebilir. Bazen ihlaller olmasına rağmen toplumun menfaati açısından hukuka uygunluk da söz konusu olabilir. Böyle hallerde de saldırı gerçekleşmez. Somut olayda saldırı yoktur. Davacının kamusal faaliyetiyle özel olmayan davranışları eleştirilmiştir. Bu basının görevidir. Açıklanan nedenlerden dolayı çoğunluk kararına katılmıyorum.25/02/2013...
Y.. aleyhine 29/06/2012 gününde verilen dilekçe ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi ve davalı-karşı davacı E.. Y.. vekili Avukat Aygül tarafından, davacı-karşı davalı T.....
Medya Yayıncılık A.Ş. ve diğerleri aleyhine 09/01/2015 gününde verilen dilekçe ile basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 01/10/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, basın yoluyla kişilik haklarının ihlalinden kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili; ... Gazetesinin 13/12/2014 tarihli nüshasında 1. sayfasında ......