Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... vd aleyhine 26/03/2012 gününde verilen dilekçe ile kişilik haklarının ihlali nedeniyle tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; mahkemenin yetkisizliğine dair verilen 16/10/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevî tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, yetkisizlik kararı verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz olunmuştur. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 5. maddesi "Mahkemelerin yetkisi, diğer kanunlarda yer alan yetkiye ilişkin hükümler saklı kalmak üzere, bu Kanundaki hükümlere tabidir." şeklindedir....

    tarafından yürütülen bir soruşturma sırasında elde edilen ses kaydında davalının muhatabına “ ....” şeklindeki beyanı nedeniyle Türk Milletinin bir ferdi olarak kişilik haklarının saldırıya uğradığını belirterek manevi zararının tazminini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, telefondaki konuşmanın bütünü dikkate alındığında dava konusu konuşmadaki " .. " ifadesi ile Türkiye Cumhuriyeti'nde yaşayan ve Anayasa'nın 66. maddesinde tarif edilen Türk Milleti'nin kastedildiği, bu sözler nedeniyle davacının kişilik haklarının ihlal edildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. .. kelime anlamı olarak; yöneliklik, yönelmiş almaklık olarak tarif edilmektedir. Özellikle kişilik haklarına saldırı nedeniyle tazminat işlemini içeren davalarda konu olan matufiyet şartı, açıkça kanunda yer almamakla birlikte, Yargıtay içtihatlarıyla hukukumuza girmiştir....

      Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiş ve Dairemizin 18.04.2022 tarihli ve 2022/1392 Esas, 2022/3704 Karar sayılı kararı ile davacı-karşı davalı kadın yararına takdir edilen maddî tazminatın az olduğu ve davalı-karşı davacı erkeğin kusurlu davranışlarının kadının kişilik haklarına saldırı teşkil eder nitelikte olduğu bu nedenle davacı-karşı davalı kadın yararına marevî tazminat hükmedilmesi gerektiği gerekçesi ile karar bozulmuştur....

        Sözü edilen hükme göre, "Kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir." Mahkemece her ne kadar davacının epilepsi hastalığı nedeniyle işyerinde baygınlık geçirmesi sonucu kendisinin uyuşturucu kullandığından şüphelenilerek işyeri yetkililerince zorla ...’e götürüp tahlil ve tespitlerinin yapıldığı, bu şekilde davranışın davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğundan, davacının bu olay nedeniyle duyduğu üzüntü göz önüne alınarak davacı lehine manevi tazminata hükmedilmiş ise de, manevi tazminatın istenebilmesi için kişilik haklarının ihlal edilmiş ve buna yönelik bir saldırı gerçekleşmiş olması gerekir. Tüm dosya kapsamı ile tanık beyanları birlikte değerlendirildiğinde, davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde bir eylem bulunduğu davacı tarafından yöntemince ispatlanamamıştır....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı .... aleyhine 29/02/2012 gününde verilen dilekçe ile dava, basın yolu ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle açılmış manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; mahkemenin yetkisizliğine dair verilen 22/08/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, basın yolu ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, yetkisizlik kararı verilmiş, hüküm; davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, dava konusu ulusal gazetede yayınlanan yazıların kişilik haklarını ihlal ettiğini belirterek manevi tazminat talebinde bulunmuştur....

            Mahkemece, toplanan deliller ve tanık anlatımlarına göre, davalının davacıyı evlenme vaadiyle kandırdığı ve bir çocuk dünyaya getirdiği, bu durumun kişilik haklarına saldırı oluşturduğu gerekçesiyle manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne, maddi tazminat isteminin de ispatlanamadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir. Dosya arasındaki bilgi ve belgelerden, davacı ile davalının 2005 yılında tanıştıkları, daha sonra ayrıldıkları, davalının bu süreçte evlendiği ve evli olduğu sırada davacı ile rızaya dayalı birliktelik yaşadığı, bu birlikteliğin sonucunda bir çocuğu dünyaya geldiği anlaşılmaktadır. Davacının, bu olaylar yaşandığı sırada ergin olduğu sabittir. Şu durumda, davacı ile davalının rızaya dayalı birliktelik yaşaması ve davacının da ergin (reşit) olması gözetildiğinde, davalının eylemi kişilik haklarına saldırı teşkil etmediğinden mahkemece, davanın reddine karar verilmesi gerekirken isteminin kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir....

              aleyhine 24/04/2013 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 06/02/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalı tarafından sosyal paylaşım sitesinde yazılan yazı nedeni ile kişilik haklarına saldırıda bulunulduğunu beyanla, manevi zararının giderilmesi istemiştir. Davalı ise, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur....

                nin tekrar iktidara gelmesinin amaçlandığı,ikisi arasında çıkar işbirliğinin yapıldığı gibi bir iddia ve değerlendirmede bulunduğunu ve bu sözlerin kişilik haklarına saldırı oluşturduğunu belirterek, davalının manevi tazminat ile sorumlu tutulmasını istemiştir. Davalı yan ise, ......yasa değişikliği refarandumu öncesinde ............unda katıldığı yayında,devletin en üst kademesinde yer alan ...... ve ...... başkanı arasında yapılan ve içeriği tüm kamuoyundan sakl......n görüşmenin ve ardından ...... Başkanlığı tarafından 27.07.2007 tarihinde iktidara karşı verilen e-muhtıranın ortaya çıkardığı sonuçlar ve nedenleri bakımından irdelenerek ,kendisinde oluşan k......atin ifade özgürlüğü kapsamında kamuoyuyla paylaşılmasından ibaret olduğunu,doğrudan davacının kişilik haklarına saldırı olmadığını, siyasi eleştiri niteliği taşıdığını belirterek, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... tarafından, davalı ... aleyhine 20/11/2008 gününde verilen dilekçe ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 26/07/2010 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece istem reddedilmiş, kararı davacı temyiz etmiştir. Davacı, davalının bilirkişi olarak görev yaptığı ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/212 esas sayılı dosyasındaki davalı ...'in bilirkişi raporuna itirazı üzerine verdiği cevapta davacıyı kasteredek "Akıl hocası hasta ruhlu adam, hastalık derecesinde her şeyi çok bildiğini zannetmektedir"......

                    Şti. ve diğerleri aleyhine 12/05/2011 gününde verilen dilekçe ile basın yolu ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 18/05/2017 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2- Davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu