Hukuk Dairesince; borçlunun istinaf talebinin kabulü ile takip tarihi itibariyle kira sözleşme süresinin bitmiş olması, borçlunun takip dayanağı sözleşmeye ve altındaki imzaya itirazı olmasa da borca itirazda, taşınmazın 10/02/2016 tarihinden itibaren 3. Kişiye kiralandığının ileri sürülmesi ve dolayısıyla 10/02/2016 tarihinden sonrası için akdi ilişkinin kabul edilmemesi, alacaklı tarafından mevcut davadan önce 3. kişi adına kira bedelleri karşılığında fatura kesilmiş olması birlikte değerlendirildiğinde, alacaklı ve borçlu arasında kira sözleşmesine dayanan akdi ilişki ve tahsili gereken kira bedeli olup olmadığı genel mahkemede yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve itirazın kaldırılması talebinin reddine karar verildiği, kararın borçlu tarafından tazminat istemiyle temyiz edildiği görülmektedir....
Fakat, kira sözleşmesine dayanan bu davaların diğer yetki kurallarına (m. 6, 8, 10 vb hükümlerine) göre taşınmazın bulunduğu yerde açılması da mümkündür. Özellikle, taşınmazın bulunduğu yer kira sözleşmesinin ifa edileceği (yerine getirileceği, icra olunacağı) yerdir. Bu nedenle, kira sözleşmesine dayanan bir dava sözleşmenin ifa olunacağı yer olan taşınmazın bulunduğu yerde açılabilir (m. 10). Bundan başka, taraflar kira sözleşmesine koyacakları bir yetki şartı ve ayrı bir yetki sözleşmesi (bkz. m. 17) ile başka bir yer mahkemesinin yetkili olduğunu kararlaştırabilirler. Ancak dikkat edilmesi gereken husus, 6100 sayılı Kanun ile getirilen bu yeni düzenlemede yetki sözleşmesinin sadece tacirler veya kamu tüzel kişileri arasında yapılabilecek olmasıdır....
. - DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) DAVA TARİHİ : 21/09/2012 KARAR TARİHİ : 18/02/2022 KARAR YAZIM TARİHİ : 21/02/2022 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA VE SAVUNMA: Davacı vekilince sunulan dava dilekçesinde özetle; İnegöl Organize Sanayi Bölgesi 1. Cadde no:27 İnegöl / Bursa adresindeki deponun davacı şirket ... .......
Dava işyeri sigortası poliçesi kapsamındaki işyerinde meydana gelen hasar sebebi ile dava dışı sigortalısına ödenen tazminat bedelinin rücuen tahsili talebine ilişkindir. Davacı, sigorta şirketi olup davalıdan rücuen tazminat talebinin nedeni, davalı ile davacının sigortalısı arasındaki kira ilişkisinden kaynaklanmaktadır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun sulh hukuk mahkemelerinin görevi başlıklı 4/(1-a) hükmü:“Sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; Kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları görürler” şeklindedir....
nin "Altında 68 dükkanı olan ve 2 katlı kargir otel ve pasaj" şeklinde tüm binanın tek maliki olduğu anlaşılmış olup davalıdan rücuen tazminat talebinin nedeninin kira ilişkisinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece davanın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun yürürlük tarihinden sonra açıldığı ve yukarıda belirtilen yasa hükmüne göre kira ilişkisine dayalı uyuşmazlıklarda sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek dava dilekçesinin görevsizlik nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. 2-Bozma neden ve şekline göre davalı ...Ş. Vekili ve davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir....
Gayrimenkul ile dava dışı şirket arasında kira ilişkisi mevcut olduğunu, halefiyet yoluyla açılan davanın da sulh hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiğini beyanla davanın reddini savunmuştur. Davalı ... Gayrimenkul vekili cevap dilekçesinde özetle; davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla işbu davanın kiracıya ödenen bedelin rücuen tazminine yönelik olup görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğunu, görev yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, itirazın iptali davası yerine işbu alacak davasını ikame eden davacının hukuki yarar yokluğu nedeniyle işbu davasının reddine karar verilmesi gerektiğini, husumet itirazlarının bulunduğunu, müvekkili şirketi sorumluluk altına sokacak yasal veya fiili her hangi bir hukuki sebep bulunmadığını, zamanaşımı itirazında bulunduklarını, beyanla davanın reddini savunmuştur. Dava, iş yeri sigorta sözleşmesine dayalı yapılan ödemenin rücuen tazmini istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nın "dava şartları" başlıklı 114....
ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları.... görürler" hükmüne yer verilmiştir. (1086 sayılı HUMK'nun 8/II-1 maddesinde de dava konusu şeyin değerine bakılmaksızın, kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, akdin feshi yahut tespit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ve bunlara karşılık olarak açılan davaların Sulh Hukuk Mahkemelerinde görüleceği şeklinde benzer düzenlemeye yer verilmişti)....
Davacı, sigorta şirketi olup davalılardan rücuen tazminat talebinin nedeni, davalılar ile davacının sigortalısı arasındaki kira ilişkisinden kaynaklanmaktadır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun sulh hukuk mahkemelerinin görevi başlıklı 4/(1-a) hükmü:“Sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları görürler” şeklindedir....
de dava konusu şeyin değerine bakılmaksızın, kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, akdin feshi yahut tespit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ve bunlara karşılık olarak açılan davaların Sulh Hukuk Mahkemelerinde görüleceği” şeklinde benzer düzenlemeye yer verilmişti).Somut olayda, davacının; dava konusu taşınmazın kiracısının halefi olarak sigortacısına karşı açtığı davada, dava dışı sigorta ettiren ile davacı arasındaki temel hukuki ilişkinin kira sözleşmesi olduğu açıktır....
ın yaralandığı, adı geçen personellere 2330 sayılı Nakdi Tazminat Komisyonu Kanunu'na göre toplam 7.893,00 TL nakdi tazminat ödendiği, ödenen bu nakdi tazminatın davalılardan rücuen tazmininin talep edildiği anlaşılmıştır. Kaza esnasında ... plakalı ticari otobüsün malikinin ve sigorta ettireninin davalı ... A.Ş olduğu ancak bu davalının sunduğu 13.06.2013 tarihli kira sözleşmesine göre otobüsün ihbar olunan ... Seyahat... AŞ'ye 49 aylığına kiralandığı, uzun süreli kira sözleşmesi yapılması nedeniyle aracın işleteninin dava dışı ihbar olunan ... AŞ olduğu, bu nedenle davalı ... Org. ve Tic. A.Ş.nin taraf sıfatı bulunmadığı anlaşıldığından, bu davalı yönünden pasif husumet yokluğundan davanın reddine karar vermek gerekmiştir. Mahkememizce alınan ATK raporlarında, ... ... ve ...'...