Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesi ise, HUMK'nun 8/ll maddesi hükmüne göre kira sözleşmesine dayalı her türlü tahliye akdin feshi yahut tesbit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ile bunlara karşı açılacak davalarda görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemesi olduğunu belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. HUMK'nun 8/ll-1 maddesinde İcra ve İflas Kanununun onuncu babında yer alan 269 ve 272 nci ve sonraki maddeleri hükümleri hariç olmak üzere kira sözleşmesine dayalı her türlü tahliye, akdin feshi yahut tesbit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ve bunlara karşılık olarak açılan davalara Sulh Hukuk Mahkemesinde bakılacağı hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda, kiracı tarafından açılan dava, taraflar arasındaki kira sözleşmesinin haklı nedenlerle fesholunduğunun ve sözleşmeden kaynaklanan borcun bulunmadığının tespiti ile zararlarının tazminine ilişkindir....

    dava konusu şeyin değerine bakılmaksızın, kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, akdin feshi yahut tespit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ve bunlara karşılık olarak açılan davaların Sulh Hukuk Mahkemelerinde görüleceği” şeklinde benzer düzenlemeye yer verilmişti)....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Taraflar arasındaki uyuşmazlık, banka kredi sözleşmesine dayanan rücuen alacak nedeniyle yapılan takibe karşı açılan menfi tespit isteğine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 14.01.2017 tarih ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 20.01.2017 günlü ve 2017/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip 27.01.2017 tarihli ve 29961 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2017 günü yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (13.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 27/09/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Miktar veya değeri altı milyar liradan az olan davalara ait hükümlerin onanması veya bozulmasına ilişkin kararlar, 2. 8 inci maddede gösterilen davalara ait hükümlerin onanması veya bozulmasına ilişkin kararlar (8 inci maddenin II numaralı fıkrasının 6 No.lu bendindeki davalar, bu fıkranın (1) numaralı bendindeki hüküm saklı kalmak koşuluyla; kira sözleşmesine dayanan tahliye ve akdin feshi davaları ile bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ve bunlara karşılık olarak açılan davalar ve Kat Mülkiyeti Kanunu'ndan doğan davalar hariç), 3. Görevsizlik, yetkisizlik, hakimin reddi, dava veya karşılık davanın açılmamış sayılması, davaların birleştirilmesi ve merci belirtilmesi kararları, 4. Hakemlerin verdiği hükümlerin ve bu Kanun'un tahkim hükümlerine göre mahkemece verilecek kararların onanmasına veya bozulmasına ilişkin kararlar.” hükmünü içermektedir....

        Somut olayda;davacı, sigorta şirketi olup davalıdan rücuen tazminat talebinin nedeni, hem davalı ile davacının sigortalısı arasındaki kira ilişkisinden hem de Kat Mülkiyeti Kanunundan kaynaklanmaktadır. Davanın, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun yürürlük tarihinden sonra 28/06/2013 tarihinde açılmış olmasına ve yukarıda belirtilen yasa hükmüne göre kira ilişkisine ve kat mülkiyetinde dayalı uyuşmazlıklarda sulh hukuk mahkemesinin görevli olmasına ve mahkemenin gerekçesinde kira sözleşmesinin değerlendirilmesine göre mahkemece, davanın HMK'nın 114/1-c maddesi gereğince görevsizlik nedeniyle HMK'nın 115/2.maddesi gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekirken işin esasına girilerek karar verilmesi doğru görülmemiştir. 2-Bozma neden ve şekline göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir....

          Mahkemece, davanın rücuen tazminat davası olduğu, davayı sigortalısına halefen açtığı, söz konusu yangın olayı haksız fiil kapsamında değerledirilmekle birlikte sigortalı ve davalı arasında kira akdi olduğu ve olay tarihinde geçerli olduğu, tarafların haksız fiilden sorumlu olmalarının sözleşmeden kaynaklanan yükümlülükleri ortadan kaldırmadığı, haksız fiilden kaynaklanan sorumluluk ile sözleşmeden doğan sorumluluk hallerinin yarıştığı, 6100 sayılı HMK 4/a maddesi uyarınca davaya Sulh Hukuk Mahkemesinde bakılması gerektiğinden bahisle görevsizlik nedeniyle dava dilekçesinin usulden reddine karar kesinleştiğinde istem halinde dosyanın görevli ve yetkili Çorlu ....gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı ... şirketi vekilince temyiz edilmiştir. Dava, işyeri paket sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat davası olup davacı ... şirketi ile davalılar arasında yapılmış herhangi bir kira akdi yoktur, dolayısıyle HMK'nun 4/a maddesinin bu davada uygulanma yeri yoktur....

            Somut olayda, davalı kiralayan 20.5.2008 başlangıç-23.4.2009 bitiş tarihli kira sözleşmesine dayalı olarak 18.6.2010 tarihinde davacı kiracı hakkında 7000,00 TL'si 2009 yılı bakiye kira alacağı, 8.000,00 TL'si de 2010 yılı kira alacağı olmak üzere 15.000,00 TL kira alacağı,256.65 TL vergi ve 652.00 TL faiz olmak üzere takip yaptığı, davacı kiracı hakkındaki takibin kesinleştiği, davacının 7.000,00 TL'lik borcu kabul ettiği, 22.8.2010 tarihinde de 19.350.31 TL'lik kira borcunu 1.10.2010-1.4.2012 tarihleri arasında ödemeyi taahhüt ettiği, daha sonra 10.12.2010 tarihinde eldeki dava ile 20.5.2008 tarihli kira sözleşmesinin feshi ile borçlu olmadığının tespitini talep ettiği anlaşılamaktadır. Kira sözleşmesine dayalı her türlü tahliye, akdin feshi yahut tesbit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ve bunlara karşılık olarak açılan davalara Sulh Hukuk Mahkemesinde bakılacağından, uyuşmazlığın İstanbul 15....

              İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaların Sulh Hukuk Mahkemesinin görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilerek dosyanın Sulh Hukuk Mahkemelerine gönderilmesine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kira alacağı ve tazminat davalarının kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, akdin feshi ya da tespit davalarından bağımsız olarak açıldığı durumlarda HMK’nın 4/1- a hükmünün uygulanması mümkün olmadığını, genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemelerinin görevli olduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir....

              HUMK'nın 8/2. fıkrasında değerine bakılmaksızın kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, akdin feshi yahut tespit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ve bunlara karşılık olarak açılan davaların Sulh Hukuk Mahkemesinin görevi içinde kalacağı belirtilmiştir. Kiracılığın tespiti ve muarazanın men'i davası bunlar arasında sayılmamıştır. Bu durumda görevli mahkemeyi belirlemede davanın değeri, bu bağlamda bir yıllık kira bedeli esas alınır. Bir yıllık kira bedeli 61.300.00 YTL olduğuna göre davaya bakmak Asliye Hukuk Mahkemesinin görevi içinde kalır. Mahkemece işin esası incelenip sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. Sonuç: Davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 25.01.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istenilmiştir.İcra İflas Kanununda itirazın iptali davası için görevli mahkeme belirtilmemiş olmakla, görevli mahkeme genel hükümlere göre belirlenmektedir.HUMK'nun 8.II/1. maddesinde, kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, kira sözleşmesinin feshi veya tespit davaları ile bu davalarla birlikte açılmış olan kira alacağı ve tazminat davalarına bakma görevinin Sulh Hukuk Mahkemesi'ne ait bulunduğu belirtilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu