Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda; davacı sigorta şirketinin sigortalısının halefi olarak açtığı davada, davacı sigortalısının maliki olduğu taşınmazı davalının 10/10/2017 başlangıç tarihli ve 1 yıl süreli kira sözleşmesine dayalı olarak kullandığı; davacı sigortalısı ile davalı arasındaki temel hukuki ilişkinin kira sözleşmesi olduğu, her ne kadar kira sözleşmesinde kiralayan sigortalı malik Yeliz Acar'ın annesi Safiye Acar ise de soruşturma dosyasında alınan beyanlara göre taşınmazı Yeliz Acar'ın kiralaması için annesinden rica da bulunduğu, annesi Safiye Acar'ın da taşınmazı kızından aldığı yetki ile kiraladığı, dolayısıyla Safiye Acar'ın kira sözleşmesi yapması hususunda yetkili temsilci olduğu ve sigortalı Yeliz Acar'ın kira sözleşmesinin tarafı olduğunun kabulü gerektiği anlaşılmıştır. Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında; dava kira sözleşmesinden kaynaklandığından görevli mahkemenin Sakarya 2....

de dava konusu şeyin değerine bakılmaksızın, kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, akdin feshi yahut tespit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ve bunlara karşılık olarak açılan davaların Sulh Hukuk Mahkemelerinde görüleceği” şeklinde benzer düzenlemeye yer verilmişti).Somut olayda, davacının; dava konusu taşınmazın kiracısının halefi olarak sigortacısına karşı açtığı davada, dava dışı sigorta ettiren ile davacı arasındaki temel hukuki ilişkinin kira sözleşmesi olduğu açıktır....

    Özellikle, taşınmazın bulunduğu yer kira sözleşmesinin ifa edileceği (yerine getirileceği, icra olunacağı) yerdir. Bu nedenle, kira sözleşmesine dayanan bir dava sözleşmenin ifa olunacağı yer olan taşınmazın bulunduğu yerde açılabilir (m. 10). Bundan başka, taraflar kira sözleşmesine koyacakları bir yetki şartı ve ayrı bir yetki sözleşmesi (bkz. m. 17) ile başka bir yer mahkemesinin yetkili olduğunu kararlaştırabilirler. Ancak dikkat edilmesi gereken husus, 6100 sayılı Kanun ile getirilen bu yeni düzenlemede yetki sözleşmesinin sadece tacirler veya kamu tüzel kişileri arasında yapılabilecek olmasıdır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 322. maddesine göre ; alt kira, konut ve çatılı iş yeri kiralarında kiraya verenin yazılı izni ile kiracının kiralananı üçüncü bir kişiye kiralaması olarak tanımlanabilir....

      Bu nedenle, kira sözleşmesine dayanan bir dava sözleşmenin ifa olunacağı yer olan taşınmazın bulunduğu yerde açılabilir (m. 10). Bundan başka, taraflar kira sözleşmesine koyacakları bir yetki şartı ve ayrı bir yetki sözleşmesi (bkz. m. 17) ile başka bir yer mahkemesinin yetkili olduğunu kararlaştırabilirler. Ancak dikkat edilmesi gereken husus, 6100 sayılı Kanun ile getirilen bu yeni düzenlemede yetki sözleşmesinin sadece tacirler veya kamu tüzel kişileri arasında yapılabilecek olmasıdır. Zira, 1086 sayılı Hukuk Usûlü Muhakemeleri Kanununda yetki sözleşmesinin kimler arasında yapılacağı belirtilmediği için yetkinin kamu düzenine ilişkin olmadığı hallerde taraflar istedikleri mahkemeyi yetki sözleşmesi ile yetkili kılabilmektedirler. Olayda; ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesi; tarafların yetki ilk itirazı ileri sürmemelerine karşın re'sen yetkisizlik kararı vermiştir....

        Somut olayda; davacı, davaya konu gayrimenkulün davalı tarafından kiralandığını, davalının kira bedelini ödemediğini, ödenmeyen kira paralarının tahsili ve tahliye istemiyle davalı hakkında .... İcra Dairesinde icra takibi başlattığını ancak davalının 30 günlük sürede ödeme yapmaması sebebiyle "..." adresinde bulunan taşınmazında kiracı olarak bulunan davalının tahliyesini talep ve dava etmiştir. Kiralanan taşınmazlardan kaynaklı açılan herhangi bir dava; taşınmaz üzerindeki bir aynî hakka ilişkin bulunmadığı için, bu davalar taşınmazın aynının bulunduğu yer mahkemesinde açılmak zorunda değildir. Diğer bir ifadeyle, kesin yetkiyi düzenleyen HMK'nın 12. maddesi hükmüne tâbi değildir. Fakat, kira sözleşmesine dayanan bu davaların diğer yetki kurallarına (m. 6, 8, 10 vb hükümlerine) göre taşınmazın bulunduğu yerde açılması da mümkündür. Özellikle, taşınmazın bulunduğu yer kira sözleşmesinin ifa edileceği (yerine getirileceği, icra olunacağı) yerdir....

          ın yaralandığı, adı geçen personellere 2330 sayılı Nakdi Tazminat Komisyonu Kanunu'na göre toplam 7.893,00 TL nakdi tazminat ödendiği, ödenen bu nakdi tazminatın davalılardan rücuen tazmininin talep edildiği anlaşılmıştır. Kaza esnasında ... plakalı ticari otobüsün malikinin ve sigorta ettireninin davalı ... A.Ş olduğu ancak bu davalının sunduğu 13.06.2013 tarihli kira sözleşmesine göre otobüsün ihbar olunan ... Seyahat... AŞ'ye 49 aylığına kiralandığı, uzun süreli kira sözleşmesi yapılması nedeniyle aracın işleteninin dava dışı ihbar olunan ... AŞ olduğu, bu nedenle davalı ... Org. ve Tic. A.Ş.nin taraf sıfatı bulunmadığı anlaşıldığından, bu davalı yönünden pasif husumet yokluğundan davanın reddine karar vermek gerekmiştir. Mahkememizce alınan ATK raporlarında, ... ... ve ...'...

            Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davalı yanca ödenmesi gereken tutarın davacı tarafından ödenerek, ödenen bu bedelin rücuen istendiği, davalının itirazının haksız olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Davacı, abone sıfatıyla dava dışı elektrik idaresine ödemek zorunda kaldığı elektrik tüketim bedelini aboneliğin bulunduğu yerde kiracı olarak bulunan kişiden rücuen tahsilini talep etmektedir. Dosyadaki kira sözleşmesine göre kiracının dava dış... Tarım Ürünl. Tic. Ltd. Şti. olduğu anlaşılmaktadır. Davalı anılan şirketin temsilcisi olmakla birlikte kira sözleşmesinin tarafı değildir. Bu durumda somut olayda davalıya husumet yöneltilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

              reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava; trafik kazasından kaynaklanan rücuen tazminat talebi için başlatılan icra takibine karşı menfi tespit istemine ilişkindir.Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası'nda, sigortacının rücu hakkı, KTK'nin 95/2 maddesi ile ZMSS poliçesi genel şartlarında düzenlemeye tabi tutulmuştur....

                DİYARBAKIR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR ESAS NO : KARAR NO : HAKİM : KATİP : DAVACI : VEKİL : DAVALI : VEKİL : DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat) DAVA TARİHİ : 12/05/2017 KARAR TARİHİ: 20/09/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekili şirketin toplam 24 sigorta şirketinden oluşan 5363 sayılı Tarım Sigortaları Kanunun kapsamında kurulduğunu ve konusunun Devlet Destekli Tarım Sigortaları olan ... Sigortaları havuzunun işleticisi olduğunu, müvekkili şirketin dava dışı sigortalı ... 'na ait ait tarlalarda bulunan ürünleri ... ve .......

                  HUMK. 8.maddesinin 2.fıkrası 1.bendinde “Dava konusu olan şeyin değerine bakılmaksızın İİK.nun onuncu babında yer ... 269 ve 272 ve sonraki maddeleri hükümleri hariç olmak üzere, kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, akdin feshi yahut tespit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ve bunlara karşılık olarak açılan davaların” Sulh Hukuk Mahkemesinde 2007/7810-14135 görüleceği belirtilmiştir. Davanın konusunu oluşturan sözleşme sadece kira sözleşmesi olmayıp, karma nitelikte bir sözleşme olup, davacı sözleşmenin feshinin yanında inşa edilen tesislerin aidiyetine ve mahrum kalınan kar payının da ödetilmesini talep ettiğine göre, bu davaya bakmaya davanın değerine göre, Sulh Hukuk Mahkemesi değil, Asliye Hukuk Mahkemesi görevlidir. Mahkemece, taraf delilleri toplanıp değerlendirilerek işin esas hakkında bir karar verilmesi gerekirken Sulh Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

                    UYAP Entegrasyonu