WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, davacının kredi alacağı nedeniyle borçluya ait taşınmazın tapu kaydı üzerine dava dışı Ziraat bankası tarafından konulan ipoteğin sehven işlenmemesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir. 4721 sayılı TMK'nın 38. maddesi "kişisel durum sicilinin tutulmasından doğan zararlar, kusurlu memura rücu edilmek kaydıyla Devletçe tazmin edilir” hükmünü; sorumluluk kenar başlığını taşıyan 1007. maddesi ise "tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur.” hükmünü içermektedir. Davacı vekilinin istinaf nedenleri yönünden; 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca açılan tazminat davalarında davanın niteliği gereği alacağa sadece yasal faiz hükmedilmesi gerekmesi karşısında (Yargıtay 5.Hukuk Dairesinin 2013/6195 Esas 2013/12649 Karar, 20....

numarasında kayıtlı olduğunu, kuruluş kaydının----- 31.12.2004 tarih ve 6.210 sayısında yayınlandığını, davac---- bankalara olan 5.578.628.26 TL borcu nedeniyle müşterek ve müteselsil borçlu olduğu konkordatoya bu kefalet borcu nedeniyle başvurduğu borçlu şirketin konkordatosunun başarıya ulaşması ihtimalinin olmadığı, bu nedenle------konkordatosunun başarıya ulaşma ihtimalinin bulunmadığı, ---- kişisel varlıklarının toplamının 5.606.870,62 TL , kişisel borçlarının 6.093.971,26 TL olduğu, kişisel borcunun kişisel varlığından 487.100,64 TL fazla olduğu, borca batık olduğu, ----- 30.09.2022 tarihli mali verilere göre net varlıklar ( Aktif) toplamının 1.455.463.13 TL, borçlar toplamının 628.381,91 TL olup, kaydı değerlere göre öz varlığının 827.081,22 TL olduğu ve işletmenin kaydı değerlere göre borca batık olmadığı bildirilmiştir.Kefalet yükümlülüklerinin borca batıklık hesabında dikkate alınıp alınmayacağı inceleme konusu yapılmıştır.Şirketin ticari defterlerinde ve finansal tablolarında...

    Mahkemece, davanın maddi tazminat istemi yönünden kabulüne, manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekilince temyiz edilmiştir. Dosyada bulunan kanıt ve belgelerden; davacıya tripleks bina satan dava dışı ...'nin kullandığı kredinin teminatı olarak 27.12.2006 günü dava konusu 10 nolu tripleks villanın tapu kaydına ... lehine 500.000,00.-TL. ipotek konulduğu, ipoteğin 04.05.2007 tarihinde nedensiz olarak terkin edildiği ve davacı binayı ipoteksiz olarak 06.09.2007 günü satın aldıktan sonra, Tapu Sicil Müdürlüğü tarafından ipoteğin sehven silindiği anlaşıldığından bahisle, bu villanın tapu kaydına yeniden ipotek kaydı konulduğu, ilgili şirket borcunu ödeyemeyince, banka tarafından .... İcra Müdürlüğünün 2009/3061 esas sayılı dosyası ile takibe geçildiği, takip kesinleştirilerek dava konusu binanın icra yoluyla 03.09.2010 tarihinde dava dışı ...’e satılması üzerine, davacı tarafından tazminat istemli işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü; K A R A R Davacı vekili, 13/09/2013 havale tarihli dava dilekçesi ile ..., Merkez, ... köyü 121 ada 07 parsel sayılı 17462 m2 yüzölçümlü taşınmazın 13855 m2 bölümünün, tarafından açılan ve kesinleşen ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin .... sayılı kararı ile tapu kaydının iptaline ve niteliğiyle adına tesciline karar verildiğini, Türk Medenî Kanununun 1007. maddesinde, tapu sicilinin tutulmasından doğan zararlardan devletin sorumlu olduğunun düzenlendiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 500.000....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine ve Orman Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar vekili, 23/12/2013 havale tarihli dava dilekçesi ile ..., .., 107 ada 9 parsel sayılı taşınmaz hakkında, Orman Yönetimi tarafından açılan ve kesinleşen ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/409 sayılı kararı ile tapu kaydının iptaline ve orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verildiğini, Türk Medenî Kanununun 1007. maddesinde, tapu sicilinin tutulmasından doğan zararlardan devletin sorumlu olduğunun düzenlendiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 1.000,00....

          Mahkemece, çekişmeli taşınmazın arazi niteliğinde olduğu kabul edilmek ve gelir esasına göre değer tespit edilmek suretiyle, dava tarihi itibarıyla hesaplanan değer üzerinden tazminat ödenmesine ve bu değere dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmiş ise de; karar dosya kapsamına ve yerleşik uygulamaya uygun değildir. 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi gereğince tapu kaydının iptalinden kaynaklı tazminat davalarında, zararın, mülkiyetin kaybedildiği tarih olan, tapu iptaline ilişkin mahkeme kararının kesinleştiği günde doğmuş olduğu, bu nedenle, değer tespitinin bu tarih itibarıyla yapılacağı, faize de bu tarihten itibaren hükmedileceği, ıslah suretiyle arttırılan miktar yönünden ise ıslah tarihinin esas alınacağı kabul edilmektedir....

            ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2020/206 ESAS, 2021/127 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (Tapunun haksız ele geçirilmesi nedenli) KARAR : Anamur 3....

            İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; Davanın davalı idarenin hizmet kusuru nedeniyle açılan tam yargı davası olduğu, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu 2. maddesi uyarınca idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davalarının idari yargının görev alanında olduğu anlaşıldığından, yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle davanın usulden reddine, yönelik karar verilmiştir. HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, 4721 Sayılı TMK'nın 1007. maddesi gereğince tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı tazminat istemine ilişkindir. Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 01/09/2020 tarihinden itibaren geçerli Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 564 ve 568 sayılı İş Bölümü Kararları gereği, 3. Hukuk Dairesi iş bölümünün 19. maddesinde; "Tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanan tazminat davaları (TMK m. 1007) sonucu verilen hüküm ve kararlar," şeklindeki düzenleme yer almıştır....

            Kadına özgü ziynet eşyaları; eşler arasında aksine bir anlaşma veya bu konuda yerel bir âdet bulunmadıkça evlilik sırasında kim tarafından hangi eşe takılmış olursa olsun kadın eşe bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır. Hukuk Genel Kurulunun 05.05.2004 tarihli ve 2004/4- 249 E. ve 2004/247 K. sayılı kararında ve 04/03/2020 tarihli ve 2017/3- 1040 Esas, 2020/240 Karar sayılı kararında aynı ilke benimsenmiştir. 4721 sayılı TMK.nun 220.maddesinde kişisel mallar sayılmıştır. Kanun gereğince kişisel malların birincisi eşlerden birinin yalnız kişisel kullanımına yarayan eşya, ikincisi mal rejiminin başlangıcında eşlerden birine ait bulunan veya bir eşin sonradan miras yoluyla ya da herhangi bir şekilde karşılıksız kazanma yoluyla elde ettiği malvarlığı değerleri, üçüncüsü manevi tazminat alacakları, dördüncüsü ise kişisel mallar yerine geçen değerlerdir....

            Devlet tapu sicil kaydındaki şerhin tesisini sağlayarak kaydın bu hali ile değerlendirilmesi gerektiği hususunu aleniyete intikal ettirmiştir. 4721 sayılı Kanun'un 1020 nci maddesinin, "Tapu sicili herkese açıktır. İlgisini inanılır kılan herkes, tapu kütüğündeki ilgili sayfanın ve belgelerin tapu memuru önünde kendisine gösterilmesini veya bunların örneklerinin verilmesini isteyebilir. Kimse tapu sicilindeki bir kaydı bilmediğini ileri süremez." hükmü nazara alındığında tapunun beyanlar hanesine şerh işlendikten sonra bu şerhi tapuda görmesine rağmen taşınmazı devralan davacının iyi niyetli olduğundan ve 4721 sayılı Kanun'un 2 nci maddesi uyarınca dürüst davrandığından söz edilemez....

              UYAP Entegrasyonu