Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kişilik hakları ise, kişisel varlıkların korunmasıyla ilgilidir. Kişisel varlıklar, bedensel ve ruhsal tamlık ve yaşam ile nesep gibi insanın, insan olmasından güç alan varlıklar ya da kişinin adı, onuru ve sır alanı gibi dolaylı varlıklar olarak iki kesimlidir. Dosya kapsamından, davacının manevi tazminat isteminin malvarlığında oluşan zarara ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Bu eylem, davacının kişilik haklarına yönelik bir saldırı olmadığı gibi, iç huzuru bozacak nitelikte olgulardan da değildir. Manevi zararın koşullarını düzenleyen BK'nun 49. (TBK.58) maddesine göre eşya zararı; kişinin sosyal, fiziki ve kişilik değerlerine saldırı oluşturacak nitelikte bir eylem olmadığından, bu eyleme dair manevi tazminat isteminin reddi gerekirken, kabulü doğru görülmemiş kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir....

    Boşanma sebebi olarak kabul edilen ve diğer eşin kişilik haklarına saldırı teşkil eden maddi olay sebebiyle kişilik hakları zedelenen taraf, manevi tazminatı boşanma davasıyla isteyebileceği gibi, boşanmadan sonra da isteyebilir. Ya da boşanmaya bağlı olmaksızın "hakların yarışması" çerçevesinde genel hükümlere göre de talep edebilir. Bir kişinin sorumluluğu birden çok sebebe dayandırılabiliyorsa hakim, zarar gören aksini istemiş olmadıkça veya kanunda aksi öngörülmedikçe zarar görene en iyi giderim imkanı sağlayan sorumluluk sebebine göre karar verebilir. (6098 Sayılı TBK.m.60) Davalı-karşı davacı Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesine göre boşanma davasıyla birlikte manevi tazminat istemiştir. Daha önceki davada verilen boşanma kararının kesinleşmiş olması karşısında karşı davacının aynı zamanda boşanma sebebi oluşturan eyleme dayanan manevi tazminat isteği artık boşanma sebebine bağlı olmaktan çıkmış, bağımsız bir talep haline dönüşmüştür....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı ... tarafından, davalı ... aleyhine 30/06/2011 gününde verilen dilekçe ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne ve maddi tazminat isteminin reddine dair verilen 25/02/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalı ...’in aşağıdaki bendin kapsamında kalan tüm temyiz itirazları reddedilmelidir. 2- Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, kişilik haklarına saldırı sebebiyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 09/03/2015 gününde verilen dilekçe ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 11/03/2020 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekilince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

          Her ne kadar mahkemece, haber içeriğinde geçen bazı ifadelerin davacının kişilik haklarına saldırı oluşturduğu benimsenmiş ise de gazete haberlerinin aynı zamanda yazarının eleştirisini de içermesi doğaldır. Ayrıca bütün olarak yazı değerlendirildiğinde, kişisel değer yargısı niteliğindeki bazı ifadelerinin eleştiri sınırlarını aşan küçültücü ve hakaret niteliğinde olmayıp davacının kişilik haklarına saldırı amacı taşımadığı, eleştiri sınırlarını aşmadığı anlaşılmaktadır. -/- -2- 2015/8004 - 2015/14040 Yerel mahkemece, açıklanan olgular gözetilerek istemin tümden reddine karar verilmesi gerekirken, bir kısmının kabulü doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir....

            Mahkemece, davalının hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma ve gıyapta hakaret eylemlerinin ceza yargılaması ile subut bulduğunu, söz konusu eylemlerin kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir. Duyulan acı, çekilen ızdırap manevi zarar değil onun görüntüsü olarak ortaya çıkabilir. Acı ve elemin manevi zarar olarak nitelendirilmesi sonucu tüzel kişileri, bilinçsizleri ve acılarını içlerinde gizleyenleri tazminat isteme haklarından yoksun bırakmamak için yasalar manevi tazminat verilebilecek olguları sınırlamıştır. Bunlar, kişilik değerlerinin zedelenmesi (TMK 24), isme saldırı (TMK 26), nişan bozulması (TMK 121), evlenmenin feshi (TMK158), bedensel zarar ve ölüme neden olma durumlarından biri ile kişilik haklarının zedelenmesidir (BK 49). Bunlardan TMK’nın 24. maddesi ile BK’nın 49. (TBK.58) maddesi daha kapsamlıdır....

              HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 429 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki "manevi tazminat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İzmir 3.Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 22.3.2005 gün ve 2004/114 E. 2005/83 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 4.Hukuk Dairesinin 11.5.2006 gün ve 2005/6675 E. 2006/5654 K.sayılı ilamı ile, (....Dava, kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekili çeşitli gazetelerde müvekkili ile ilgili ile ilgili olarak davalı tarafından söylenen sözlerin ve ortaya atılan iddiaların yer aldığını, bunların gerçek dışı olup müvekkilinin kişilik hakkına saldırı oluşturduğunu ileri sürerek manevi tazminat isteminde bulunmuştur....

                Davacı, dava konusu yazının yer aldığı gazetenin 11.07.2010 tarihli nüshasında “Hayırcılar'dan hayır gelmez...” başlığı ile yayımlanan yazıyla kişilik haklarına saldırı yapıldığını ileri sürerek, davalıların manevi tazminat ile sorumlu tutulmasını istemiştir. Davalı taraf ise, yazıda basın özgürlüğü çerçevesinde eleştiri ve açıklamalar yapıldığını, yazının haksız saldırı teşkil etmediğini, istemin reddedilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece; dava konusu yazıda geçen ibarelerin davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu gerekçesiyle istemin bir bölümü kabul edilmiştir. Basın özgürlüğü, Anayasanın 28. maddesi ile 5187 sayılı Basın Yasasının 1. ve 3. maddelerinde düzenlenmiştir. Bu düzenlemelerde basının özgürce yayın yapmasının güvence altına alındığı görülmektedir. Basına sağlanan güvencenin amacı; toplumun sağlıklı, mutlu ve güvenlik içinde yaşayabilmesini gerçekleştirmektir....

                  Davacı, Posta gazetesinin 14.03.2008 günlü sayısında “Tolga paniği” başlığı ile yayımlanan haberin kişilik haklarına saldırı oluşturduğunu belirterek davalıların manevi tazminat ile sorumlu tutulmalarını istemiştir. Davalılar Samsun Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında bilgisayarına el konulan davacı hakkında rüşvet suçundan gizli soruşturma yürütüldüğünden, gerçek ve güncel olan haberin davacının kişilik haklarına saldırı oluşturmadığını ileri sürerek istemin reddedilmesi gerektiğini savunmuşlardır....

                    Görüldüğü üzere, 4721 sayılı TMK’nun 24.maddesinde; hukuka aykırı olarak kişilik haklarına saldırı karşısında, saldırılan kimseye hukuki koruma sağlanacağı, kişilik hakkı zedelenen kimsenin rızası, daha üstün nitelikte özel veya kamusal yarar ya da kanunun verdiği yetkinin kullanılması sebeplerinden biriyle haklı kılınmadıkça, kişilik haklarına yapılan her saldırının hukuka aykırı olduğu belirtilmiş; aynı Kanunun 25.maddesinde de, hukuka aykırı bir şekilde kişilik haklarına saldırı karşısında hangi hukuki çarelere başvurulabileceğine işaret edilmiş; 6098 sayılı TBK'nun 58. maddesinde ise, şahsiyet hakkı hukuka aykırı bir şekilde tecavüze uğrayan kişinin, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat namıyla bir miktar para ödenmesini dava edebileceği hükme bağlanmıştır....

                    UYAP Entegrasyonu