WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, rücu edilmesi mümkün olan fiili ödemenin, tazminat alacağından tenzili 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 55. maddesinin emredici hükmü gereği olduğuna göre, mahkemece emredici hükümlere aykırı olacak ve sigortalının aynı zarar verici olay nedeniyle mükerrer yararlanması sonucunu doğuracak şekilde fiili ödemenin tenzil edilmediği hesap raporu ihtimaline itibar edilmesi isabetsiz olmuştur. Yapılacak iş, hükme esas bilirkişi hesap raporunun fiili ödeme tenzilatı yapılan diğer ihtimaline itibar etmek, bu ihtimalde sigortalının talep edebileceği bir maddi tazminat alacağı bulunmadığını dikkate alarak asıl ve birleşen davanın reddine karar vermekten ibarettir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır....

    Hal böyle olunca da Mahkemece sürekli iş göremezlik oranı %"0" olan davacının istirahatli (raporlu) kaldığı dönem bakımından yoksun kaldığı ücret kaybının hesaplanmadan yazılı gerekçe ile maddi tazminat isteminin reddine karar verilmesi usul ve yasaya doğru olmamıştır.Yapılacak iş; davacının raporlu olduğu dönemde %100 oranında malul kaldığını değerlendirerek, bu dönemde çalışamaması nedeniyle yoksun kaldığı ücreti kadar bir zararının olduğunun kabulüne göre maddi zararını bilirkişiye hesaplattırmak ve tüm delilleri bir arada değerlendirip sonucuna göre karar vermekten ibarettir. 2-Öte yandan, gerek mülga B.K'nun 47 ve gerekse yürürlükteki 6098 sayılı T.B.K’nun 56. maddesinde hakimin bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi zarar adı ile ödenmesine karar verebileceği öngörülmüştür....

      İş kazalarından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davalarında zararlandırıcı olaya neden oldukları ileri sürülen kişi veya kişilerin kusur oranlarının kesin olarak tespiti hem maddi hem de manevi tazminat miktarını doğrudan etkilemesi bakımından önem taşımaktadır. Zira maddi tazminat davalarında sigortalının veya hak sahiplerinin zarar tutarlarının hesaplanmasında sigortalının kusuru oranında tespit olunan zarardan indirim yapılacağı gibi yine manevi tazminat davalarında hükmedilecek manevi tazminat miktarının takdirinde tarafların kusur durumu mahkemece öncelikle dikkate alınacaktır. Hal böyle olunca, yukarıda belirtilen kusur raporları arasındaki çelişki giderilmeden eksik araştırma ile neticeye varılması usul ve yasaya aykırı olmuştur....

        Mahkemece, davacının maddi tazminat isteminin kabulüne,manevi tazminat isteminin ise kısmen kabulüne karar verilmiştir. Sigortalıya, iş kazası veya meslek hastalığı nedeniyle geçici iş göremez durumda bulunduğu sürece, Kurum tarafından 5510 sayılı Yasanın 12. maddesi uyarınca geçici iş göremezlik ödeneği ödenir. Bu ödenek iş kazalarında olay, meslek hastalığında da tedavinin başladığı tarihten itibaren çalışmaz durumda kaldığı(raporu olduğu) sürece ödenir. Geçici iş göremezlik devresinde sigortalının çalışamadığı dönemde yoksun kaldığı gelir de iş kazası sonucu oluşan maddi zarar kapsamındadır. Raporlu olunan dönemde çalışamayan sigortalının bu dönemde yoksun kaldığı ücreti kadar bir zararının oluşacağı ve bu zararında maddi zarar içerisinde kabul edilmesi gerektiği açıktır. Sigortalının zararlandırıcı olay nedeni ile tedavisinin devam ettiği ve çalışamadığı sürelerde %100 iş gücü kaybına uğradığı kabul edilerek bilirkişi aracılığıyla maddi zarar tespit edilip SGK.'...

          Kaldı ki, 6098 sayılı Kanunun 55. maddesi de emredici bir hükme yer verdiğinden gerçekleştiği tarihe bakılmaksızın tüm fiil ve işlemlere uygulanmalıdır. 3-Son olarak da iş kazalarından kaynaklanan tazminat davalarında hüküm altına alınan tazminatlara uygulanması gereken faiz, yasal faizdir. Yerel mahkemece, hüküm altına alınan tazminat tutarlarına avans faizi uygulanması hatalıdır. Kaldı ki, ıslah dilekçesinde davacı tarafın uygulanmasını talep ettiği faiz tutarı da yasal faizdir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Ezine Asliye Ceza Mahkemesince davalının taksirle orman yangınına sebebiyet vermekten dolayı cezalandırılmasına karar verildiği ve bu hükmün kesinleştiği, davacı Orman İdaresinin davalının bu eylemi nedeniyle alacak istemiyle ilamsız icra takibinde bulunduğu, davalının itirazı sonucu icra takibinin durması nedeniyle davacının itirazının iptali istemiyle işbu davayı açtığı anlaşılmış olup dava, haksız eylemden ve Orman Kanunundan kaynaklanan tazminat isteğine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14/son maddesi gereğince 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin iş bölümünü düzenleyen 21.01.2013 tarihli ve 2013/1 sayılı Kararı uyarınca ve davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 4. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır....

              Otopark İşletmeleri Ticaret Anonim Şirketi) ve ... aleyhine asıl davada 24/11/2009, birleşen davada 19/07/2011 günlerinde verilen dilekçeler ile taksirle yaralanmaya sebebiyet vermekten kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; asıl dosya davalısı yönünden verilen karar kesinleşmiş olmakla yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, birleşen dosya davalısı yönünden yargı yolu nedeniyle usulden reddine dair verilen 08/12/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü....

                İş kazalarından kaynaklanan tazminat davaları nitelikçe Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanmayan zararın giderilmesi istemine ilişkindir. Dosya kapsamından davacı sigortalının dava konusu iş kazası nedeniyle bir süre çalışamadığı, davacının istirahatli kaldığı bu süreler bakımından ücret kaybının doğduğu hususu göz ardı edilerek Mahkemece neticeye varıldığı anlaşılmaktadır. 506 sayılı Yasa'nın 16. maddesinde iş kazası veya meslek hastalığı dolayısıyla geçici iş göremezliğe uğrayan sigortalıya her gün için geçici iş göremezlik ödeneği verileceği, 89. maddesinde ise yatarak tedavi halinde günlük kazancın yarısı, ayakta tedavi ettirildiğine günlük kazancın 2/3 oranında ödenek ödeneceği bildirilmiştir. Geçici iş göremezlik devresinde sigortalının çalışamadığı dönemde yoksun kaldığı gelirde iş kazası sonucu oluşan maddi zarar kapsamındadır....

                  Aynı maddenin ikinci fıkrasında, mülkiyet hakkının nasıl korunacağı hükme bağlanmış, 730, 737. ve 738. maddeleriyle de taşınmaz malikinin başkalarına zarar vermesinin önlenmesi hedeflenmiştir. TMK'nun 738 maddesinin 1. fıkrasında düzenleme "Malik, kazı ve yapı yaparken komşu taşınmazlara, onların topraklarını sarsmak veya tehlikeye düşürmek ya da üzerlerindeki tesisleri etkilemek suretiyle zarar vermekten kaçınmak zorundadır." şeklindedir. Dosya kapsamından, davalının maliki olduğu taşınmazda inşaat yapımı işi için kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile taşınmazını dava dışı yükleniciye teslim ettiği, taşınmazda yapılan inşaat çalışmaları sırasında istinat duvarının çökmesi nedeniyle davacıya ait tesis ve kablolarının zarar gördüğü anlaşılmaktadır. Şu durumda, davalının sorumluluğunun yukarıda belirtilen yasal düzenlemelere göre değerlendirilmesi gerekir. Bu nedenle, mahkemece anılan gerekçeyle istemin reddine karar verilmesi yerinde olmadığından kararın bozulması gerekmiştir....

                    Somut olayda, davacının bağımsız bölümünün üstünde bulunan terasta anataşınmazın bütün bağımsız bölüm malikleri tarafından kullanılan imbisat deposunun bulunduğu, bu depodan bağlantıların davacının bağımsız bölümünden geçtiği, depo kapağının bulunduğu yerden davacının bağımsız bölümünün zarar gördüğü, dosya içerisinde bulunan ceza davasına ilişkin dosyada davacının imbisat deposunun borusunu kesmesi sebebiyle mala zarar vermekten hakkında 30/10/2009 suç tarihli dava açıldığı ve davacının mahkum olduğu, .... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/... D.İş. sayılı dosyasıyla 21/01/2011 tarihinde davacının bağımsız bölümünde oluşan zararın tespiti doğrultusunda keşif ve akabinde rapor düzenlendiği, mahkemece de bilirkişi raporu alındığı anlaşılmaktadır. Kat Mülkiyeti Kanunu gereğince ortak tesislerden kaynaklanan zararlardan, zarar görenin kusurunun bulunmaması halinde bütün bağımsız bölüm malikleri sorumludur....

                      UYAP Entegrasyonu