Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

hükmün sonuçları itibariyle 5237 sayılı TCK.nun 129/1. maddesinin 765 sayılı TCK.nun 485/1. maddesinden daha lehe bir düzenleme olduğu gözetilmeden ve 5237 sayılı TCK’nun 129/1. maddesi yönünden bir değerlendirme yapılmaksızın lehe olduğu gerekçesiyle sanık hakkında 765 sayılı TCK.nun uygulanması, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03.02.2009 tarih ve 2008/ 11-250 2009/13 sayılı kararında da kabul edildiği gibi, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinde nazara alınacak zararın maddi zarar olduğu, manevi zararı kapsamadığı, olayda katılanın bir maddi tazminat istemi bulunmadığı gibi dosyaya yansıyan bir zararının da belirlenemediği halde, “katılanın zararları giderilmediğinden” biçimindeki, 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesinin 6. fıkrasının a, b ve c bentlerinde belirtilen gerekçeleri içermediği için yasal ve dosya içeriğine de uygun olmayan gerekçeyle sanık hakkında aynı kanunun 231/5. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin...

    Dava işyeri sigortasından kaynaklanan rücuen tazminat davasına ilişkindir. Mahkemece mali müşavir ve ... uzmanından alınan raporda, dosya içiresindeki ekspertiz raporları, fotoğraflar ve ... Bahçelievler şubesinin yazısına göre, su basmasının bitişik binadan gelen su sızması sonucu oluştuğunu belirtilmiş ve bu rapor hükme esas alınmış ise de raporu tanzim eden bilirkişiler konunun uzmanı olmadıkları gibi gelen bilgi ve belgelerde inceleme yapılmasına elverişli değildir. Yapılacak iş, ... ... Şube Müdülüğünden 18.09.2012 tarihinde meydene gelen olayla ilgili tüm bilgi ve belgeler istenilerek, İnşaat mühendisinin de olduğu yeni bir bilirkişi kurulu oluşturularak dava konusu olan zarara neden olan olayın sebep ve sorumluluları tesbit edilerek oluşacak sonuca göre karar vermekten ibarettir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmadan yetersiz bilirkişi raporu esas alınmak sureti ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykıdır....

      Dava, devlet destekli bitkisel ürün sigortasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. .... Davacı tarafından 22.03.2010 tarihinde yaptırılan tespit sonrası verilen raporda, ağaçların küçük meyve döneminde oldukları tespit edilmiş, mahkemece alınan 12.11.2012 tarihli raporda da tespit tarihinden 7-9 gün öncesinde kayısı ağaçlarının fenolojik olarak meyve oluşma döneminde oldukları kanaatine varılmış, ancak hükme esas alınan 27.02.2013 tarihli raporda ağaçların tam çiçeklenme döneminde dahi olmadıkları belirtilmiş, mahkemece de bu rapora dayanılarak davanın reddine karar verilmiştir. Raporlar arasında açık çelişki mevcuttur....

        nun gerek yaşı büyük sanıkların yargılaması sırasında gerekse temyiz incelemesine konu dosya kapsamındaki yeminli anlatımlarına göre suça sürüklenen çocuğun bahsi geçen alüminyum tava diye tabir edilen parçayı söktüğünün anlaşılması karşısında hırsızlığa teşebbüs ve elektrik direğinin alüminyum tava kapağına zarar vermekten kaynaklanan kamu malına zarar verme suçlarının oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, suça sürüklenen çocuk müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 11.06.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

          Mahkemece, çekici masrafı talebinin feragat nedeniyle reddine, onarım giderlerine ilişkin davanın kabulü ile 30.00.00-YTL tazmitanın 18.02.2008 tarihinden işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Mahkemece, toplanıp değerlendirilen delillere, özellikle oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına, zarar gören aracın, olay tarihinde davacı adınan trafikte kayıtlı olmasına, davalı aracın ticari olması nedeniyle avnas faizine hükmedilmesine, fatura ibraz edilmesede gerçek zarara KDV dahil edileceğine göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. Davalı ... şirketi, davacı aracına çarparak hasarlanmasına sebebiyet veren aracın ZMSS ve İMSS'cısıdır....

            Söz konusu madde hükmüne göre "Malik, kazı ve yapı yaparken komşu taşınmazlara, onların topraklarını sarsmak veya tehlikeye düşürmek ya da üzerlerindeki tesisleri etkilemek suretiyle zarar vermekten kaçınmak zorundadır. Komşuluk hukuku kurallarına aykırı yapılar hakkında taşkın yapılara ilişkin hükümler uygulanır.” Bir kimsenin kendi taşınmazında yaptığı hafriyat veya inşaat nedeniyle komşusunun taşınmazına bir zarar vermiş veya onu zarara maruz bırakmışsa, bu zararın hoşgörü sınırlarını aşıp aşmadığını aramaya gerek yoktur. Komşuluk hukukundan kaynaklanan el atmanın önlenmesi, eski hale getirilmesi ve tazminat davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, bu tür davalarda etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Komşu taşınmaza yönelen müdahaleden dolayı zarar gören kişi, taşınmazın maliki olmak zorunda değildir....

            ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2015/625 ESAS - 2019/218 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (Kaynağa Zarar Vermekten Kaynaklanan) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda ilk derece mahkemesince verilen, yukarıda tarih ve numarası gösterilen kararına karşı, davacı istinaf başvurusunda bulunulmakla, dosyada duruşma yapılmasını gerektiren eksiklik görülmediğinden 6100 sayılı HMK'nun 353/1(b-1/son) cümle uyarınca istinaf incelemesinin duruşmasız yapılmasına karar verilerek, dosya incelendi; G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü DAVACI İSTEMİNİN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Kemalpaşa İlçesi, Yukarı Kızılca Mahallesi, tropikal sitesi mevkinde ziraat arazisinde 03/08/2014 tarihinde yangın çıktığını, Karabel Orman İşletme Şefliği tarafından 03/08/2014 Tarih ve 002/24 nolu suç zaptı düzenlendiğini, yangın sorumlusu olarak tespit edilen davalının Kemalpaşa 1....

            Maddesi uyarınca sorumlu tutularak davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabul kısmen reddine, öte yandan her ne kadar davacı taraf mala zarar verme eyleminden kaynaklı manevi zarara uğradıkları iddiasıyla davalıdan manevi tazminat isteminde bulunmuş ise de; şüphesiz, mal varlığına yönelik eylemler de kişiyi az veya çok üzüntüye düşürebilirse de, böyle bir nedenden kaynaklanan ihlaller, manevi tazminat yolu ile giderim kapsamında düşünülemeyeceğinden mala zarar verme eylemi TBK'nın 58. maddesinde düzenlenen manevi tazminat takdirini gerektirir nitelikte kişilik hakkı ihlali oluşturmayacağından davacıların davalının mala zarar verme eylemi nedeniyle uğradıklarını iddia ettikleri manevi zarara karşılık manevi tazminat taleplerinin ise reddine karar verilmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki komşuluk hukukundan kaynaklanan tazminat, meni müdahale ve eski hale getirme davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 03.12.2019 gün ve 2018/5740 Esas -2019/8136 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan tazminat, meni müdahale ve eski hale getirme isteğine ilişkindir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Konut dokunulmazlığının ihlâli, Hakaret, Kasten yaralama Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Katılan vekilinin temyiz dilekçesinin içeriğinden, tehdit suçundan sanık ... hakkında kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz isteminin bulunmadığı belirlenerek yapılan incelemede; I-Sanıklar ... ve ... hakkında hakaret suçundan kurulan ceza vermekten vazgeçilmesine dair hükme yönelik katılan vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde; Hakaret suçunun karşılıklı işlenmesi sebebiyle 5237 sayılı TCK’nın 129/3.maddesi uyarınca sanığa ceza vermekten vazgeçilmesi halinde, 5271 sayılı CMK’nın 223/4.maddesi gereğince ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde ceza vermekten vazgeçilmesine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 1412 sayılı CMUK’nın 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu aykırılığın aynı kanunun 322.maddesi gereğince...

                UYAP Entegrasyonu