Yargıtay 14 Hukuk Dairesi 30.04.2019 tarih ve 2016/11737 Esas 2019/3788 Karar sayılı ilamında; Mahkemece mahallinde yapılan keşifler sonucu alınan bilirkişi raporlarının çelişkili olduğu, davalı tarafından açılan artezyen kuyusunun davacıya ait suyu hangi oranda etkilediğinin kesin olarak tespit edilemediği, özellikle de artezyen kuyusunun kapatılması halinde suyun tekrar kaynağa dönüp dönmeyeceği hususunun saptanmadığı açıklanmıştır. 3.Kararda, belirtilen hususlar dikkate alınarak mahkemece, suların en az olduğu bir dönemde, su işlerinden anlayan uzman bilirkişilerle yeniden keşif yapılarak önceki raporlardaki çelişki de giderilmek suretiyle dava konusu kaynak suyunun debisi ölçülerek, tarafların yararlandığı başka sular varsa bunlarda gözetilerek, davalının açtığı artezyen kuyusunun davacılara ait kaynak suyunu hangi oranda etkilediğinin kesin olarak belirlenmesi, artezyen kuyusu kapatıldığında bu suyun tekrar kaynağa dönüp dönmeyeceğinin saptanması, suyun kaynağa dönmesi söz konusu...
Söz konusu madde hükmüne göre "Malik, kazı ve yapı yaparken komşu taşınmazlara, onların topraklarını sarsmak veya tehlikeye düşürmek ya da üzerlerindeki tesisleri etkilemek suretiyle zarar vermekten kaçınmak zorundadır. Komşuluk hukuku kurallarına aykırı yapılar hakkında taşkın yapılara ilişkin hükümler uygulanır.” Bir kimsenin kendi taşınmazında yaptığı hafriyat veya inşaat nedeniyle komşusunun taşınmazına bir zarar vermiş veya onu zarara maruz bırakmışsa, bu zararın hoşgörü sınırlarını aşıp aşmadığını aramaya gerek yoktur. Komşuluk hukukundan kaynaklanan el atmanın önlenmesi, eski hale getirilmesi ve tazminat davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, bu tür davalarda etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Komşu taşınmaza yönelen müdahaleden dolayı zarar gören kişi, taşınmazın maliki olmak zorunda değildir....
Maddesi uyarınca sorumlu tutularak davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabul kısmen reddine, öte yandan her ne kadar davacı taraf mala zarar verme eyleminden kaynaklı manevi zarara uğradıkları iddiasıyla davalıdan manevi tazminat isteminde bulunmuş ise de; şüphesiz, mal varlığına yönelik eylemler de kişiyi az veya çok üzüntüye düşürebilirse de, böyle bir nedenden kaynaklanan ihlaller, manevi tazminat yolu ile giderim kapsamında düşünülemeyeceğinden mala zarar verme eylemi TBK'nın 58. maddesinde düzenlenen manevi tazminat takdirini gerektirir nitelikte kişilik hakkı ihlali oluşturmayacağından davacıların davalının mala zarar verme eylemi nedeniyle uğradıklarını iddia ettikleri manevi zarara karşılık manevi tazminat taleplerinin ise reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki komşuluk hukukundan kaynaklanan tazminat, meni müdahale ve eski hale getirme davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 03.12.2019 gün ve 2018/5740 Esas -2019/8136 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan tazminat, meni müdahale ve eski hale getirme isteğine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Konut dokunulmazlığının ihlâli, Hakaret, Kasten yaralama Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Katılan vekilinin temyiz dilekçesinin içeriğinden, tehdit suçundan sanık ... hakkında kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz isteminin bulunmadığı belirlenerek yapılan incelemede; I-Sanıklar ... ve ... hakkında hakaret suçundan kurulan ceza vermekten vazgeçilmesine dair hükme yönelik katılan vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde; Hakaret suçunun karşılıklı işlenmesi sebebiyle 5237 sayılı TCK’nın 129/3.maddesi uyarınca sanığa ceza vermekten vazgeçilmesi halinde, 5271 sayılı CMK’nın 223/4.maddesi gereğince ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde ceza vermekten vazgeçilmesine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 1412 sayılı CMUK’nın 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu aykırılığın aynı kanunun 322.maddesi gereğince...
Bu madde uyarınca zarar tehlikesi nedeniyle çok istisnai durumlarda dava açılırken, TMK’nun 738. maddesine dayanılarak açılan davaların çoğunluğu zarar tehlikesinin ortadan kaldırılmasına yöneliktir. Aksi halde, telafisi mümkün olmayan zararların doğmasına sebebiyet verilmiş olur. Mahkemece böyle durumlarda men ve yasaklama yönünde hüküm kurulabilir. Yapma, kaçınma, katlanma olarak özetlenebilecek bu sınırlamaların önemli bir bölümü TMK'nın "komşu hakkı" başlığı altında, 737 ile 750. maddelerinde düzenlenmiş, 751 ile 761. maddelerinde de yine malikin yapması ve katlanması gereken hususlar belirtilmiştir. Komşuluk hukukundan kaynaklanan tazminat davalarında öncelikle davacının uğramış olduğu zararın miktarının bilirkişi aracılığı ile tespit edilmesi, tazminatın bu zarara göre tayin ve takdir edilmesi gerekir. Hemen belirtmek gerekir ki, tazminat miktarı hiçbir zaman zararı aşamaz....
Hükmü, davacı ve davalı temyiz etmişlerdir. 1 – Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davacının tüm temyiz itirazları yerinde görülmemiş ve reddi gerekmiştir. 2 – Davalının temyiz itirazlarına gelince ; Medeni Kanununun 738 maddesi uyarınca “ ..., kazı ve yapı yaparken komşu taşınmazlara, onların topraklarını sarsmak veya tehlikeye düşürmek ya da üzerlerindeki tesisleri etkilemek suretiyle zarar vermekten kaçınmak zorundadır. Komşuluk hukuku kurallarına aykırı yapılar hakkında taşkın yapılarla ilişkin hükümler uygulanır. “ hükmü öngörülmüştür. Aynı yasanın 740. maddesinde ise başkasının mülküne geçip zarar veren dal ve köklerin, zarar gören mülk sahibi tarafından kesilebileceği hükmünü içermektedir. Bu maddeler ile mülkiyetin aşkın kullanımına kısıtlama getirilmiştir. Mülk sahibi bu hakkını kendisi kullanabileceği gibi bu zararın mahkeme aracılığı ile de kullanabilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, müvekkiline ait araca, davalının maliki olduğu aracın çarparak hasara neden olduğunu ileri sürüp toplam 11.769.39YTL tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili duruşmada davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile 4.402.50YTL maddi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, müvekkiline ait araca, davalının maliki olduğu aracın çarparak hasara neden olduğunu ileri sürüp toplam 11.769.39YTL tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili duruşmada davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile 4.402.50YTL maddi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir....
Mahkemece, davalı ... aleyhine açılan maddi ve manevi tazminat davasının reddine, davalı ... aleyhine açılan maddi tazminat davasının reddine, davalı ... aleyhine açılan manevi tazminat davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir. 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 46/1 ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 54.maddesine göre bedensel zarara uğrayan kişi tamamen veya kısmen çalışamamasından kaynaklanan zararını isteyebilir. Sigortalının bedensel zarar sonucu işgücü kaybı geçici veya sürekli olabilir. Geçici iş göremezlik nedeniyle sigortalının uğradığı gerçek zarar; iş kazası veya meslek hastalığı sonucu işinde geçici olarak çalışamayan sigortalının iyileşinceye kadar çalışamamasından doğan kazanç kaybıdır....