Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu durumda; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16/05/1956 gün ve 1/6 sayılı kararı ile HGK'nun 15/12/2010 gün ve 2010/5- 662/651 kararı da gözetildiğinde, uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı idarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği; bu haliyle idarenin eyleminin mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bir niteliğe sahip olduğu bu şekilde kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucu, idarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibi davacının, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini, eş söyleyişle idareden değer karşılığının verilmesini isteyebileceği açıktır....

İleri Sürülen İstinaf Sebepleri : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşınmaza el atılmadığını, sorumluluğun Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığında olduğunu, belirlenen bedelin çok yüksek olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: Dava kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Dava konusu taşınmazın 1/1000 ölçekli uygulama imar planında "kısmen otopark", kısmen "kent parkı" alanında kaldığı, (A) ve (B) harfleriyle gösterilen kısımlarına fiilen yol olarak el atıldığı, diğer kısımlarına fiilen el atılmadığı anlaşılmaktadır. Kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminat davalarında öncelikli olarak sorumlu idarenin tespiti gerekir. Eldeki davada kent parkı alanında kalan kısmın sorumluluğu Bursa Büyükşehir Belediyesine aitken bu kısımdan da davalı T3nın sorumlu tutulmuş olması isabetli değildir....

mülkiyet hakkının gerektirdiği bütün tasarrufları yaptığı taşınmazdaki hissesinin bir kısmına yol yapmak suretiyle el attığını ve bu fiili el atma halen devam ettiğini, Kızıltepe-Dikmen -Ceylanpınar yolu olarak bilinen davalı kurumca bu güne değin aradan çok uzun bir zaman geçmiş olmasına rağmen kamulaştırma işleminin yapılmadığını ve dava konusu taşınmaza el atmaktan vazgeçmediğini, açıklanan nedenlerle fazlaya ilişkin her türlü dava ve talep haklarının saklı kalmak kaydıyla idarenin ecrimisil ve kamulaştırmasız el koyma nedeniyle müvekkillerine ait Kızıltepe ilçesi Dikmen 284 parsel nolu taşınmazına yapılan bu el atma nedeniyle el koyma bedeli olarak 5.000 TL ve geriye doğru 5 yıllık Ecrimisil bedeli olarak 1.000 TL olmak üzere şimdilik toplamda 6.000 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek kamu alacaklarına uygulanan en yüksek faiz ile davalı kurumdan alınarak taraflarına verilmesini talep ve dava etmiştir....

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi GELDİĞİ TARİH : 08.11.2016 Y A R G I T A Y K A R A R I Uyuşmazlık, kamulaştırmasız el koyma nedeniyle tazminat istemine ilişkin olup, 12.02.2016 tarihli işbölümü çizelgesine göre Kastamonu İli Küre İlçesi 5. Hukuk Dairesinin görev alanında kalmaktadır. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 5. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla 23.07.2016 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 2797 Sayılı Yargıtay Kanunu'nun 6723 sayılı Kanun ile değiştirilen 60. maddesinin üçüncü fıkrası gereğince dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yargıtay 5. Hukuk Dairesi'ne gönderilmesine, 21.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Uyuşmazlık, kamulaştırmasız el koyma nedeniyle tazminat istemine ilişkin olup, 12.02.2016 tarihli işbölümü çizelgesine göre Hakkari İli 5. Hukuk Dairesinin görev alanında kalmaktadır. Dosya Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin görevsizlik kararı üzerine Dairemize gönderilmiştir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 5. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla 23.07.2016 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 2797 Sayılı Yargıtay Kanunu'nun 6723 sayılı Kanun ile değiştirilen 60. maddesinin üçüncü fıkrası gereğince dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesine, 17.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      ile davacının hissesi nispetinde kamulaştırmasız el atma tazminatının hesaplandığı, taşınmazın davalı belediyenin sınırları dahilinde bulunması nedeniyle davalı belediyenin tazminat sorumluluğunda da usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, dava konusunun kamulaştırmasız el atmaya yönelik tazminat istemi olması nedeniyle değerlendirmenin dava tarihi itibarı ile yapılıp, faize de dava tarihi itibarı ile hükmedilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, hükme esas teşkil eden bilirkişi kurul raporunun denetime açık ve hüküm kurmak için yeterli olduğu anlaşıldığından, HMK.nun 355.maddesi uyarınca, davalı tarafın istinaf konusu ettiği sebeplerle sınırlı olarak yapılan incelemede, mahkeme hükmünde usul ve yasaya aykırılık tespitlenemediği anlaşıldığından, davalı tarafın istinaf isteminin reddine karar vermek gerekmiştir....

      öngörülen sürede açılıp açılmadığı tereddüde mahal vermeyecek şekilde belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Kabule göre de; 1- Davacının aracı ile ilgili olarak düzenlenen muhafaza ve el koyma tutanağı, el koyma kararı ve aracın davacıya iade edilmesine ilişkin mahkemece yazılan müzekkere ile yediemin ve otopark ücretinin davacı tarafından ödendiğine ilişkin makbuz, fatura ya da tutanağın onaylı örneklerinin dosya içine alınması gerektiği dikkate alınmadan, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi, 2- El konulan araca ilişkin olarak davacı tarafından ödendiği belirtilen yediemin ve otopark ücretine ödeme tarihinden itibaren yasal faize hükmolunması gerekirken, el koyma tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi, 3- ''Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat'' olan dava türünün gerekçeli karar başlığında ''Haksız El Koyma Nedeniyle Tazminat'' olarak yazılması, Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla...

        İleri Sürülen İstinaf Sebepleri: Davalı idare vekili tarafından süresi içerisinde sunulan istinaf dilekçesinde özetle; -Gaziantep İli, Karkamış ilçesi, Karanfil Mah. 157 ada 33 parsel nolu taşınmazda malik olan davacının taşınmazına İdaremiz tarafından acele kamulaştırma sonrası makul sürede dava açılmaması sebebiyle el atıldığı iddiasıyla görülen kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davası dava usûl ve yasaya aykırı olup reddedilmesi gerektiği, -Dava konusu taşınmaza ilişkin idarenin Kamulaştırma Kanununun 27.maddesi uyarınca acele el koyma talep ettiği ve taşınmaz için Nizip 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde 2017/167 D. İş....

        Bu durumda; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16/05/1956 gün ve 1/6 sayılı kararı ile HGK'nun 15/12/2010 gün ve 2010/5- 662/651 kararı da gözetildiğinde, uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı idarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği; bu haliyle idarenin eyleminin mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bir niteliğe sahip olduğu bu şekilde kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucu, idarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibi davacının, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini, eş söyleyişle idareden değer karşılığının verilmesini isteyebileceği açıktır....

        Ceza Dairesinin 24.09.2012 tarihli ilamıyla dava zamanaşımı sebebiyle TCK'nın 102/4, 104/2. maddeleri gereğince ortadan kaldırılmasına ve nakil aracının iadesine hükmedildiği, davacının buna dayanarak söz konusu araca el konulması sebebiyle maddi yönden zararının giderilmesi için bu davayı açtığı anlaşılmakla; Haksız el koyma işleminin gerçekleştiği, tarihte yürürlükte bulunan 466 sayılı Kanun Dışı Yakalanan veya Tutuklanan Kimselere Tazminat Verilmesi Hakkında Kanunun 1. maddesinin 6. fıkrasında hangi hallerde tazminat istenebileceğinin tahdidi şekilde sıralandığı ve anılan Kanunun 1. maddesi kapsamında haksız el koyma nedeniyle tazminat isteme konusunda düzenleme bulunmadığı, 466 sayılı Kanunun 1. maddesi hükmü nedeniyle haksız el koyma nedeniyle tazminat istenemeyeceği gerekçesi yerine, elkoyma işleminin yapıldığı tarihte yürürlükte olmayan 5271 sayılı CMK'nın 144/1-c maddesi gereğince değerlendirme yapılarak davanın reddine karar verilmiş olması gerekçesi itibariyle yanlış, sonucu...

          UYAP Entegrasyonu