olması karşısında; yapılan işlemden kasıt 29.08.2002 tarihinde davacı araçlarına el koyma olup, el koyma nedeniyle maddi tazminat isteminin 466 sayılı Kanunun 1. maddesinde düzenlenmediği de belirlenerek yapılan incelemede, Bozmaya uyularak yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davanın el koyma tarihi itibariyle el koyma nedeniyle tazminat isteminin yürürlükte bulunan 466 sayılı Kanunun 1. maddesinde düzenlenmediği gerekçesiyle tazminat isteminin reddine ilişkin hükme yönelik davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 05.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İleri Sürülen İstinaf Sebepleri: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; toplam tazminat ve uygulanacak faiz oranlarını kabul etmediklerini, davanın idari yargıda çözümlenmesi gerektiğini, taşınmazın imar planında okul alanı olarak Muratpaşa Belediyesince belirlendiğini, bu nedenle sorumluluğun ilgili yer belediyesine ait olduğunu, hükmedilen bedelin fahiş olduğunu, ıslah edilen miktara ıslah tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerektiğini, müvekkili idarenin harçtan muaf olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. GEREKÇE: Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; Dava, Kamulaştırmasız El Koyma Nedeniyle Tazminat istemine ilişkindir....
DAVA KONUSU : Kamulaştırmasız El Atma Nedeniyle Tazminat KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili ilk derece mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle,müvekkiline ait ve tapuda Amasya İli, Merkez İlçesi, Albayrak Köyü, 129 ada, 36 nolu parsel sayılı taşınmazda Amasya 3. Asliye Hukuk mahkemesinin 2016/140 Esas, 2016/459 Karar nolu ile taşınmazın acele kamulaştırmasına karar verildiğini, davalı kurumun acele el koyma kararından 6 ay geçmesine rağmen bedel tespiti ve tescil davası açmadığını, dava konusu taşınmazın değeri acele el koyma dosyasında rayiç değerden oldukça düşük belirlendiğinin tespit edileceğini, açıklanan nedenlerle; fazlaya ilişkin talep ve dava açma hakkı saklı kalmak kaydıyla,1.000.00 TL kamulaştırmasız el atma tazminatının el atma tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir....
Maddesine göre açılan acele el koyma davası delil tespiti niteliğinde olup, anlaşmayı çözen nihai bir karar olmadığı gibi idare tarafından makul süre içerisinde 10. Maddeye göre kamulaştırma bedel tespiti ve tescil davası açılmalıdır. Dolayısıyla taşınmazın gerçek bedeli ödenmeden her an taşınmaza davalı idare el koyabilir. Bu durum Anayasa'nın 46. Maddesi ve Kamulaştırma Kanununun 3. Maddesine aykırıdır. Bu sebeple mahkemece kamulaştırmasız el atmanın tespiti dikkate alınarak davaya bakması yerindedir. Ancak tapu kaydına göre maliklerin Ahmet Çiçek davacı olmadığı halde Ahmet Çiçek'in hakkında da karar verilmesi yanlış olup, bu husus düzeltilmelidir. Ahmet Çiçek'in payı çıkartıldığında davacıların payına düşen tazminat miktarı 449.531,25 TL oluyor....
Ağır Ceza Mahkemesi tarafından direnilmesi üzerine, dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderildiği, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 11/06/2019 tarih ve 2017/12-771 esas ve 2019/469 sayılı kararında direnme kararına konu hükmün bozulması üzerine yerel mahkemece yapılan yargılamada; Dava, Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat istemine ilişkin olup; Ceza Genel Kurulunun 11/06/2019 tarih ve 2017/12-771 esas ve 2019/469 sayılı kararında, 466 sayılı Kanun Dışı Yakalanan veya Tutuklanan Kimselere Tazminat Verilmesi Hakkındaki Kanunda, yalnızca kanun dışı yakalanan ve tutuklanan kişiler için tazminat hakkı öngörülmüşken, 5271 sayılı CMK’da yapılan düzenlemeyle arama ve el koyma koruma tedbirleri nedeniyle mağdur olanlara da tazminat isteme hakkı tanınmıştır bu kapsamda, davacı şirkete ait çeşitli cins ve miktardaki sebzelere %10'u aşan farklılıklar bulunduğundan bahisle 5607 sayılı Kanuna göre işlem yapılarak eşyaya ve eşyanın bulunduğu tıra 25.02.2009 tarihinde el konulduğu, aynı tarihte...
Dairemizce verilen 30/06/2014 gün ve 2014/235-2014/16178 sayılı kararı ....Ağır Ceza Mahkemesi tarafından direnilmesi üzerine, dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderildiği, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 11/06/2019 tarih ve 2017/12-771 esas ve 2019/469 sayılı kararında direnme kararına konu hükmün bozulması üzerine yerel mahkemece yapılan yargılamada; Dava, Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat istemine ilişkin olup; Ceza Genel Kurulunun 11/06/2019 tarih ve 2017/12-771 esas ve 2019/469 sayılı kararında, 466 sayılı Kanun Dışı Yakalanan veya Tutuklanan Kimselere Tazminat Verilmesi Hakkındaki Kanunda, yalnızca kanun dışı yakalanan ve tutuklanan kişiler için tazminat hakkı öngörülmüşken, 5271 sayılı CMK’da yapılan düzenlemeyle arama ve el koyma koruma tedbirleri nedeniyle mağdur olanlara da tazminat isteme hakkı tanınmıştır bu kapsamda, davacı şirkete ait çeşitli cins ve miktardaki sebzelere %10'u aşan farklılıklar bulunduğundan bahisle 5607 sayılı Kanuna göre işlem yapılarak eşyaya...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KAMULAŞTIRMASIZ EL KOYMA NEDENİYLE Yargıtaya Geliş Tarihi:24.10.2016 -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava; kamulaştırmasız elatma nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 16.01.2016 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.02.2016 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 18.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 18.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 27.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Bu durumda; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 gün ve 1/6 sayılı kararı ile HGK.nun 15.12.2010 gün ve 2010/5- 662/651 sayılı kararı da gözetildiğinde, uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı İdarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği; bu haliyle İdarenin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bu eylemi ile kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucu, İdarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibi davacının, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini, eş söyleyişle idareden değer karşılığının verilmesini isteyebileceği açıktır....
-TL emlak vergisininde faizi ile birlikte iadesinin gerektiğini, kamulaştırma kararı almadan veya kamulaştırma işlemlerini tamamlamadan taşınmaza el koymuş bulunan idarenin, haksız işgalci konumunda olduğunu, kamulaştırmasız el koyma karşılığının tahsili talebiyle dava açtığı tarihe kadar taşınmaza el atmasının haksız fiil niteliğinde olup idarenin, ecrimisil ödemesi gerektiğini, kamulaştırmasız el koyma nedeniyle tazminat davalarında, dava tarihine göre belirlenen taşınmaz bedelinin tahsiline ve bu tarih itibariyle faize hükmedildiğinden; mal sahibinin el koymaya dayalı tazminat davası ile birlikte, dava tarihinden geriye doğru ecrimisil davası açabileceği taleple bağlı kalınarak ecrimisil belirlenip, taşınmazın yer bedeli ile birlikte idareden tahsiline karar verilmesi gerektiğini, yerel mahkemece, kamulaştırmasız el koyma nedeniyle tazminat ve ecrimisil davalarının birlikte açılabileceği göz önünde tutularak; davalı kurumun hiçbir bedel ödemeden imar uygulaması sonucu müvekkillerinin...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/04/2022 NUMARASI : 2021/268 ESAS, 2022/211 KARAR DAVA KONUSU : Kamulaştırmasız El Atma Nedeniyle Tazminat KARAR : İstinaf incelemesine konu dava, kamulaştırmasız el koymadan kaynaklanan tazminat davası olup, ilk derece mahkemesi tarafından kabulüne dair karar verilmiş ve davalı idare vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Tarafların İddia ve Savunmalarının Özeti: Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; müvekkilinin Gaziantep İli, Karkamış İlçesi, Yolağzı Mah., 106 Ada, 706 Parsel (ifraz öncesi 106 Ada, 705 Parsel) sayılı taşınmazın maliki olduğunu, içerisinde müvekkilin maliki olduğu dava konusu taşınmazın da bulunduğu yol yapım ve emniyet sahası çalışması için Bakanlar Kurulu'nun 03.07.2017 tarih ve 2017/10483 sayılı kararı ile acele kamulaştırma kararı alındığını, sonrasında söz konusu karara istinaden dava konusu taşınmaz hakkında Nizip 2....