İstinaf Sebepleri Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle; idari yargının görevli olduğunu, kıyıların Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olup özel mülkiyete konu olamayacağından tazminat talep edilemeyeceğini, davacı tarafın tazminat talep edebilmesi için tapu kaydının iptal edilmesi gerektiğini, kıyı kenar çizgisi belirlendikten sonra buna göre dava açma ve kıyı kenarda kalan taşınmazların Hazine adına tescilini talep etme yetkisinin idarede olduğunu; ancak tapusu iptal edildikten sonra taşınmaz sahibinin tazminat davası açabileceğini, 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesinden kaynaklanan davalarda tazminat hesabı yapılırken 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nda belirtilen ilkelerin uygulanamayacağını, davanın kabulü ile fonksiyon gaspı yapıldığını, 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi gereği açılacak davaların değerlendirme tarihinin tapunun iptal edildiği tarih olduğunu, tapu henüz iptal edilmediği için zararın doğmadığını, davanın reddine karar verilmesi...
İstinaf Sebepleri Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle; idari yargının görevli olduğunu, kıyıların Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olup özel mülkiyete konu olamayacağından tazminat talep edilemeyeceğini, davacı tarafın tazminat talep edebilmesi için tapu kaydının iptal edilmesi gerektiğini, kıyı kenar çizgisi belirlendikten sonra buna göre dava açma ve kıyı kenarda kalan taşınmazların Hazine adına tescilini talep etme yetkisinin idarede olduğunu; ancak tapusu iptal edildikten sonra taşınmaz sahibinin tazminat davası açabileceğini, 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesinden kaynaklanan davalarda tazminat hesabı yapılırken 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nda belirtilen ilkelerin uygulanamayacağını, davanın kabulü ile fonksiyon gaspı yapıldığını, 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi gereği açılacak davaların değerlendirme tarihinin tapunun iptal edildiği tarih olduğunu, tapu henüz iptal edilmediği için zararın doğmadığını, maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi...
Davacı işyerinde keyfi uygulamalar yapıldığı, davalı baş hukuk müşaviri ... tarafından kendisine mobing uygulandığı, davalı Kıyı ...müdürü ...ının ise bu durumu bilmesine rağmen gerekli önlemleri almadığı iddiasıyla davalılardan manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacının 657 sayılı Kanun uyarınca devlet memuru statüsünde olduğu anlaşılmış olup, taraflar arasındaki uyuşmazlığın işçi ile işveren arasındaki hizmet aktinden ve İş Kanunundan kaynaklanmadığının anlaşılmasına göre, davanın ve tarafların yukarıda belirtilen niteliğine göre uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nin 21. ve 22. maddeleri gereğince ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 20.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Tapu sicilinin önemi ve kişilerin bu sicile olan güven duygularını sağlamak bakımından Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesi ile tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devletin sorumlu olacağı ilkesi benimsenmiştir. Dava konusu kıyı kenar çizgisine konu taşınmazın tesis kadastrosu sonrası oluştuğu, tapu kaydının hatalı tutulmasından kaynaklı zararın bulunmadığı, tapu kaydı oluştuktan sonra Uzunçayır baraj gölü inşaasına başlandığı, 2016 yılında ise kıyı kenar şerhinin tapu kayıtlarına işlendiği, davanın tapu sicilinin tutulmasından dolayı uğranılan zarar kapsamında kalmadığı anlaşılmıştır. Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 4....
Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; kıyıların Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olup özel mülkiyete konu olamayacağından tazminat talep edilemeyeceğini, davacı tarafın tazminat talep edebilmesi için tapu kaydının iptal edilmesi gerektiğini, kıyı kenar çizgisi belirlendikten sonra buna göre dava açma ve kıyı kenarda kalan taşınmazların Hazine adına tescilini talep etme yetkisinin idarede olduğunu; ancak tapusu iptal edildikten sonra taşınmaz sahibinin tazminat davası açabileceğini, 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesinden kaynaklanan davalarda tazminat hesabı yapılırken 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nda belirtilen ilkelerin uygulanamayacağını, açılan davada davacı vekilleri yararına nispi değil maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, ayrıca yargılama giderlerinin de davacı üzerinde bırakılmasını, 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi gereği açılacak davaların değerlendirme tarihinin tapunun iptal edildiği tarih olduğunu, tapu henüz iptal edilmediği...
BİRLEŞEN DOSYA DAVACISI : Hazine DAVA TÜRÜ : Ecrimisil -Tapu İptali Ve Terkin, Kamulaştırmasız Elatmadan Kaynaklanan Tazminat Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonucunda Mahkemece verilen asıl davanın tazminat yönünden kabulüne, ecrimisil yönünden reddine; birleştirilen dava yönünden ise kabulüne dair kararın taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine Dairenin 30.04.2018 tarihli ve 2018/9419 Esas, 2018/11800 Karar sayılı ilamı ile düzeltilerek onanmasına karar verilmişti....
Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın kısmi dava olarak değerlendirilmesi gerektiğinini, davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, kıyıların Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olup özel mülkiyete konu olamayacağından tazminat talep edilemeyeceğini, davacı tarafın tazminat talep edebilmesi için tapu kaydının iptal edilmesi gerektiğini, kıyı kenar çizgisi belirlendikten sonra buna göre dava açma ve kıyı kenarda kalan taşınmazların Hazine adına tescilini talep etme yetkisinin idarede olduğunu; ancak tapusu iptal edildikten sonra taşınmaz sahibinin tazminat davası açabileceğini, 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesinden kaynaklanan davalarda tazminat hesabı yapılırken 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nda belirtilen ilkelerin uygulanamayacağını, davanın kabulü ile fonksiyon gaspı yapıldığını, 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi gereği açılacak davaların değerlendirme tarihinin tapunun iptal edildiği tarih olduğunu, tapu henüz iptal edilmediği...
kesinleşmiş kıyı kenar çizgisi var ise krokisinin getirtilerek kadastro paftası ile çakıştırılmak suretiyle taşınmazın pafta üzerinde kesinleşmiş kıyı kenar çizgisine göre konumu ve kıyı kenar çizgisi içerisinde kalan alanını belirtir şekilde fen bilirkişisinden denetime elverişli rapor alındıktan sonra, kıyı kenar çizgisi içinde kalan bölüm yönünden mülkiyet hakkının kısıtlanması nedeniyle 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesinden kaynaklı tazminat koşullarının oluştuğunun kabulü ile hüküm kurulması, ilgili idare tarafından onaylanmış ya da hükmen kesinleşmiş kıyı kenar çizgisinin bulunmadığının tespiti hâlinde ise 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi koşulları oluşmadığının nazara alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile davanın kabulüne karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. 5....
kaydında "kıyı kenar çizgisi içerisinde kalmaktadır" şeklinde yer alan şerhin davacı bakımından bir zarara sebep olmayacağını, kıyı kenar çizgisi içerisinde yer almakla davacının aslen bu taşınmazda işgalci olduğunu, kendi kusurlu eylemine dayanarak tazminat isteminin hukuka aykırı olacağını, kıyı kenar çizgisi içerisinde kalan alanlarda mülkiyet hakkı kamu yararı gereği sınırlandırılmış olduğundan tazminatın buna göre belirlenmesi gerektiğini, taşınmazın tam karşılığının tazminat olarak verilmeyeceğini, haksız fiil tazminatının fiil tarihine göre miktarı belirleneceğinden kıyı kenar çizgisi içerisinde kalan taşınmazın değerinin de idarenin kıyı kenar çizgisini belirlediği tarih üzerinden belirlenmesi gerekirken davacının davayı geç açmasından fayda görecek şekilde dava tarihi olarak belirlenmesinin tazminat hukukunun genel prensiplerine aykırı olduğunu beyan ederek kararın kaldırılmasını istemiştir....
Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde; kıyıların Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olup, özel mülkiyete konu olamayacağından tazminat talep edilemeyeceğini, davacı tarafın tazminat talep edebilmesi için tapu kaydının iptal edilmesi gerektiğini, kıyı kenar çizgisi belirlendikten sonra buna göre dava açma ve kıyı kenarda kalan taşınmazların Hazine adına tescilini talep etme yetkisinin idarede olduğunu; ancak tapusu iptal edildikten sonra taşınmaz sahibinin tazminat davası açabileceğini, 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesinden kaynaklanan davalarda tazminat hesabı yapılırken 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nda belirtilen ilkelerin uygulanamayacağını, açılan davada davacı vekilleri yararına nispi değil maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, ayrıca yargılama giderlerinin de davacı üzerinde bırakılmasını, 4721 sayılı Kanun 1007 nci maddesi gereği açılacak davaların değerlendirme tarihinin tapunun iptal edildiği tarih olduğunu, tapu henüz iptal edilmediği için...