Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/06/2021 NUMARASI : 2021/57 ESAS 2021/228 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (Kıyı Kanunundan Kaynaklanan) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin maliki bulunduğu Ardahan ili, Çıldır ilçesi, Gölbelen köyü, 103 ada 61 parsel numaralı tarla vasfındaki taşınmazın yaklaşık 1500 m²'lik kısmının kıyı kenar çizgisinde kalması nedeni ile kamulaştırmasız olarak el atıldığını, kıyı kenar çizgisi oluşturulmasında idarenin bu taşınmazın bedelini ödemediğini ve müvekkilinin rızasının da alınmadığını, davalı Hazinenin tapu kaydının iptali için herhangi bir işlem tesis etmediğini, davalı idarece dava konusu taşınmazın bir kısmına kıyı kenar çizgisinde bırakılmak suretiyle kamulaştırmasız el atıldığını, dava konusu taşınmazın halen davacı adına tapuda kayıtlı olduğunu ve dosya kapsamına göre hazine tarafından açılmış tapu iptal ve tescil davasının da bulunmadığını ileri sürerek dava konusu taşınmazın...

Ayrıca, karar aşamasında henüz yürürlüğe giren 7421 sayılı kanunla değişik Ek 1 maddenin 1.fıkrasının son cümlesine göre de, hukuki el atmalardan kaynaklanan uyuşmazlıklar adli yargıda görülür. Bu nedenlerle, davacının kamulaştırmasız fiili veya hukuki el atmalara ilişkin tazminat davalarında adli yargı görevli olup mahkemece işin esasına girilerek delil toplayıp hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken bundan zühul edilmesi doğru görülmemiştir. II. Davacının diğer iddiası ise, taşınmazın el atılmayan kısımlarının kıyı kenar çizgisi içinde kalmasından dolayı TMK m. 1007 bağlamında davalı hazineden tazminat istemine ilişkindir. Taşınmazın tapu kaydında, kıyı kenar çizgisi içinde kalmasına yönelik bir şerh bulunmamakta ise de, davacı iddiasına göre bu yönde bir çalışmanın bulunduğu ileri sürülmektedir. Bu bakımdan, bu iddianın da incelenmemesi hukuka uygun düşmemiştir....

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 28/01/2022 NUMARASI : 2020/757 ESAS, 2022/120 KARAR DAVA KONUSU : Haksız Fiilden Kaynaklanan Tazminat KARAR : Yalova 3....

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 28/01/2022 NUMARASI : 2020/763 ESAS, 2022/123 KARAR DAVA KONUSU : Haksız Fiilden Kaynaklanan Tazminat KARAR : Yalova 3....

Davacı Hazine vekilinin iddiası ve savunmanın içeriğine göre, taraflar arasındaki uyuşmazlık, kıyı kenar çizgisinin saptanmasından kaynaklanmaktadır. Bilindiği gibi, 3621 sayılı Kıyı kanunu'nun "kıyı kenar çizgisini" belirleme yöntemine ilişkin 5 ve 9.maddelerinin uygulanmasına yorum getiren ve görülmekte olan davalarda dikkate alınması zorunlu bulunan 28.11.1997 gün ve 5/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında "kural olarak mülkiyet hukuku yönünden kıyı kenar çizgisi belirleme görevinin adli yargıya ait olduğuna; ancak 3621 sayılı Kıyı Kanununun 9.maddesi uyarınca idare tarafından kıyı kenar çizgisi belirlenmiş ve yazılı bildirime rağmen yasal süresinde idari yargıya başvurulmaması nedeniyle yargı yolunun kapanmış olması veya idare tarafından verilip kesinleşmiş karar bulunması durumlarında, bunlara uygun şekilde kıyı kenar çizgisinin adli yargı tarafından saptanması gerektiğine işaret edilmiştir....

    aykırı olacağını, kıyı kenar çizgisi içerisinde kalan alanlarda mülkiyet hakkı kamu yararı gereği sınırlandırılmış olduğundan tazminatın buna göre belirlenmesi gerektiğini, taşınmazın tam karşılığının tazminat olarak verilmeyeceğini, haksız fiil tazminatının fiil tarihine göre miktarı belirleneceğinden kıyı kenar çizgisi içerisinde kalan taşınmazın değerinin de idarenin kıyı kenar çizgisini belirlediği tarih üzerinden belirlenmesi gerekirken davacının davayı geç açmasından fayda görecek şekilde dava tarihi olarak belirlenmesinin tazminat hukukunun genel prensiplerine aykırı olduğunu beyan ederek kararın kaldırılmasını istemiştir....

    Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde; kıyıların Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olup, özel mülkiyete konu olamayacağından tazminat talep edilemeyeceğini, davacı tarafın tazminat talep edebilmesi için tapu kaydının iptal edilmesi gerektiğini, kıyı kenar çizgisi belirlendikten sonra buna göre dava açma ve kıyı kenarda kalan taşınmazların Hazine adına tescilini talep etme yetkisinin idarede olduğunu; ancak tapusu iptal edildikten sonra taşınmaz sahibinin tazminat davası açabileceğini, 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesinden kaynaklanan davalarda tazminat hesabı yapılırken Kamulaştırma Kanunu'nda belirtilen ilkelerin uygulanamayacağını, açılan davada davacı vekilleri yararına nispi değil maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, ayrıca yargılama giderlerinin de davacı üzerinde bırakılmasını, 4721 sayılı Kanun 1007 nci maddesi gereği açılacak davaların değerlendirme tarihinin tapunun iptal edildiği tarih olduğunun, tapu henüz iptal edilmediği için zararın doğmadığını...

      kesinleşmiş kıyı kenar çizgisi var ise krokisinin getirtilerek kadastro paftası ile çakıştırılmak suretiyle taşınmazın pafta üzerinde kesinleşmiş kıyı kenar çizgisine göre konumu ve kıyı kenar çizgisi içerisinde kalan alanını belirtir şekilde fen bilirkişisinden denetime elverişli rapor alındıktan sonra, kıyı kenar çizgisi içinde kalan bölüm yönünden mülkiyet hakkının kısıtlanması nedeniyle 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesinden kaynaklı tazminat koşullarının oluştuğunun kabulü ile hüküm kurulması, ilgili idare tarafından onaylanmış ya da hükmen kesinleşmiş kıyı kenar çizgisinin bulunmadığının tespiti hâlinde ise 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi koşulları oluşmadığının nazara alınması gerekirken eksik inceleme ile davanın kabulüne karar verilmesi, bozmayı gerektirmiştir....

        Davacı işyerinde keyfi uygulamalar yapıldığı, davalı baş hukuk müşaviri ... tarafından kendisine mobing uygulandığı, davalı Kıyı ...müdürü ...ının ise bu durumu bilmesine rağmen gerekli önlemleri almadığı iddiasıyla davalılardan manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacının 657 sayılı Kanun uyarınca devlet memuru statüsünde olduğu anlaşılmış olup, taraflar arasındaki uyuşmazlığın işçi ile işveren arasındaki hizmet aktinden ve İş Kanunundan kaynaklanmadığının anlaşılmasına göre, davanın ve tarafların yukarıda belirtilen niteliğine göre uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nin 21. ve 22. maddeleri gereğince ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 20.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; kıyıların Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olup özel mülkiyete konu olamayacağından tazminat talep edilemeyeceğini, davacı tarafın tazminat talep edebilmesi için tapu kaydının iptal edilmesi gerektiğini, kıyı kenar çizgisi belirlendikten sonra buna göre dava açma ve kıyı kenarda kalan taşınmazların Hazine adına tescilini talep etme yetkisinin idarede olduğunu; ancak tapusu iptal edildikten sonra taşınmaz sahibinin tazminat davası açabileceğini, 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesinden kaynaklanan davalarda tazminat hesabı yapılırken 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nda belirtilen ilkelerin uygulanamayacağını, açılan davada davacı vekilleri yararına nispi değil maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, ayrıca yargılama giderlerinin de davacı üzerinde bırakılmasını, 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi gereği açılacak davaların değerlendirme tarihinin tapunun iptal edildiği tarih olduğunu, tapu henüz iptal edilmediği...

            UYAP Entegrasyonu