Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Öğretide kusursuz sorumluluğun bir T2 kabul edilen tapu sicilinin yanlış tutulmasından kaynaklanan devletin sorumluluğu, hukuki niteliği itibariyle haksız fiil sorumluluğun bir türüdür. Dolayısıyla, TMK m. 1007'den kaynaklanan davalarda da zararın kapsamı TBK m. 50/2 bağlamında ele alınmalıdır. Buradan hareketle, dava konusu somut olayda, henüz tapu kaydı bir mahkeme kararıyla iptal edilmemiş ise de, taşınmazın bir kısmının kıyı kenar çizgisi içinde kaldığına ilişkin tapu kaydında bulunan şerhten dolayı davacının ileride bir zarara uğrayacağının açık ve sabit olduğunu kabul etmek gerekmektedir. Zira, kıyı kenar çizgisi içindeki taşınmaza ait mülkiyet hakkının kullanılması ve taşınmazın tasarruf edilmesi bu haliyle mümkün değildir. Bu haliyle, kıyı kenar çizgisi içinde kalan yerlere ait mülkiyet hakkının içeriğinin boşaltıldığı, taşınmazdan gereği gibi fayda sağlamanın mümkün olmadığı anlaşıldığından davacının gelecek zamanda bu şerhten dolayı zarara uğrayacağı kanaatine varılmıştır....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dosya içeriğine göre dava, 2330 sayılı Nakdi Tazminat kanunundan kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Başkanlar Kurulu Kararı ve ... Yasasının 14. maddesine göre temyiz inceleme görevi ... ... 4.Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenlerle dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 08.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    kaydında "kıyı kenar çizgisi içerisinde kalmaktadır" şeklinde yer alan şerhin davacı bakımından bir zarara sebep olmayacağını, kıyı kenar çizgisi içerisinde yer almakla davacının aslen bu taşınmazda işgalci olduğunu, kendi kusurlu eylemine dayanarak tazminat isteminin hukuka aykırı olacağını, kıyı kenar çizgisi içerisinde kalan alanlarda mülkiyet hakkı kamu yararı gereği sınırlandırılmış olduğundan tazminatın buna göre belirlenmesi gerektiğini, taşınmazın tam karşılığının tazminat olarak verilmeyeceğini, haksız fiil tazminatının fiil tarihine göre miktarı belirleneceğinden kıyı kenar çizgisi içerisinde kalan taşınmazın değerinin de idarenin kıyı kenar çizgisini belirlediği tarih üzerinden belirlenmesi gerekirken davacının davayı geç açmasından fayda görecek şekilde dava tarihi olarak belirlenmesinin tazminat hukukunun genel prensiplerine aykırı olduğunu beyan ederek kararın kaldırılmasını istemiştir....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ Mahkemece, "Somut olaya bakıldığında; dava konusu taşınmazın halen davacı üzerine kayıtlı olduğu, mahkememizce yapılan keşif neticesinde fen bilirkişisinden alınan rapor, belediye cevabi yazısı ve kıyı kenar çizgisi tespit komisyonunca onaylı koordinatlara göre dava konusu taşınmazın bir bölümünün kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığının anlaşıldığı, kıyı kenar çizgisini gösterir haritanın dosyaya getirtildiği, kıyı kenar çizgisinin kesinleştiği, fen bilirkişisince kesinleşen kıyı kenar haritası ile davaya konu parselin çakıştırılarak duraksamaya yer vermeyecek biçimde çekişmeli taşınmazın bir bölümünün kıyı kenar çizgisi içinde kaldığının tespitinin yapıldığı, bu alana kamulaştırmasız olarak el atıldığı, yukarıda bahsi geçen 20....

    Öğretide kusursuz sorumluluğun bir hali olarak kabul edilen tapu sicilinin yanlış tutulmasından kaynaklanan devletin sorumluluğu, hukuki niteliği itibariyle haksız fiil sorumluluğun bir türüdür. Dolayısıyla, TMK m. 1007'den kaynaklanan davalarda da zararın kapsamı TBK m. 50/2 bağlamında ele alınmalıdır. Buradan hareketle, dava konusu somut olayda, henüz tapu kaydı bir mahkeme kararıyla iptal edilmemiş ise de, taşınmazın bir kısmının kıyı kenar çizgisi içinde kaldığına ilişkin tapu kaydında bulunan şerhten dolayı davacının ileride bir zarara uğrayacağının açık ve sabit olduğunu kabul etmek gerekmektedir. Zira, kıyı kenar çizgisi içindeki taşınmaza ait mülkiyet hakkının kullanılması ve taşınmazın tasarruf edilmesi bu haliyle mümkün değildir....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Dava, ... kanunundan kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olup, temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışında bulunduğundan, dosyanın görevli 4. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 10.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; kıyıların Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olup özel mülkiyete konu olamayacağından tazminat talep edilemeyeceğini, idari yargının görevli olduğunu, davacı tarafından dava konusu taşınmazın kıyı kenar çizgisi içinde kaldığı bilinerek alındığını, taşınmazdaki hukuki ayıbı bilen davacının kötü niyetli olduğunun kabulü ile devletin kusursuz sorumluluğu ilkesinin uygulamayacağını, davacı tarafın tazminat talep edebilmesi için tapu kaydının iptal edilmesi gerektiğini, kıyı kenar çizgisi belirlendikten sonra buna göre dava açma ve kıyı kenarda kalan taşınmazların Hazine adına tescilini talep etme yetkisinin idarede olduğunu; ancak tapusu iptal edildikten sonra taşınmaz sahibinin tazminat davası açabileceğini, 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesinden kaynaklanan davalarda tazminat hesabı yapılırken 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nda (2942 sayılı Kanun) belirtilen ilkelerin uygulanamayacağını, açılan davada davacı vekilleri yararına...

        Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 27/01/2022 gün ve 2018/373 E ve 2021/36 K sayılı kararı ile, açılan davanın kabulüne, taşınmaza vaki el atma sebebi ile oluşan 70.000,00 TL tazminat bedelinin davalı idareden alınarak davacılara verilmesine karar verildiği, gerekçeli karar taraflara tebliğ edilerek süresi içinde davalı idare vekilince istinaf yoluna başvuru dilekçesi sunulduğu görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı idare vekilinin istinaf dilekçesi ile özetle; ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması talep edilmiştir. DELİLLER: 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu, Yargıtay kararları ve tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminat davalarında, Kamulaştırma Kanununun değer biçmeye ilişkin hükümleri kıyasen uygulanır. Kamulaştırmasız el atma talebinde bulunabilmek için idarenin taşınmaza hukuken veya fiilen el atması ve sahibinin tasarrufunu engellemesi gerekir....

        İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, tazminat koşullarının oluşmadığını, dava konusu olayda devletin sorumlu tutulması için tapu kayıtlarının tutulmasından kaynaklanan ve kişilerin zarara uğramasıyla sonuçlanan durumların olması gerektiğini, fakat böyle bir durumun söz konusu olmadığını, dava konusu taşınmazın kıyı içerisinde kaldığını, devletin hüküm ve tasarrufunda bulunduğunu, özel mülkiyete konu olamayacağını, yanlış kadastro tespiti ile kişinin mal varlığına dahil edilemeyeceğini, yolsuz olan tapu kaydına " Kıyı kenar çizgisi içerisinde kalmaktadır." beyanı düşülmesinin de bir zarara sebep olmayacağını, davacının bu mülkü işgal ettiğini, bu nedenle kendisinin kusurlu olduğunu, yerel mahkeme tazminat miktarının yüksek olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılması talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava, Orman Kanunundan kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olup, temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışında bulunduğundan, dosyanın görevli 4. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 03.04.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

          UYAP Entegrasyonu