Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Ticaret Mahkemesi, davacıların murisinin taraf olduğu sözleşme genel kredi sözleşmesi olsa dahi, hayat sigortası sözleşmesinin tüketici işlemi olduğunu ve murisin tacir olup olmadığının belirli olmadığını, kredinin ticari olmasının, hayat sigortasının tüketici işlemi olduğunu değiştirmeyeceğinden bahisle görevsizlik kararı vermiştir. Bilindiği üzere, Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesi'den kaynaklanan davalar, dava tarihinde yürürlükte olan 6102 sayılı TTK’nun 4. maddesinde düzenlenen bankacılık işlemlerinden olup mutlak ticari davalardandır. Bu davaların, aynı Yasa'nın 5. maddesi hükmü uyarınca tarafların sıfatına bakılmaksızın Asliye Ticaret Mahkemesi'nde görülmesi gerekmektedir. Dosyanın incelenmesinden, davaya konu hayat sigortası poliçeleri incelenmiş ancak uyuşmazlığın doğduğu genel kredi sözleşmesinin dosya içerisinde bulunmadığı, ek cari hesap sözleşmelerinin gönderildiği görülmüştür....

    Asliye Ticaret Mahkemesi, davacıların murisinin taraf olduğu sözleşme genel kredi sözleşmesi olsa dahi, hayat sigortası sözleşmesinin tüketici işlemi olduğunu ve murisin tacir olup olmadığının belirli olmadığını, kredinin ticari olmasının, hayat sigortasının tüketici işlemi olduğunu değiştirmeyeceğinden bahisle görevsizlik kararı vermiştir. Bilindiği üzere, Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesi'den kaynaklanan davalar, dava tarihinde yürürlükte olan 6102 sayılı TTK’nun 4. maddesinde düzenlenen bankacılık işlemlerinden olup mutlak ticari davalardandır. Bu davaların, aynı Yasa'nın 5. maddesi hükmü uyarınca tarafların sıfatına bakılmaksızın Asliye Ticaret Mahkemesi'nde görülmesi gerekmektedir. Dosyanın incelenmesinden, davaya konu hayat sigortası poliçeleri incelenmiş ancak uyuşmazlığın doğduğu genel kredi sözleşmesinin dosya içerisinde bulunmadığı, ek cari hesap sözleşmelerinin gönderildiği görülmüştür....

      Davalı vekili özetle, bankanın dain-i mürtehin olduğunu ve tazminat istemi bakımından bankanın dava açma hakkının bankaya ait olduğunu, murisin kalp hastalığı nedeniyle vefat ettiğini ve hayat sigortası başvuru formunda kalp hastalığı olmadığı yönünde beyanda bulunduğunu, gerçeğe aykırı beyan nedeniyle tazminatın ödenmediğini ve davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçesi ile davanın usulden reddine karar verilmiştir....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava, hayat sigortasından kaynaklanan menfi tespit ve tazminat istemine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacılar tarafından davalı bankadan şubesinden muris tarafından çekilen konut kredisi nedeni ile tanzim edilen hayat sigortası poliçesi ile davalı bankaya borçlu olmadıklarının tespitini, 10.000 TL. tazminatın sigorta şirketinden tahsilini amacı ile iş bu davanın ikame edildiği, verilen hükmün Dairemizin ...... Es.- ....... Karar sayılı ilamı ile görev yönünden kaldırılması üzerine yeni esasla yargılamaya devam edildiği, mezkur dosyanın 12/02/2021 tarihli duruşmasında işlemden kaldırılmasına karar verilerek yasal üç aylık süre sonunda açılmamış sayılmasına karar verilmiş, verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur....

        CEVAP 1.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; murisin davalı bankadan kullandığı kredi sözleşmesi için düzenlenen hayat sigortası poliçesinin lehtarının davalı banka olduğunu, hayat sigortası poliçelerinden kaynaklanan tazminat alacağının ilk olarak Yapı ve Kredi Bankası A.Ş....

          GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin murisi Seyfettin Kılıç'ın davalı bankadan ihtiyaç kredileri kullandığını, bu krediler nedeniyle diğer davalı sigorta şirketi nezdinde hayat sigorta poliçeleri düzenlendiğini, murisin 01.07.2018 tarihinde ani kalp krizine bağlı olarak vefat ettiğini, vefat uyarınca poliçelerden kaynaklı tazminatın ödenmesi için sigorta şirketine yapılan başvurunun reddedildiğini, davalı banka tarafından da kredi taksitlerinin tahsiline devam edildiğini, davalıların yapmış olduğu işlemlerin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek sigorta poliçesinden kaynaklı tazminattan öncelikle kredi borcunun kapatılmasına, akabinde bakiye kısmın müvekkillerine miras hisseleri oranında ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          Şubesi'nden kullandığı 09.09.2010 tarihli konut kredisinin davalının düzenlediği 24346900 poliçe nolu hayat sigortası teminatı kapsamında olduğunun, kredinin ödenmeyen ve ödenmesi gereken taksitlerinden davalının 72.216,00 TL teminat limiti dahilinde sorumlu bulunduğunun tespiti ile davacılar tarafından ödenen 6.000,00 TL'nin 26.03.2012 tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacılara ödenmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, Hayat sigorta poliçesine dayalı tazminat istemine ilişkindir. Davalı ile Vakıflar Bankası T.A.O. arasında imzalanan grup hayat sigortası kapsamında bankadan kredi kullanan muris... ile davalı arasında hayat sigorta poliçesi düzenlenmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacılar vekili, müvekkillerinin murisi ...'nın bankadan iki adet tüketici kredisi kullandığını, kredilerin teminatı olan hayat sigortası poliçesi gereğince murisin vefatı sebebiyle hayat sigortası kapsamında 23.100,00 TL'nin başvuru tarihi olan 21.01.2013 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili davanın reddini savunmuştur....

              Dava, hayat sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Davacılar murisinin kullanmış olduğu banka kredisi nedeniyle, 09/11/2012-09/11/2022 tarihlerini kapsayan hayat sigorta sözleşmesi düzenlenmiş; poliçenin düzenlenmesinden sonra, 12/12/2012 tarihinde davacıların murisi vefat etmiştir. Sigorta sözleşmesi kurulurken sigortalıya yüklenen doğru bilgi verme (ihbar) yükümlülüğünü düzenleyen 6762 sayılı TTK'nın 1290. maddesi( 6102 sayılı TTK 1435,1439 ve 1440. maddeler) Yargıtay'ın yerleşik kararları ile hayat sigortalarında da uygulanmaktadır. Hatta anılan bu düzenleme, Hayat Sigortası Genel Şartlarının C-2.2. maddesi ile sözleşme hükmü halini almıştır....

                Somut olayda davacı, 04/04/2013 tarihinde açtığı davada, davalı şirket ile arasında 25/11/2011 tarihinde hayat sigortası poliçesi imzalandığını, kazaen maluliyet şartlarının gerçekleştiğini belirterek maddi ve manevi tazminat talep etmiştir. Davanın dayanağı hayat sigorta sözleşmesi olup kredi sözleşmesi değildir. Buna göre, davacı banka kredisi sebebiyle yapılan hayat sigorta poliçesi kapsamında, TTK'da düzenlenen sigorta hukuku hükümlerine göre dava açarak tazminat talebinde bulunmuş olup uyuşmazlığa 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümlerinin uygulanması mümkün değildir. Bu durumda, uyuşmazlığın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülerek sonuçlandırılması gerekmektedir..." şeklinde karar verilmiş olup, dosya mahkememizin 2020/321 Esas sayılı sırasına kaydedilmekle, yargılamaya devam olunmuştur. Dava, hayat sigortası sözleşmesinden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı ... ile davalı ......

                  UYAP Entegrasyonu