Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu durumda Mahkemece, davalı idare tarafından, davacıya ameliyatın sonuçlarının ve olası komplikasyonlarının anlatıldığına ve davacının bu işleme rıza gösterdiğine dair yazılı ve imzalı aydınlatılmış onamının alınıp alınmadığı araştırılarak, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, bu durum araştırılmadan, eksik inceleme ile manevi tazminat talebinin reddinde hukuka uyarlık görülmemiştir. KARAR SONUCU : Açıklanan nedenlerle; 1. Davacının temyiz isteminin kısmen KABULÜNE, kısmen REDDİNE, 2. Temyize konu ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının maddi tazminat isteminin reddine ilişkin kısmının ONANMASINA, manevi tazminat isteminin reddine ilişkin kısmının BOZULMASINA, 3....

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı T1 vekili istinaf dilekçesinde özetle : Davalı firmanın yüzlerce işçinin çalıştığı Türk Hava Yolları kurumuna yiyecek ve içecek sağlayan büyük bir taşeron kuruluş olduğunu , davacının görevi gereği günde yaklaşık 20 ton meyve sebze yıkamak zorunda kaldığını bu nedenle zaman zaman hastalandığını, davacının hasta olmasının iş aktini feshetmek için geçerli sebep teşkil etmeyeceğini verilen kararın usul ve yasalara aykırı olduğunu, feshin son çare olma ilkesine aykırı davranıldığını beyanla ilk derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir....

    ün kist nedeniyle yumurtalığının alınması için ameliyata alınmadığı, başka bir teşhisle operasyona başlandığı ve bu teşhise ilişkin hasta ve yakınına bilgi verildiği, sonrasında görülen lüzum üzerine iki yumurtalığından birinin alınmak durumunda alındığı anlaşılmaktadır. Ameliyat notunda spinal anstezi altındaki hastanın yumurtalığın alınmasına ilişkin sözlü olarak rızasının alındığı yazılıdır. Ancak bu hususta ameliyat öncesi hasta ve yakınına ait herhangi bir onam belgesi mevcut olmadığı gibi, uzuv zayıflığı yaratacak bu şekildeki bir müdahale için bilinci açık dahi olsa anestezi altında ve ameliyat masasında olan gebe hastanın onayının alınmasının ne denli yeterli olacağı tartışmalıdır....

      Tüm dosya kapsamı ile davacının yapılan tüm yazılı uyarılara rağmen yükümlüğünde olan işlemleri yapmadığı, hasta ya da hasta yakını şikayetine sebebiyet verdiği, davacı ile çalışmaya devam etmenin işveren açısından imkansız hale geldiği işveren tarafından ispat edilemediğinden feshin geçerli olmadığı kanaatine varılarak işe iadesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur; “Davanın Kabulüne; 1)İşverence gerçekleştirilen fesih işleminin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının İŞE İADESİNE; 2)4857 sayılı İş Kanunu’nun 21/1 maddesi gereğince davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen davalı işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının kıdemi, fesih nedeni dikkate alınarak takdiren davacının 4 aylık brüt ücret tutarı 17.448,00 TL olarak BELİRLENMESİNE, 3)4857 sayılı İş Kanunu’nun 21/3 maddesi gereğince davacı işçinin işe iadesi için işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar...

      yaptığını ifade edilmişse de bu beyanların soyut ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, metnin altında tercüman imzasının bulunmadığını, dosyada tercümanın hastanede çalıştığına ilişkin bir bilgi veya belgenin de bulunmadığını, hasta öyküsü alınmadan, hastanın kendisine verilecek ilaçlara karşı alerjik reaksiyon durumunun olup olmadığı öğrenilmeden, hasta ve hasta yakınları yeterince aydınlatılmadan tedavi aşamasına geçildiğinden hastanın felç olduğunu, bu durumda komlikasyondan değil, hekimin özen yükümlülüğünü yerine getirmediğini belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir....

      Villa Bekir Sapmaz No:2/8 Fenerbahçe Kadıköy/İstanbul adresinde Yaşlı ve Hasta Bakıcılığı Hizmetleri ile ev işleri üzerine çalıştığını, davalı 70 yaşını aşkın yaşlı ve hasta bakıma muhtaç bir şahıs olduğunu, davacının takriben 20 ay boyunca yaşlı ve hasta bakımı ve hür türlü kişisel ihtiyacının giderdiğini, davacının davalıya ait evde kaldığını, 70 yaşın üzerindeki muhatabın hasta ve yaşlı bakımı, tüm kişisel ihtiyaçları ile tüm ev hizmetlerini aylık 900 USD maaş karşılığı ve maaş ödemesinin yıl sonunda toplu olarak ödeneceği hususunda karşılıklı anlaşılarak haftanın 6 günü sabah 08:30'da başlayarak herhangi bir zaman sınırlaması olmadan yaklaşık 20 ay boyunca ifa ettiğini, Özbekistan uyruklu olması ve yeteri kadar Türkçe bilmemesi nedeniyle aylık net maaşının 1.200 TL ve görevinin sadece ev hizmetleri olduğuna dair geçersiz bir iş sözleşmesi zorla imzalatılmaya çalışıldığını, davacının aylık maaş ücreti alacakları davalı işveren tarafından ödenmediğini, davacının 03/06/2013 ile 25/02/2015...

      Davalı Cevabının Özeti: Davalı vekili, husumet itirazında bulunarak davacının belirli süreli iş sözleşmesi ile çalıştığını, bu durumda tazminat taleplerinin haksız ve yersiz olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir. Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kabulüne karar verilmiştir. Temyiz: Kararı davalı vekili temyiz etmiştir. Gerekçe: 1-Davanın ihbarı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 61. maddesinde “taraflardan biri davayı kaybettiği takdirde, üçüncü kişiye veya üçüncü kişinin kendisine rücu edeceğini düşünüyorsa, tahkikat sonuçlanıncaya kadar davayı üçüncü kişiye ihbar edebilir.” şeklinde düzenlenmiştir. Somut olayda, davalı işveren davanın, davacının çalıştığı alt işveren şirketlere ihbarını talep etmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacılar, böbrek hastası olduklarını, davalı doktor ...'nun sorumluluğunda ve diğer davalı şirket ortağı ...'nin fiili yönetim sorumlu hekimliği altındaki......

          Davalı ... vekili, manevi tazminattan sorumlu olmadıklarını, davacı eş Teslime'ye ödeme yaptıklarını ve ibraname aldıklarını, başkaca maddi tazminat sorumlulukları kalmadığını, tedavi giderlerinden sorumluluklarının bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Diğer davalılar vekili, manevi tazminat isteminin fahiş olduğunu, kusuru kabul etmediklerini belirterek davanın reddini savunmuştur. Yapılan yargılama sonucu, yerel mahekemece maddi tazminat davasının kabulüne, manevi tazminat davasının kısmen kabulüne dair verilen hüküm, davacılar vekili, davalı ... vekili ile davalı ... vekilinin temyizi üzerine, Dairemizin 08/06/2017 tarih ve 2014/23652-2017/6545 sayılı ilamı ile bozulmuştur....

            Yargılama aşamasında alınan 03/05/2021 tarihli bilirkişi raporunda, hasta ve yakınlarının bilgilendirilmemesi ve doktor değişimi (hasta ve yakınlarının bilgisi dışında) hususlarında aydınlatılmış onay alınmamasının tıbbı eksikler olduğu, davacının şikayeti doğrultusunda gerekli değerlendirilme yapıldığı hususlarında görüş bildirildiği anlaşılmaktadır....

            UYAP Entegrasyonu