Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

patolojik incelemenin yapılmadığı, yüzlerce hasta içinden tesadüfen seçilen 30 hastanın kendisine yapılan işlemler arasında dava konusu operasyonları hatırlamadıkları, hastanede yatmadıklarına ilişkin beyanlarının alındığı ifade edilerek bu rapora istinaden kurumca fesih, kesinti, teminatın nakte çevrilmesi işlemi yapıldığına göre, dava konusu hakedişlerden kesinti yapılmasına sebep olunan işlemler bakımından bu işlemlerin gerçekten yapılıp yapılmadığı, yapılması için gerekli tetkik ve bulguların neler olduğu ve hasta bakımından mevcut olup olmadığı,patolojik incelemelerin gerekli olup olmadığı, tüm bu tedaviler karşılığında düzenlenen faturaların gerçeğe uygun olup olmadığının tesbiti ve gerçek tedavi işlemlerine ilişkin faturaların olmayanlardan ayrıştırılması için her bir hasta dosyası üzerinde konsunda uzman bilirkişi heyeti tarafından inceleme yapılması gerekir....

    Mahkemece, dosya kapsamında alınan bilirkişi heyet raporu esas alınarak ‘... sözleşme uyarınca 13/07/2011 tarihinde dava dışı hasta ...'un tedavisinin davacı kurum tarafından yapıldığı ancak bu tedavi hizmeti için iki ayrı fatura düzenlendiği, davacı tarafın bu hatasını kurumun ihbarı üzerine düzelttiği, bu durumda taraflar arasındaki sözleşmenin 11.1.16 maddesi ve TBK. 179. maddesi gereği yapılan cezai şart tahakkuk işleminin doğru olduğu...’ gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Dosya incelendiğinde; davacı hastane tarafından dava dışı hasta ...’un özel sigortasına ayrıca bir fatura düzenlenmediği, kurum adına sehven oluşturulan 23,22 TL tutarında bir fatura daha düzenlendiği ve bu faturanın daha sonra iptalinin istenildiği anlaşılmaktadır....

      Bu açıklamalar ışığında mahkemece yukarıda adı geçen hasta ve hasta yakınları tanık sıfatıyla dinlenerek çelişkinin giderilmesi gerektiği gibi mahkemece hastaların rahatsızlıklarına uygun olan uzmanınında katılımı ile oluşacak bilirkişi heyetinden, denetime uygun rapor alınarak, hastaların belirtilen tarihlerde tedavi olup olmadıkları, şikayetlerinin acil müdahaleyi ve muayeneyi gerektirip gerektirmediği, hastaların epikriz raporları da araştırılarak sonuca uygun karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, 16.6.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Fıkrada belirtilen ve EK3/C-1 listesinde yer alan dosyada adı geçen malzemeler için SUT'ta herhangi bir kullanım miktarının belirtilmediği ve sınırlama getirilmediği, dosyada malzeme ve kullanım raporları ve hasta işlem formaları yer alan Libas İlkbahar, Ali Kavastan ve Defne Yel isimli hastaların raporlarında yazılan kullanım miktarlarıyla hastalara teslim edilen miktarların uyumlu olduğu, adı geçen malzemelerin hasta işlem formlarında sayı ve tarih belirtilerek hasta ve hasta yakınları tarafından "teslim aldım" ibaresiyle imzalandığı, hasta Fatma Dalar, hasta Ali Kavastan ve hasta yakını Şevket Vatansever'in duruşmada tanık olarak dinlendiği, tanıkların reçetede yazan miktarlarla tutarlı malzemeleri teslim aldıklarını beyan ettikleri, bu nedenle davalı kurum tarafından davacıya uygulanan 26.941,83 TL ceza ve faizi ile birlikte 27.613,86 TL para cezası ve uyama cezasının yerinde olmadığının belirtildiği anlaşılmıştır....

        Devlet Hastanesinde hatalı tedavi uygulandığı iddiası ile ve hizmet kusuru nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebiyle dava açıldığı, davalı ...'nın davalı Bakanlık yanında müdahil olarak davaya katıldığı, yargılama sırasında alınan Adli Tıp Kurumu raporuna göre, doktor ...'nın hasta Ayşe Şayir ile ilgili ameliyatında ulnar sinir kesisini fark ederek tedavi yapmış olsaydı, kesiye bağlı olarak ortaya çıkacak hasarın daha hafif olacağını ve ikinci ameliyatın gecikmeyeceği, bu nedenle doktorun olayda dikkat ve özen eksikliğinin bulunduğu belirtilerek, maddi ve manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulüne karar verildiği, kararın Danıştay 15. Dairesi tarafından yapılan incelemesi sonucunda onanarak kesinleştiği anlaşılmaktadır. Dava rücuen tazminat istemine ilişkin olup, zararın doğmasına neden olduğu iddia edilen davalı doktor, ancak kendi kusuruna isabet eden miktardan sorumludur....

          nın maddi zararının oluştuğunu ve yine bu elem ve acı sebebiyle tüm müvekkillerinin manevi zararın da oluştuğunu, davalıların sigortalısının tıbbi uygulamalardaki kusuru nedeniyle oluşan bu zararlardan davalıların sigorta poliçeleri kapsamında sorumlu olduğunu ileri sürerek, müvekkili ... için 10.000 TL bakıcı ücreti ve iş görmezlik tazminatı, 60.000 TL manevi tazminat; müvekkili ... için 30.000 TL manevi tazminat; müvekkili ... için 30.000 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 130.000 TL tazminatın dava tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir. Davalı ... vekil, müvekkili nezdinde sigortalı doktor ...'...

            "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : 466 sayılı Kanun gereğince tazminat Hüküm : Davanın reddi Davacının tazminat talebinin reddine ilişkin hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Davacının 08/11/1984 tarihinde gözaltına alındığından bahisle açtığı tazminat davası hakkında 466 sayılı Kanun hükümleri uyarınca bir karar verilmesi gerektiği gözetilmemiş ise de, 30/05/2014 tarihli iddianame metni ile 19/12/2014 tarihli dosya inceleme tutanağında belirtilen Kara Kuvvetleri Komutanlığı Hasta Kabul ve Taburcu Tezkeresinde yazılı hastaneye giriş 20.01.1985 ve çıkış 19.03.1985 ibaresi karşısında, aradan geçen 31 yıllık süre nedeniyle davanın süre yönünden reddine karar verileceği dikkate alındığında, tazminat davasının CMK'nın 142/1. maddesi uyarınca reddine karar verilmesi sonucu itibariyle doğru olduğundan bozma nedeni yapılmamıştır Yapılan incelemeye,...

              KARAR Davacı, davalı ile aralarında ilaç verme protokolü uyarınca kurum mensuplarının ilaçlarının karşılanmasına yönelik sözleşme bulunduğunu, davalının 17.08.2012 tarihli yazı ile 2009 yılı protokolü 6.3.24 maddesine aykırı olarak eczanenin hasta yönlendirmesi yaptığı gerekçesi ile sözleşmenin 1 yıl süre ile feshine, reçete bedelleri olan 32.955,90 TL'nin iadesine karar verdiğini, bu uygulamanın haksız olup, yasaya ve gerçek duruma uygun olmadığını, yoğun bakımda yatan hasta reçeteleri olduğunu, usule aykırı işlem yapılmadığını ileri sürerek fesih işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı yapılan işlemin yasaya ve sözleşmelere uygun olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir....

                Poliklinikte görülen hasta ileri tetkik ve tedavisi için yatırıldı'' dendiğini, müvekkilinin artan şikayetleri üzerine tekrar Akşehir Devlet Hastanesi'ne müracaat ettiğini, kayıt tarihi: 17/05/2021 olan Akşehir Devlet Hastanesi Y210004529 Protokol nolu Hasta Epikriz Raporu'nda hasta öyküsü kısmında ''2 ay önce LDH op olan ve sol kalçadan enjeksiyon sonrası Hastanın bel ve sol bacağına yayılan ağrısı mevcutmuş nörojenik klaudıkasyo tariflemiyor. İdrar gaita inkontinansı yok....

                günlük hasta sayısının çokluğu ile kıyaslandığında bu denli az sayıdaki hastanın biyometrik kimlik doğrulamasının yapılmamasının taraflar arasında düzenlenen hizmet alım sözleşmesinin 14....

                UYAP Entegrasyonu