Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ile müvekkil şirket arasında haricen yapılan görüşmeler neticesinde reçete sahibi hastanın müvekkil şirkete vekaletname tanzim ettiğini ve kendisine ait SGK alacaklarının SGK 'dan talep edilmesini istediğini, SGK ilaç bedeline ilişkin iş bu fatura alacağının yalnızca 23.613,26 TL'sini ödediğini, dava dışı SGK'nın iş bu faturaya istinaden başkaca ödeme yapmayacağını açıkça bildirdiğini, hasta ile müvekkil şirket arasında doğrudan bir ilişki söz konusu olmadığını, SGK' nın reçete konusu ilacın ne kadarını karşıladığı ve ne kadarının hasta tarafından karşılanması gerektiğinin müvekkil şirket ile ilgili olmadığını, davacının temlik sözleşmesi iddialarının gerçeğe aykırı olduğunu, temlik sözleşmesinin yazılı olarak tanzim edilmesi gereken sözleşmelerden olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte, somut olayda temlik sözleşmesi yapılmasının da mümkün olmadığını, davacının iddia ettiği gibi borçlu taraf olan SGK'nın borcunun olmadığını beyan ettiğini, bu durumda borçlu, borcu kabul etmediği...

    T3 2 hafta sonra kontrole gelmesi söylendiğini, hasta dosyasında mevcut ve davacı tarafından imzalanmış olan rhinoplasti-septoplasti ameliyatı hakkında mevcut aydınlatmayı içerir onam formu incelendiğinde mevcut ameliyata ilişkin risk ve aydınlatmaların yapıldığını, ameliyat sonrasında hastada sübjektif memnuniyetsizlik oluşabileceği ancak bu hususta revizyon ve/veyahut ileri ameliyat gerekebileceği ...vb hususlarda aynntılı açıklamanın olduğu ve aynı onam içerisinde ilgili operasyona ait tüm teknik ayrıntı ve bilgilendirmenin de mevcut olduğu görülebileceğini, davacının 5.500,00- TL maddi tazminat talebinde bulunduğunu, davacının talebinin haksız ve soyut olup, herhangi bir belgeye dayanmayan haksız maddi tazminat taleplerinin reddi gerektiğini, ayrıca fahiş ve dayanaksız manevi tazminat taleplerinin de reddi gerektiğini, Yargıtay Kararlan ışığında -davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla manevi tazminat miktarı sebepsiz zenginleşmeye sebep olacak şekilde belirlenemeyeceğini ileri sürerek...

    Feshe dayanak olayın Davacının hastanede görev yaptığı sırada hasta olarak başvuran Cihan Okul isimli kişi ile tartıştığı, hastaya hakaret ettiği ve evraklarını hastaya fırlatarak hastanenin zararına olacak şekilde haksız davranışlarda bulunduğu, bu olayı eşine aksederek hastaya ait kişisel verilerini hastanenin rızası dışında eşine verdiği, davacının eşinin hasta Cihan Okul’u aradığı, hasta Cihan Okul bunun üzerine hastaneye dönüş yaparak bildirmiş olduğu cep telefonu numarası ve diğer kişisel verilerinin rızası dışında başkalarına verilmesinden dolayı şikayetçi olması şeklinde gerçekleştiği anlaşılmıştır. Davacının iş akdinin feshine konu edilen hasta Cihan'a yönelik hakaret ve hastanın kişisel verilerinin paylaşılmasına ilişkin Denizli CBS 2019/34147 Soruşturma nolu dosyasında dosyamız davacı Fatma hakkında takipsizlik kararı verildiği görülmüştür....

    görev yapan beyin ve sinir cerrahisi uzmanlarının yaptığı ameliyatlarla ilgili olarak açılmış ne bir ceza davası ne de ameliyatı gerçekleştirilen hastalar tarafından açılmış bir maddi manevi tazminat davasının bulunmadığını, incelemeyi yapan doktor bilirkişilerin soruşturma konusu hastaları muayene etmeden sadece hasta dosyaları üzerinden inceleme yapıp raporu buna göre tanzim ettiklerini, ileri sürerek davalıya 147.234,03 TL borçlarının bulunmadığının tespitini istemiştir....

      in Down sendromlu olarak doğmuş olduğunu belirterek, dava dilekçesinde belirtilen nedenlerle, müvekkili küçük ... için 15.000,00-TL işgöremezlik ( bakıcı ücreti dahil maddi) tazminat, 20.000,00-TL manevi tazminat, müvekkili anne ... için 10.000,00-TL manevi tazminat olmak üzere toplam 45.000,00-TL tazminatın dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir....

        GEREKÇE: Dava, doktor hatasına ( malpraktis ) dayalı maddi ve manevi tazminat isteğine ilişkindir. Malpraktis davaları (doktor hatası nedeniyle tazminat davaları) hukuki dayanağını haksız fiil, sözleşmeye aykırılık, vekaletsiz iş görme veya hizmet kusuru yapılmasından almaktadır. Hasta, idareye karşı tıbbi malpraktis davası açarken hizmet kusuruna; gerçek veya özel hukuk tüzel kişilerine dava açarken haksız fiil, sözleşmeye aykırılık veya vekaletsiz iş görme gerekçelerinden birine dayanmalıdır. Tıbbi uygulama hataları nedeniyle tazminat davaları, yapılan tıbbi uygulamanın niteliğine göre farklı hukuki gerekçelere dayanılarak açılabilir. Kural olarak doktor/hasta ilişkisi hukuki nitelik itibariyle “vekalet sözleşmesi” kapsamında değerlendirilmektedir (6098 sayılı Borçlar Kanunu m.502 vd.). Vekalet sözleşmesi hükümlerine göre hasta, vekil eden; doktor ise tıbbi uygulamayı yapacak vekil olarak nitelendirilmektedir....

        İdare mahkemesince yapılan incele sonucu alınan bilirkişi raporunda 11.06.2012 tarihli hasta yatış formundaki hasta onayı hasta imzası bölümünde yer alan imzaların hasta ... 'a ait olmadığı, 29.06.2012 tarihli hasta yatış formundaki hasta onayı hasta imzası bölümünde yer alan imzaların hasta ... 'a ait bildirilmiş ve bu rapor idare mahkemesince hükme esas alınmıştır. Dava dışı hastanın hastaneye yatışı ve daha sonra ameliyatı sırasında hasta yatış formlarını düzenlemek ve hasta onayı almak bizzat doktorun görevi olmadığı gibi dava dışı hastada ameliyat sonrası meydana gelen komplikasyonlar ve dolayısıyla davaya konu tazminatların ödenmesine sebebiyet verme konusunda davalı doktorun kusuru ispatlanamadığından davanın reddine karar vermek gerekmiştir....

          İdare mahkemesince yapılan incele sonucu alınan bilirkişi raporunda 11.06.2012 tarihli hasta yatış formundaki hasta onayı hasta imzası bölümünde yer alan imzaların hasta ... 'a ait olmadığı, 29.06.2012 tarihli hasta yatış formundaki hasta onayı hasta imzası bölümünde yer alan imzaların hasta ... 'a ait bildirilmiş ve bu rapor idare mahkemesince hükme esas alınmıştır. Dava dışı hastanın hastaneye yatışı ve daha sonra ameliyatı sırasında hasta yatış formlarını düzenlemek ve hasta onayı almak bizzat doktorun görevi olmadığı gibi dava dışı hastada ameliyat sonrası meydana gelen komplikasyonlar ve dolayısıyla davaya konu tazminatların ödenmesine sebebiyet verme konusunda davalı doktorun kusuru ispatlanamadığından davanın reddine karar vermek gerekmiştir....

            tarafından hazırlanan, tescilli markası Juen Veteriner Kliniğinin logosunun yer aldığı hasta takibi bilgisayar programından hasta kayıtlarının kopyasını, hatta bilgisayar programının tamamını suç teşkil edecek şeklide rıza dışı aldığını, kurduğu şirketin müşterilerine e-mail ve mektuplarla hasta kayıtlarının kendi kliniğinde de olduğunu belirterek kliniğine müşteri olarak çekmeye çalıştığını, müvekkillerine ait kliniğin kapandığı şeklinde iddialar ortaya attığını, davalının bu eylemlerinin delil tespiti yoluyla tespit edildiğini ve konu hakkında suç duyurusunda da bulunulduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 5.000,00 TL maddi, 20.000,00 TL manevi tazminatın faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında ıslah dilekçesi ibraz ederek maddi tazminat istemini 7.804,79 TL'ye yükseltmiştir....

              Özel hastane ile hasta arasında var olduğu kabul edilen sözleşmenin kurulması, sözleşmenin hukuki niteliği, bu hukuki niteliğe uygun olarak uygulanması gereken yasal hükümlerin neler olduğu, taraflara düşen hak ve borçlar ile bunlara aykırılığın varlığı hâlinde sorumluluklarının tespiti uyuşmazlığın çözümünde önem taşır. Özel hastanelerde kural olarak hekim ile hasta arasında değil; hastane ile hasta arasında bir sözleşme ilişkisi vardır. Özel hastane ile hasta arasındaki sözleşme, Borçlar Kanunu’nda düzenlenmiş tipik bir sözleşme değildir. Özel hastaneye başvuran bir hasta veya kanuni temsilcisi ile yapılan ve özel hastane işleticisinin hem tıbbi hem de diğer mutad edimleri (oda, yiyecek, bakım vb otelcilik hizmetleri) yerine getirmeyi üstlendiği sözleşmeye hastaneye kabul sözleşmesi adı verilmektedir....

                UYAP Entegrasyonu