Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, kasko sigorta sözleşmesine ve halefiyete dayanılarak açılan rücuen tazminat istemine ilişkindir. 1982 Anayasa'sının 36 ve 6100 Sayılı HMK'nın 27.maddesi uyarınca, taraflar dinlenmeden, iddia ve savunmalarını beyan etmeleri için davet edilmeden hüküm verilemez. Somut olayda, 13.3.2014 tarihli oturumda, duruşmanın 26.6.2014 günü saat 09.30'a bırakılmasına karar verilmiş; 26.6.2014 günü, duruşma saati beklenmeden 09.26'da davalı vekilinin yokluğunda duruşma yapılarak hüküm kurulmuştur....

    Hukuk Dairesinin ---- Karar sayılı ilamı ile, "...davacının halefiyete dayalı olarak açtığı rücuen tazminat davasının Tüketici Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği gözetilerek, mahkemenin görevsizliği nedeni ile davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği... " yönündeki kararı uyarınca mahkememizin görevsizliğine karar verilmiştir. H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davacının dava dilekçesinin görev yönünden reddi ile karar kesinleştiğinde DOSYANIN GÖREVLİ ------------NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE, 2-HMK.'nun 20.maddesi uyarınca, iş bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki haftalık süre içinde başvuru halinde, dava dosyasının görevli ------ Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine 3-HMK.'...

      Bilirkişi tarafından tarafından düzenlenen ---- tarihli raporun sonuç bölümünde; Dava konusu rücuen tazminat talebine konu olan hasarın davalının sorumluluğundaki hava yolu taşıması sırasında meydana geldiği, hasarlanan emtianın gerçek zarar tutarının, --- olacağı, Davalının meydana gelen zarardan dolayı ----- meydana geldiğini bildiği sübuta eren sigortalının, bu bilgi sonrası yaptırdığı ---- poliçesinin, bağlı olduğu abonman poliçede var olan geç ihbar kapsamında değerlendirilemeyeceğinden, mezkur poliçelerin meydana gelen rizikoya sigorta örüntüsü sağlayamayacağı, ödenen hasar tazminatının teminat kapsamında olamayacağı, Teminat kapsamında olmayan ödemenin bir lütuf ödemesi--- sayılacağından, bu tür bir ödeme ile oluşmayan halefiyete dayanarak, TTK 1472 madde kapsamında davacının rücuen tazminat talebinin yerinde olamayacağı sonuç ve kanaatine varılmıştır....

        ESAS SAYILI DOSYASI: DAVACI : VEKİLİ : DAVALILAR : DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) DAVA TARİHİ : 06/08/2022 KARAR TARİHİ : 16/12/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, müvekkili şirket tarafından ..... nolu kasko sigorta poliçesi ile sigortalanan ..... plakalı römorkun ..... tarihinde ..... plakalı çekiciye bağlı olarak ..... ili istikametinden ..... istikametine seyir halinde iken ..... İlçesi ..... mevkiine geldiğinde, sürücüsü ..... olan ..... plakalı biçerdöverin sola doğru ani manevra yapması neticesinde sol şeritten ve arkadan gelen sigortalı araca çarparak hasarlanmasına neden olduğunu, kaza sonucunda hasarlanan sigortalı araç nedeniyle müvekkili sigorta şirketi tarafından ..... TL hasar bedeli, ........

          Davacı vekili, müvekkili sigorta şirketine kasko poliçesi ile sigortalı bulunan kamyonun, davalı şirketin yüklenicisi olduğu yol inşaatı işi sırasında meydana gelen kaza sonucunda hasarlandığını belirterek, sigortalısı olan dava dışı ...Finansal Kiralama AŞ'ye ödemiş olduğu hasar bedelinin TTK hükümlerine göre kanuni halefiyet ilkesi uyarınca davalıdan rücuen tahsilini temin amacı ile icra takibi başlatmış ve bu takibe yapılan itiraz üzerine eldeki dava açılmıştır. Mahkemece bilirkişi raporu alınarak davacının zararı 122.144,00 TL olarak belirlenmiş ancak, olayda dava dışı müteveffa sürücü ...'nin 5/8 oranında ve davalı Şirketin ise 3/8 oranında kusurlu olduğu gerekçesi ile davalı yanın kusur oranı dikkate alınarak sonuç olarak davanın davalının kusuru doğrultusunda kısmen kabulü cihetine gidilmiştir. Somut olayda, davalının davacıya (davanın halefiyete dayalı olarak açıldığı gözetildiğinde davacının sigortalısına) karşı sorumluluğu, yasadan (K.T.K....

            Bu maddeden doğan halefiyet hakkına istinaden açılan veya açılacak olan dava, esas itibariyle sigortalının, kendisine zarar verene karşı açacağı tazminat davasının, onun halefi sıfatıyla sigortacı tarafından açılmasıdır. TTK'nun 1472.maddesi uyarınca sigortacı, sigorta bedelini ödedikten sonra hukuken sigorta ettiren yerine geçer ve dava, tazmin ettiği bedel nisbetinde sigortacıya intikal eder. Bu şekilde sigortalısının haklarına halef olan sigorta şirketinin, ödediği tazminat miktarınca hukuken sigortalı yerine geçerek açtığı rücû davası, aslında bir tazminat davası olup, bu niteliği itibariyle aynı zamanda şahsî nitelikte bir eda davasıdır. Burada sigortacı, sigorta ettiren yerine geçtiği için şahsî ve rücu ödediği bedelle sınırlı olduğundan dolayı da cüz'î haleftir....

              Sigortacının halefiyete dayalı olarak açacağı rücuen tazminat davalarında, görevli mahkemenin belirlenmesi konusunda; 22.03.1944 tarih, 37 Esas, 9 Karar sayılı (03.07.1944 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan) Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararında "sigortacının halefiyete dayalı açtığı davanın aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur" ilkesi benimsenmiştir. Buna göre; sigortacının halefiyete dayalı olarak açtığı davada, davanın nitelendirmesi yapılırken, davacının sigortalısı ile zarara neden olduğu iddia edilen arasındaki hukuki ilişkiye bakılması gerekir. Somut uyuşmazlıkta davacı Sigorta şirketi ile dava dışı sigortacısı arasında hasara uğrayan 34 XX 579 plakalı araç için "Kasko Sigorta" poliçesi imzalanmıştır....

              Sigortacının halefiyete dayalı olarak açacağı rücuen tazminat davalarında, görevli mahkemenin belirlenmesi konusunda; 22.03.1944 tarih, 37 Esas, 9 Karar sayılı (03.07.1944 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan) Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararında "sigortacının halefiyete dayalı açtığı davanın aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur" ilkesi benimsenmiştir. Buna göre; sigortacının halefiyete dayalı olarak açtığı davada, davanın nitelendirmesi yapılırken, davacının sigortalısı ile zarara neden olduğu iddia edilen arasındaki hukuki ilişkiye bakılması gerekir. Somut uyuşmazlıkta davacı Sigorta şirketi ile dava dışı sigortacısı arasında hasara uğrayan ... plakalı araç için "Kasko Sigorta" poliçesi imzalanmıştır....

                Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya incelendi: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, rücuen tazminat istemine ilişkindir. Ankara 20.İş Mahkemesince; taraflar arasında işçi işveren ilişkisi bulunmadığı, uyuşmazlığın ticari dava olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Ankara 4.Asliye Ticaret Mahkemesi ise; halefiyet davasının ticari dava sayılmayacağı gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK'nın 5/1.maddesi uyarınca, ticari davalara bakmak görevi, asliye ticaret mahkemesine aittir. Ticari davalar, mutlak ve nispi ticari davalar olarak ikiye ayrılmaktadır. Nispi ticari davalar, TTK'nın 4/1.maddesinin ilk cümlesinde tarif edilmiş olup, her iki tarafın da "Ticari işletmesiyle ilgili hususlardan kaynaklanan" hukuk davalarıdır....

                  lll.İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, TTK.nın 1472. maddesi gereğince davacı sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödeme yapıldıktan sonra, zarar sorumlusu olduğu iddia edilen davalıya karşı açılan rücuen tazminat istemine ilişkindir.Sigortacının halefiyete dayalı olarak açacağı rücuen tazminat davasında, görevli mahkemenin belirlenmesine dair esaslar 22/03/1944 tarih,---- esas,------ karar sayılı Yargıtay İBK ile belirlenmiştir. Buna göre, halefiyet esasına göre açılan dava sigorta poliçesinden doğan bir dava olmayıp, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibi kabul edilerek, sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası içinde var kabul edilmiştir. Buna göre, davacı sigortacının halefi olduğu sigortalısı ile davalının hukuki statülerinin değerlendirilmesi gerekmektedir. (----- BAM ----HD-----) Buna göre somut olayda, davalı şirket tacirdir....

                    UYAP Entegrasyonu