Davalı alacaklı vekili, satışın hacizden bir gün önce alacaklılardan mal kaçırma amacı ile yapıldığını ve haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davacının aracı hacizden önce satın aldığından bahisle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve davacı 3.kişinin kötü niyetli olarak satın aldığı somut olarak ispat edilmediği gibi bu yönde açılmış tasarrufun iptali davası da bulunmamasına göre davalı alacaklı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanunun uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 1.747,05 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı alacaklıdan alınmasına 1.2.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı alacaklı vekili, borçlu ve davacının aynı mahallede oturduklarını ve hacizden 1 gün önce yapılan satışın danışıklı olduğundan haksız açılan davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacının hacizden önce aracı noterden satın almış ve mülkiyetini kazanmış olduğundan bahisle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve davacı 3.kişinin kötü niyetli olduğu ispat edilmediğine göre davalı alacaklı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanunun uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 920.00.-TL kalan onama harcının temyiz eden davalı alacaklıdan alınmasına 8.12.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2019/188 Esas KARAR NO : 2019/261 DAVA : Tazminat DAVA TARİHİ : 25/04/2019 KARAR TARİHİ : 29/04/2019 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız İhtiyati Hacizden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; davalı ile müvekkili kooperatif arasında bir taşınmaz alım- satımı ilişkisi olduğunu, taşınmaz bedelinin ödenmesinin vadelere bölündüğünü ve davalıya üç aadet bono verildiğini, verilen bonoların, karşı tarafın talebi üzerine vadelerinden önce ödendiğini ve bonoları teslim aldığını, bunun üzerine davalının kötü niyetli olarak mükerer tahsilat yapmak maksadıyla önce bononun rızası dışında elinden çıktığından bahisle müvekkili kooperatif başkanları hakkında şikayetçi olduğunu, kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildiğini, sonra da zayi davası açtığını, bu davanın da reddedildiğini, davalının son çere olarak alacak talebiyle mahkemizde dava açarak ihtiyati haciz talebinde bulunduğunu...
Hukuk Dairesi tarafından onanarak kesinleştiğini; haksız ihtiyati haciz nedeni ile muhafaza altına alınan menkullerinin kullanılamaz hale geldiğini, yeniden eşya almak zorunda kalarak nakliye ve hamaliye masrafı yapmak zorunda kaldığını, hacizden 2 ay önce yeni halde satın aldığı aracının yediemin deposunda bulunduğu süre içinde yıprandığını, bu sürede taksi ile seyahat etmek zorunda olduğunu, yediemin deposuna ücret ödemek zorunda kaldığını, gayrimenkulleri üzerindeki tasarruf yetkisinin kalkması nedeni ile doğması muhtemel yatırım ve kazançlardan mahrum kaldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 3.000 TL maddi tazminat ile haczin kötüniyetli olduğunu belirterek, ticari itibarının zedelenmesi nedeni ile 15.000 TL manevi tazminat isteminde bulunmuştur....
Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 15.06.2006 gün ve 127-207 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık, haksız hacizden kaynaklanmış bulunduğundan kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay Yüksek 13.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 13.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 29.12.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Maddesinin "(1)İhtiyati haciz istiyen alacaklı hacizde haksız çıktığı taktirde borçlunun ve üçüncü şahsın bu yüzden uğrayacakları bütün zararlardan mesul ve Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 96ncı maddesinde yazılı teminatı vermeğe mecburdur. (2)Ancak alacak bir ilama müstenid ise teminat aranmaz. (3)Alacak ilam mahiyetinde bir vesikaya müstenid ise mahkeme teminata lüzum olup olmadığını takdir eder. (4)Tazminat davası ihtiyati haczi koyan mahkemede dahi görülür." 6100 Sayılı HMK'nın "Tazminat" başlığını taşıyan 399. maddesinin "(1) Lehine ihtiyati tedbir kararı verilen taraf, ihtiyati tedbir talebinde bulunduğu anda haksız olduğu anlaşılır yahut tedbir kararı kendiliğinden kalkar ya da itiraz üzerine kaldırılır ise haksız ihtiyati tedbir nedeniyle uğranılan zararı tazminle yükümlüdür. (2) Haksız ihtiyati tedbirden kaynaklanan tazminat davası, esas hakkındaki davanın karara bağlandığı mahkemede açılır. (3) Tazminat davası açma hakkı, hükmün kesinleşmesinden veya ihtiyati tedbir kararının...
Delillerin Değerlendirilmesi İle Hukuki Sebepler ve Gerekçe: Dava, Tazminat (Haksız İhtiyati Hacizden Kaynaklanan) istemine ilişkindir....
Maddesine göre cebri icra yolu ile kiralanandan tahliye ettirildiğini, ancak hacizden önce kira sözleşmesinin yapılması nedeniyle bu tahliyenin haksız olduğunun tahliye emrinin iptaline ilişkin açılan davada; İİK.135/2 maddesi gereğince açılan davanın kabulü ile tahliye emrinin iptaline karar verildiğini, haksız tahliye nedeniyle davalı aleyhine açılan kısmi davada taleplerinin kabul edildiği, davalı aleyhine 03.04.2006-03.05.2006 tarihleri arasındaki dönem için talep edilen kazanç kaybı davasının..... Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14.12.2011 tarihli 2011/65 esas 2011/85 sayılı kararı ile kabul edildiği ve Yargıtay denetimden geçerek kesinleştiğini, belirtilerek, önceki mahkeme kararında kesinleşen aylık 30.796,79TL, kar kaybının 03.06.2006 tarihinden itibaren 5 aylık ve dönem sonlarından itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte ve 50.000 TL manevi tazminatın 04.04.2006 haksız tahliye tarihinden itibaren ticari avans faizi ile tahsiline karar verilmesini istemiştir....
Uyuşmazlık, haksız ihtiyati haciz sebebiyle tazminat istemli açılan davada verilen ihtiyati haciz kararına ilişkindir. Bilindiği üzere uyuşmazlık bir miktar para alacağına ilişkin ise İİK 257. vd. maddeleri gereğince ihtiyati haciz; uyuşmazlığın dava konusu hakkında olması halinde 6100 Sayılı HMK'nun 389. vd maddeleri gereğince ihtiyati tedbire ilişkin geçici hukuki koruma kararı verilmesi istenebileceği açıktır. İstem, haksız fiilden kaynaklanan tazminata (para alacağı) yöneliktir. 2004 Sayılı İİK 257. vd. maddeleri gereğince ihtiyati hacize karar verebilmek için alacağın muaccel olup olmadığı önem taşımaktadır. Somut olayda, iddia olunan zarar haksız eylemden kaynaklandığından TBK.'nun 117/2 maddesi gereğince tazminat, haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale gelmekte ve tazminat borçlusu aynı tarihte temerrüde düşmektedir. İhtiyati haciz 17/05/2019 tarihinde konulmuş ve davacı kooperatif tarafından gösterilen teminat karşılığı kaldırılmıştır....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2023/389 Esas KARAR NO:2023/494 DAVA:Tazminat (Haksız İhtiyati Hacizden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ:09/06/2023 KARAR TARİHİ:15/06/2023 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız İhtiyati Hacizden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı; davalı tarafından müvekkilleri aleyhine vadesi gelmeyen faktoring sözleşmesi kapsamında tanzim edilen teminat senedinin haksız ve hukuka aykırı olarak icra takibine konulduğunu, müvekkili şirkete fiili haciz işlemi yapıldığını, müvekkilinin banka hesaplarının bloke edildiğini, müvekkilinin ticari ilişkisinin bulunduğu toplam 27 müşterisine ve finans kuruluşlarına birinci haciz ihbarnamesi gönderildiğini, piyasadaki ticari itibarının yok edildiğini, müvekkilinin ticari işlemlerini sürdüremez hale geldiğini, ticari hayatını fiilen sonlandırmak zorunda kaldığını, icra takibi nedeniyle açtıkları menfi tespit ve istirdat davası sonucunda müvekkillerinin davalı tarafa hiçbir borcunun...