Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İşletmenin, işyerinin ve işin gereklerinden kaynaklanan sebeplerle sözleşmeyi feshetmek isteyen işverenin fesihten önce fazla çalışmaları kaldırmak, işçinin rızası ile çalışma süresini kısaltmak ve bunun için mümkün olduğu ölçüde esnek çalışma şekillerini geliştirmek, işi zamana yaymak, işçileri başka işlerde çalıştırmak, işçiyi yeniden eğiterek sorunu aşmak gibi varsa fesihten kaçınma imkanlarını kullanması, kısaca feshe son çare olarak bakması gerekir. 4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin 2. fıkrasına göre feshin geçerli sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür....

    İşletmenin, işyerinin ve işin gereklerinden kaynaklanan sebeplerle sözleşmeyi feshetmek isteyen işverenin fesihten önce fazla çalışmaları kaldırmak, işçinin rızası ile çalışma süresini kısaltmak ve bunun için mümkün olduğu ölçüde esnek çalışma şekillerini geliştirmek, işi zamana yaymak, işçileri başka işlerde çalıştırmak, işçiyi yeniden eğiterek sorunu aşmak gibi varsa fesihten kaçınma imkanlarını kullanması, kısaca feshe son çare olarak bakması gerekir. 4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin 2. fıkrasına göre feshin geçerli sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür....

      -KARAR- Davacı vekili, davalı ile 24.08.2004 tarihinde 5 yıl süreli bayilik sözleşmesi imzalandığını 2008 yılında davalının LPG alımında %52,50 oranında azalma meydana geldiği için davalı işyerinde tespit yaptırıldığını ve çok sayıda başka marka tüp bulunduğunun görüldüğünü, sözleşmenin 31.07.2009 tarihli ihtarname ile haklı nedenle feshedildiğini, davalının zilyetliğindeki mülkiyeti müvekkiline ait olan tüplerin teslim edilmediğini, toplam talep edilebilecek depozito bedelinin 52.768 TL olduğunu, sözleşmenin 24. maddesi gereği 48.576 TL müvekkilinin haksız fesihten kaynaklanan cezai şart alacağı bulunduğunu, sözleşmenin 23. maddesi gereğince de 4.173 TL mahrum kalınan kar olduğunu, bu üç kalem alacak toplamı 105.517.00 TL iken bu meblağdan davalının 3.533.10 TL tüp depozito alacağı düşüldüğünde müvekkilinin 101.983.90 TL talep edebileceğini ileri sürerek şimdilik 8.500,00 TL'nin ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep...

        O halde iş sözleşmesi 4857 sayılı Yasanın 17-18.maddeleri uyarınca işçinin davranışlarından kaynaklanan nedenlerle feshedilmesine rağmen fesihten önce savunmasının alındığına dair hiçbir delil sunulmaması karşısında davanın kabulü yerine yazılı şekilde reddi hatalıdır. 4857 sayılı İş Yasasının 20/3.maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....

          CEVAP: Davalı vekili; müvekkili şirket tarafından sözleşmenin TTK'nın 121/1. maddesi gereğince tebliğden itibaren 3 ay sonra hüküm doğurmak üzere, ihbar sürelerine uyularak feshedildiğini, haksız fesihten bahsedilmesinin mümkün olmadığını, sözleşmenin haksız feshedildiği kabul edilse dahi davacının komisyon bedelinin ödendiğini, davacı tarafça müvekkili şirkete bir müşteri portföyü kazandırılması ve bu portföy sayesinde önemli gelir elde edilmesinin söz konusu olmadığını, davacının birden çok şirketin acenteliğini yaptığını, poliçe vadesinin bitmesiyle başka sigorta şirketlerinden poliçe düzenlenmesinin normal olduğunu, davacının kaybettiği bir portföy bulunmadığını, davacı portföyündeki müşterilere ilişkin olarak müvekkili tarafından yenilenerek kazanç elde edilen bir poliçe bulunmadığını, davacı tarafın hangi müşterisinin poliçesinin müvekkili şirket tarafından doğrudan yenilenerek kazanç elde edildiğini ispatlanması gerektiğini; müvekkili hayat dışı branşlarda faaliyet gösterdiğinden...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar ... ve ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve ... aleyhine 13/10/2015 gününde verilen dilekçe ile haksız eylemden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat ile haksız şikayetten kaynaklanan manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; haksız eylemden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulüne, haksız şikayetten kaynaklanan manevi tazminat istemlerinin reddine dair verilen 08/03/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili ile davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü....

              İşletmenin, işyerinin ve işin gereklerinden kaynaklanan sebeplerle sözleşmeyi feshetmek isteyen işverenin fesihten önce fazla çalışmaları kaldırmak, işçinin rızası ile çalışma süresini kısaltmak ve bunun için mümkün olduğu ölçüde esnek çalışma şekillerini geliştirmek, işi zamana yaymak, işçileri başka işlerde çalıştırmak, işçiyi yeniden eğiterek sorunu aşmak gibi varsa fesihten kaçınma imkanlarını kullanması, kısaca feshe son çare olarak bakması gerekir. 4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli nedene dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Somut olayda, davalıya ait işyerinde, lokanta sorumlusu olarak çalışan davacı işçinin iş sözleşmesi, işçi davranışlarıyla birlikte, işletmenin ve işin gereklerinden kaynaklanan geçerli neden bulunduğu bildirilerek feshedilmiştir....

                İşletmenin, işyerinin ve işin gereklerinden kaynaklanan sebeplerle sözleşmeyi feshetmek isteyen işverenin fesihten önce fazla çalışmaları kaldırmak, işçinin rızası ile çalışma süresini kısaltmak ve bunun için mümkün olduğu ölçüde esnek çalışma şekillerini geliştirmek, işi zamana yaymak, işçileri başka işlerde çalıştırmak, işçiyi yeniden eğiterek sorunu aşmak gibi varsa fesihten kaçınma olanaklarını kullanması, kısaca feshe son çare olarak bakması gerekir. 4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Somut olayda, Konya bölge müdürü olarak çalışan davacının, beş gruptan oluşan satış organizasyonunun iki gruba indirgenmesi ve davacının kadrosunun lağvedilmesine karar verilmesi sebebi ile iş sözleşmesi feshedilmiştir....

                  İşletmenin, işyerinin ve işin gereklerinden kaynaklanan sebeplerle sözleşmeyi feshetmek isteyen işverenin fesihten önce fazla çalışmaları kaldırmak, işçinin rızası ile çalışma süresini kısaltmak ve bunun için mümkün olduğu ölçüde esnek çalışma şekillerini geliştirmek, işi zamana yaymak, işçileri başka işlerde çalıştırmak, işçiyi yeniden eğiterek sorunu aşmak gibi varsa fesihten kaçınma olanaklarını kullanması, kısaca feshe son çare olarak bakması gerekir. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli nedene dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür....

                    İşletmenin, işyerinin ve işin gereklerinden kaynaklanan sebeplerle sözleşmeyi feshetmek isteyen işverenin fesihten önce fazla çalışmaları kaldırmak, işçinin rızası ile çalışma süresini kısaltmak ve bunun için mümkün olduğu ölçüde esnek çalışma şekillerini geliştirmek, işi zamana yaymak, işçileri başka işlerde çalıştırmak, işçiyi yeniden eğiterek sorunu aşmak gibi varsa fesihten kaçınma olanaklarını kullanması, kısaca feshe son çare olarak bakması gerekir. 4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür....

                      UYAP Entegrasyonu