Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2021/643 Esas KARAR NO:2021/665 DAVA:Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ:14/10/2021 KARAR TARİHİ:21/10/2021 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Davacı ... A.Ş., Dava Dışı... Tic. Ltd. Şti. (“...”) ve Garantör sıfatıyla Davalı ... ile 11.09.2009 tarihinde ......

    İşletmenin, işyerinin ve işin gereklerinden kaynaklanan sebeplerle sözleşmeyi feshetmek isteyen işverenin fesihten önce fazla çalışmaları kaldırmak, işçinin rızası ile çalışma süresini kısaltmak ve bunun için mümkün olduğu ölçüde esnek çalışma şekillerini geliştirmek, işi zamana yaymak, işçileri başka işlerde çalıştırmak, işçiyi yeniden eğiterek sorunu aşmak gibi varsa fesihten kaçınma olanaklarını kullanması, kısaca feshe son çare olarak bakması gerekir. 4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli nedene dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür....

      İşletmenin işyerinin ve işin gereklerinden kaynaklanan sebeplerle sözleşmeyi feshetmek isteyen işverenin fesihten önce fazla çalışmaları kaldırmak işçinin rızası ile çalışma süresini kısaltmak ve bunun için mümkün olduğunca esnek çalışma şekillerini geliştirmek, işi zamana yaymak, işçileri başka işlerde çalıştırmak, işçiyi yeniden eğiterek sorunu aşmak gibi fesihten kaçınma olanaklarını kullanması, yani feshe son çare olarak bakması zorunludur. İşverenin işletme, işyeri ve işin gerekleri nedeniyle aldığı fesih kararında işyerinde istihdam fazlalığı meydana geldiğini ve feshin kaçınılmaz olduğunu ispatla mükelleftir. Somut olaya bu ilkeler ışığında bakıldığında fesihten önce 01/08/2018 tarihinde alınmış olan yönetim kurulu kararı bulunmaktadır. Kararda yukarıda fesih bildiriminde fesih gerekçesi yapılan hususlara işaret edilmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, 1.4.2002 tarihli sözleşme ile davalıdan bir süt soğutma makinası kiraladığını, bir aylık kira bedelini ödediğini, 1.5.2002 tarihli dilekçe ile davalıya başvurup aktin feshini istediğini, aynı gün sözleşmeyi fesh edip, tutunak başlıklı belge düzenlediklerini, buna rağmen davalının fesihten sonraki dönemin kira alacağı yönünden kendisine karşı takip başlattığını ileri sürerek borçsuzluğun tespitine %40 tazminatın tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, fesihten sonrada davacının makinayı kullandığını, fesihnamede tarih bulunmadığını, savunarak davanın reddine dilemiştir....

        İşletmenin, işyerinin ve işin gereklerinden kaynaklanan sebeplerle sözleşmeyi feshetmek isteyen işverenin fesihten önce fazla çalışmaları kaldırmak, işçinin rızası ile çalışma süresini kısaltmak ve bunun için mümkün olduğu ölçüde esnek çalışma şekillerini geliştirmek, işi zamana yaymak, işçileri başka işlerde çalıştırmak, işçiyi yeniden eğiterek sorunu aşmak gibi varsa fesihten kaçınma olanaklarını kullanması, kısaca feshe son çare olarak bakması gerekir. 4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporu yeterli değildir. Dava yeterince aydınlatılmadan kabulü yönünde sonuca varılmıştır....

          ün doğumu ile birlikte 21.06.2004 tarihinde çocuk bakımı ve ev hizmetleri işinde çalışmaya başladığını, 23.08.2014 tarihinde iş sözleşmesinin davalılar tarafından haksız yere feshedildiğini ileri sürerek Türk Borçlar Kanununun 438. maddesi uyarınca ihbar tazminatı, haksız fesihten kaynaklanan maddi tazminat, yıllık izin, fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir. Davalı Cevabının Özeti: Davalılar vekili, davacının yalnızca haftanın iki günü temizlik işine geldiğini, davacı ile aralarında süreklilik gerektiren bir iş ilişkisi olmadığını ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir....

            feshettiğini, bu nedenle vadesi geçmiş ancak ödenmeyen ücretlerden kaynaklanan 27.578,00TL (asıl alacak) +723,00TL (işlemiş faiz) toplam 28.301,00TL, henüz vadesi gelmemiş ücretlerden kaynaklanan 129.210,00TL (asıl alacak) + 3.391,00TL (işlemiş faiz) toplam 132.601,00TL, 5 yıllık aylık franchise ücretlerinden kaynaklanan 4.307,00TL*60= 258.480,00TL alacaklarının bulunduğunu ileri sürerek, haksız fesihten kaynaklı olarak sözleşme hükümleri gereğince alacaklarından şimdilik 10.000,00 TL'nin, müvekkiline ait "Yönder Okulları" markasının davalı tarafından izinsiz ve haksız kullanılması nedeniyle de şimdilik 15.000,00 TL maddi ve 15.000,00 TL manevi tazminatın avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 17.04.2019 tarihli ıslah dilekçesi ile vadesi geçmiş ancak ödenmeyen ücretlerden kaynaklanan talebini 27.578,00TL (asıl alacak) + 723,00TL (işlemiş faiz) toplam 28.301,00TL'ye, henüz vadesi gelmemiş ücretlerden kaynaklanan talebini 129.210,00TL (asıl alacak)...

              İşletmenin, işyerinin ve işin gereklerinden kaynaklanan sebeplerle sözleşmeyi feshetmek isteyen işverenin fesihten önce fazla çalışmaları kaldırmak, işçinin rızası ile çalışma süresini kısaltmak ve bunun için mümkün olduğu ölçüde esnek çalışma şekillerini geliştirmek, işi zamana yaymak, işçileri başka işlerde çalıştırmak, işçiyi yeniden eğiterek sorunu aşmak gibi varsa fesihten kaçınma olanaklarını kullanması, kısaca feshe son çare olarak bakması gerekir. 4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür....

                İşletmenin, işyerinin ve işin gereklerinden kaynaklanan sebeplerle sözleşmeyi feshetmek isteyen işverenin fesihten önce fazla çalışmaları kaldırmak, işçinin rızası ile çalışma süresini kısaltmak ve bunun için mümkün olduğu ölçüde esnek çalışma şekillerini geliştirmek, işi zamana yaymak, işçileri başka işlerde çalıştırmak, işçiyi yeniden eğitereksorunu aşmak gibi varsa fesihten kaçınma imkanlarını kullanması, kısaca feshe son çare olarak bakması gerekir. 4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli nedene dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Öte yandan, dava devam ederken, davacı işçinin işe başlatılmış olması, aksi ileri sürülmedikçe ve kural olarak, davalı işverenin feshin geçerli bir sebebe dayanmadığını kabul ettiği şeklinde değerlendirilmelidir....

                  İşletmenin, işyerinin ve işin gereklerinden kaynaklanan sebeplerle sözleşmeyi feshetmek isteyen işverenin fesihten önce fazla çalışmaları kaldırmak, işçinin rızası ile çalışma süresini kısaltmak ve bunun için mümkün olduğu ölçüde esnek çalışma şekillerini geliştirmek, işi zamana yaymak, işçileri başka işlerde çalıştırmak, işçiyi yeniden eğiterek sorunu aşmak gibi varsa fesihten kaçınma imkanlarını kullanması, kısaca feshe son çare olarak bakması gerekir. 4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli nedene dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Öte yandan, dava devam ederken, davacı işçinin işe başlatılmış olması, aksi ileri sürülmedikçe ve kural olarak, davalı işverenin feshin geçerli bir sebebe dayanmadığını kabul ettiği şeklinde değerlendirilmelidir....

                    UYAP Entegrasyonu