Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Daha önce avukatlık yapan; ancak hakkında yürütülen bir disiplin soruşturması neticesinde, Çorum Barosu Disiplin Kurulu tarafından meslekten çıkarılmasına ve işten yasaklanmasına karar verilen sanığın, borçları nedeniyle icra takibine maruz kalan ve bu nedenle mallarına haciz konulan katılanlar ile tanışarak kendisinin avukat olduğuna dair yalan söyledikten sonra kendilerine yönelik gerçekleşen haciz işlemini sözde kaldıracağı vaadinde bulunup, muhtelif zamanlarda birden fazla kez katılanlardan para almak suretiyle haksız menfaat temin ettiğinin iddia edildiği olayda; Oluşa, sanığın savunmalarına, katılanların beyanlarına ve tüm dosya kapsamına göre; sanığın, bu şekilde gerçekleştirdiği sabit görülen eyleminin dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna yönelik mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir....

    Ağır Ceza Mahkemesi'nde (Esas No:2013/449 Karar No:2014/252) atılan iftira, hakaret ve yalan beyanlarla yargılandığını ve yapılan tüm yargılamaların beraatine sonuçlandığını, 2008 yılından başlayıp 2014 yılı sonlarına kadar 6 yıldan fazla süren davalar sürecinde, yöneltilen suçlama ve iftiralar neticesinde, ortağı bulunduğu kooperatifin 400 kişiyi aşkın tüm üyeleri nezdinde, hukuksuz bir şekilde yapılan yazılı, sözlü ve görsel beyanlarla çok aşağılandığını, çok hakarete maruz kaldığını, onuru ve şerefiyle oynandığını davalar sürecinde tarifi imkansız sıkıntılar ve üzüntüler yaşadığını, davalıların müştereken ve müteselsilen 50.000TL manevi tazminat fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 1.000TL maddi tazminat ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    istemiyle açılan davadada, ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddine ilişkin ara kararına karşı istinaf başvurusudur....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunmak HÜKÜM : Mahkumiyet 5237 sayılı TCK’nın 206. maddesinde düzenlenen "resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunmak” suçunun oluşması için kişinin açıklamaları üzerine yetkili bir kamu görevlisi tarafından resmi bir belgenin düzenlenmesi ve düzenlenen resmi belgenin, beyanın doğruluğunu ispat edici bir güce sahip olmasının gerektiği, yalan beyanın tek başına kanıtlama gücünün bulunmadığı, bu beyana rağmen görevlinin, beyan edilen hususların doğruluğunu araştırıp da belgeyi sonra düzenlemesinin gerekli olduğu takdirde, belgeye dayanak oluşturan bilgi yalan beyan olmayıp görevlinin araştırması sonucu ulaştığı bilgi olduğundan yine beyan olunan bilgiler ilgili memur ya da makamın başkaca araştırma yapmasını, belge incelemesini gerektirirse veya yalan beyan üzerine memurun kandırılamaması neticesinde doğru şekilde belge oluşturulması durumunda anılan suçun oluşmayacağı...

        Davalı ... vekilinin istinaf nedenleri; davacı tarafın herhangi bir maluliyeti ve zararı bulunmadığı, ihtiyati haciz için öngörülen teminat miktarının çok düşük olduğu, yargılamanın uzun sürecek olması nedeni ile ihtiyati haciz kararı ile mülkiyet hakkının ihlal edildiği hususlarına ilişkindir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nın 341/1-(b) maddesi uyarınca ihtiyati haciz kararları bakımından istinaf kanun yolu, ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlarla sınırlıdır. Bundan ayrı, İİK'nun 258. maddesinde ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin kararlara karşı; aynı Kanun'un 265. maddesinde de ihtiyati haciz kararına karşı yapılan itiraz üzerine verilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulabileceği düzenlenmiştir....

          Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki, sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz. (4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur. (5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır" şeklindeki düzenleme göz önüne alındığında, defterlerin tasdiksiz olma durumunda sahibi aleyhine delil olacaktır. Buna göre, alacaklının tazminat talebi İİK.nin 89/4. maddesinden kaynaklanmakta olup, mahkemece yapılacak iş; tazminat talebine konu haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihi itibariyle, haciz ihbarnamesine itiraz eden 3. şahsın takip borçlusuna muaccel hale gelmiş, kesin bir borcunun bulunup bulunmadığını tespitten ibarettir....

          İhtiyati haciz kararı verildiği, borç miktarı kadarının ihtiyati haciz ile bloke edilmesi.." yazıldığı, banka tarafından yazılan yazıda talep edilen yazıya göre cevap verildiği, tüm hesaplarına haciz konulması talep edilmediği, banka tarafından yazıda bulunmayan hesap hakkında bilgi vermesi veya haciz blokesi konulması 5411 sayılı Bankacılık Kanununa açıkça aykırılık teşkil edeceği gibi istenmeyen hususlarda işlemler yapılması cezai ve hukuki sorumluluğa sebep olacağı, banka personeli hakkında verilen mahkumiyet kararının (HAGB mahiyetinde olduğu ) Yargıtay denetiminden geçmediği ve gerekçede bankada yazı cevabı tartışılmadığından bağlayıcı kabul edilmediği gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı mirasçıları vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B. İstinaf Sebepleri 1....

            Haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında tazmin yükümlülüğü olay tarihi itibariyle muaccel hale gelir. Kusur durumu çekişmelidir. Geçici hukuki koruma yollarından biri olan ihtiyati hacizde yakın ispat koşulu gerçekleşmiştir. Ancak dava iki davalı aleyhine açılmış, mahkemece 28/11/2022 tarihli ara karar ile %5 teminat mukabilinde, davalı şirketlerin araçları ve gayrimenkulleri üzerine dava miktarı olan 700.100.-TL alacağa yeter miktarda ihtiyati haciz konulmasına karar verilmiştir. Mahkemece dava değeri olan 700.100.-TL tutarında ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesi yerinde ise de; davacının tazminat talebi ile orantılı ve davalıların ekonomik ve ticari hayatını etkilemeyecek biçimde "tedbirde ölçülülük" ilkesine uygun bir ihtiyati haciz karar verilmesi gerekmektedir....

            İcra Müdürlüğü'nce inşaat mahallinde bulunan borçluya ait olan ve inşaattan kalan demir üzerine 14.04.2011 tarihinde haciz konulduğunu, haczedilen demirlerin ...'ya ait olan taşınmazda bulunması nedeni ile mülkiyet iddiası olup olmadığının ... İcra Müdürlüğü'nce sorulduğunu dam işinin ... İnşaat Tic. Yay. A.Ş. ve ... Proje Danışmanlık İnşaat San. Tic. Ltd. Şti. tarafından yapıldığının ileri sürüldüğünü, davalı 3.kişi şirketin yapılan haciz ihbarına itiraz ederek haczedilen malların firmalarına ait olduğunu iddia ettiklerini inşaatın borçlu tarafından davalı 3.kişi şirkete yaptırıldığını, inşaat malzemelerinin temin edildiğini, inşaat mahallinde haczedilen malların borçluya ait olduğunu, hazır betonun ... Beton'dan sağlandığını, betona ait faturaların borçlu adına kesildiğini, borçlunun ticari defterinin delil olduğunu iddia ederek, davanın kabulü ile davalı 3. kişinin istihkak iddiasının reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı 3.kişi davaya cevap vermemiştir....

              İş dosyası ile verilen ihtiyati haciz kararı nedeniyle haksız haciz uğradığı iddiası ile davacının davalılardan maddi manevi tazminat talebidir....

                UYAP Entegrasyonu