Asliye Ceza Tarihi : 26.01.2010 Numarası : 2008/181 - 2010/19 Suç : 1- Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma 2- Adli belge düzenlenmesi sırasında kimliği ile ilgili yalan beyanda bulunma Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığa atılı “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” ve “Adli belge düzenlenmesi sırasında kimliği ile ilgili yalan beyanda bulunma” suçları için suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK'nın 404/2. ve 343/2. maddelerinde belirlenen cezaların süresi itibariyle, anılan Kanunun 102/4. ve 104/2. maddelerinde öngörülen zamanaşımı, suç ve inceleme tarihleri arasında gerçekleştiğinden, hükümlerin BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesi uyarınca, sanık hakkındaki davaların zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 09.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 1-2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 338/1. maddesinde yazılı yalan beyanda bulunma suçundan kurulan hükme yönelik incelemede; Mahkeme tarafından 15/08/2013 tarihli duruşma gün ve saatinin şikayetçiye veya vekiline usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği ve şikayetçi şirket yetkilisinin mahkemeye hitaben yazdığı 01/07/2013 tarihli dilekçe ile duruşma gün ve saatinden haberdar olarak kabul edilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde şikayet hakkının düşürülmesi kararı verilmesi, 2-2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 89/4. maddesine ilişkin kurulan hükme yönelik incelemede; İİK'nın 89/4. maddesindeki "üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesine müddeti içinde itiraz ederse, alacaklı, üçüncü şahsın verdiği cevabın aksini tetkik merciinde ispat ederek üçüncü şahsın İİK'nın 338/1. maddesi hükmüne göre cezalandırılmasını ve ayrıca tazminata mahkum edilmesini isteyebilir....
KARŞI OY YAZISI Yargıtay 11 Ceza Dairesi'nin sayısız kararlarında yakalandığı esnada üzerinde sahte veya gerçek herhangi bir belge taşımayan kişinin gerçek kimlik bilgilerine aykırı beyanları yalan beyanda bulunma suçunu veya (kimlik bilgileri gerçek kişiye ait ise) özel iftira suçunu oluşturacağı belirtilmiştir. Sorun: Acaba kişinin üzerinde kendisine ait olduğunu iddia ettiği ancak hayali bir kişiye ait kimlik bilgilerini taşıyan bir kimlik belgesi bulunması ve kişinin bu belgedeki kimlik bilgilerinin kendisine ait olduğunu söyleyerek memurun tuttuğu tutanağın bu kimlik bilgilerine göre düzenlenmesini sağlaması halinde eylemin sahte kimlik belgesi düzenlemek/düzenletmek ve kullanmak suçu yanında ayrıca memura yalan beyanda bulunma suçunuda oluşturup oluşturmayacağıdır....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Taksirle yaralama, yalan beyanda bulunma Hüküm : Sanık ... hakkında: 765 sayılı TCK'nın 459/2-son,72; 647 sayılı Kanunun 4; 765 sayılı TCK'nın 343/1, 647 sayılı Kanunun 4; 765 sayılı TCK'nın 72. maddeleri uyarınca mahkumiyet Sanık ... hakkında:765 sayılı TCK'nın 459/2-son,72; 647 sayılı Kanunun 4. maddeleri uyarınca mahkumiyet. Taksirle yaralama suçundan sanıkların ve yalan beyanda bulunma suçundan sanık ...'ın mahkumiyetlerine ilişkin hükümler sanıklar müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanıkların taksirle yaralama ve yalan beyanda bulunma suçlarından mahkumiyetlerine yönelik temyiz isteminin incelenmesinde; Sanıklara isnat edilen ve daha ağır bir suçu oluşturma ihtimali bulunmayan eylemler 765 sayılı TCK'nın 459/2. ve 343/1. maddelerinde yaptırıma bağlanmış olup, anılan suçlar aynı Kanunun 102/4 maddesi uyarınca 5 yıllık zamanaşımına tabidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Ceza) Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : İcra takip dosyasından borçlu şirkete gönderilen ödeme emrinin 10/05/2013 tarihinde tebliğ edilmesi nedeniyle yapılan icra takibinin birinci haciz ihbarnamesine itiraz tarihinde kesinleşmediği anlaşılmakla, ihtiyati haciz kararına istinaden gönderilen birinci haciz ihbarnamesine 06.05.2013 tarihinde verilen cevabının gerçeğe aykırı beyanda bulunma suçunu oluşturmayacağı, gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suçu ile birlikte İİK'nın 89/4. maddesi uyarınca talep edilen tazminat isteminin haksız fiile dayalı bir tazminat olduğu, gerçeğe aykırı beyanda bulunma suçunun oluşmaması durumunda,...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan HÜKÜM : Beraat Bir yakınını ziyaret için cezaevine giden sanığın amcasına ait nüfus cüzdanını ibraz etmesi şeklinde gerçekleşen olayda; görevlilerin durumu hemen fark ettiği, sanık hakkında bu kimlik bilgilerine göre işlem yapılmadığı anlaşılmakla; TCK'nin 206/1. maddesinde tanımlanan “resmi belgenin düzenlenmesinden yalan beyanda bulunma” suçunun oluşmadığı; sanığın eyleminin 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 40/1. maddesinde düzenlenen "kimliği hakkında gerçeğe aykırı beyanda bulunmak" kabahatini oluşturduğu gözetilmeden, sanık hakkında resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçundan beraat hükmü kurulması, Yasaya aykırı, Cumhuriyet savcısının temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak sanığın eylemine...
sahte nüfus cüzdanını kullanarak noterde araç satış sözleşmesi imzaladığı iddiasıyla “Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma” suçundan açılan kamu davasında; "resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma” suçunun oluşması için kişinin açıklamaları üzerine yetkili bir kamu görevlisi tarafından resmi bir belgenin düzenlenmesi ve düzenlenen resmi belgenin, beyanın doğruluğunu ispat edici bir güce sahip olması gerekir, iddianamedeki anlatıma göre somut olayda, suça konu nüfus cüzdanı ile noterde araç satış sözleşmesi imzalanmış olduğu, noter sözleşmesinin, TCK’nin 204/3. maddesinde düzenlenen “kanun hükmü gereği sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli olan belge” olduğu, eylemin TCK’nin 204/1-3. maddelerindeki suçu oluşturduğu, ayrıca katılan ... adına sahte olarak düzenlenen nüfus cüzdanı ile ilgili resmi belgede sahtecilik suçundan Reyhanlı 3....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/06/2021 NUMARASI : 2021/246 ESAS 2021/406 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (Haciz İhbarına Karşı Yalan Beyanda Bulunma Nedeniyle) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Kayseri 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/66 D.İş Esas ve 2018/67 D.İş Karar sayılı ilamı uyarınca Kayıhan Yapı San ve Tic Ltd Şti ve Scon Yapı İnşaat Ltd Şti (Kayıhan-Scon Adi Ortaklığı) adına yapılacak ödemelerin yapılabilmesi için tevdii mahalli olarak davalı bankanın Kayseri Adliye Sarayı Şubesinin belirlendiğini, Kayseri 3....
nin ayrıca resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçunu işlediklerinin iddia edildiği somut olayda; Üzerinde herhangi bir tahrifat yapılmaksızın suçta kullanılan sağlık karnesinin başkasına ait olduğunun görevlilerce basit bir denetim sonucunda kolaylıkla tespit edilmesinin mümkün olduğu, sanıkların eyleminin aldatma özelliğinden yoksun olması nedeniyle hile boyutuna ulaşmadığı, bu nedenle sanıklar hakkında unsurları oluşmadığından dolandırıcılık ve sanık ... hakkında ayrıca resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçundan verilen beraat kararlarında bir isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA, 08/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
in ise resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçunu işlediklerinin iddia olunduğu somut olayda; Üzerinde herhangi bir tahrifat yapılmaksızın suçta kullanılan sağlık karnesinin başkasına ait olduğunun görevlilerce basit bir denetim sonucunda kolaylıkla tespit edilmesinin mümkün olduğu, sanıkların eyleminin aldatma özelliğinden yoksun olması nedeniyle hile boyutuna ulaşmadığı, bu nedenle olayda dolandırıcılık ve resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçunun unsurları oluşmadığından sanıklar hakkında verilen beraat kararında bir isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 25/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....