WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre, sanık ... ve müdafiinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA, II) Sanık hakkında yalan beyanda bulunma suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; TCK'nın 206/1. maddesindeki resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçunun oluşabilmesi için failin beyanı üzerine yetkili memur tarafından düzenlenen bir belge olması ve bu belgenin de yapılan bildirimin doğruluğunu kanıtlama gücüne sahip olmasının gerektiği, sanığın yakalandığında ismini ... olarak bildirdiği ancak polis merkezine götürüldüğü sırada gerçek isminin ... olduğunu belirttiği ve kollkuta işlemlerin ve ifadesinin gerçek ismi ile alındığının anlaşılması karşısında, TCK'nın 206/1. maddesindeki suçun yasal unsurları oluşmadığı gözetilmeden...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma HÜKÜM : Beraat Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanık ...'nin, eltisi olan ...'nin kimlik belgesini kullanarak muayane ve tedavi olup işlem yaptırmak suretiyle nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçlarını işlediği iddia olunan somut olayda; Üzerinde herhangi bir tahrifat yapılmaksızın suçta kullanılan kimliğin başkasına ait olduğunun görevlilerce basit bir denetim sonucunda kolaylıkla tespit edilmesinin mümkün olduğu, sanığın eyleminin aldatma özelliğinden yoksun olması nedeniyle hile boyutuna ulaşmadığı, bu nedenle olayda nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçlarının unsurları oluşmadığından sanık hakkında verilen beraat kararlarında bir isabetsizlik görülmemiştir....

      Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, 1)Tazminat isteminin reddine ilişkin kurulan hükümlere yönelik yapılan incelemede, İcra takip dosyasından borçlu şirkete gönderilen ödeme emrinin 15.12.2009 tarihinde tebliğ edilmesi nedeniyle yapılan icra takibinin birinci haciz ihbarnamesine itiraz tarihinde kesinleşmediği anlaşılmakla, ihtiyati haciz kararına istinaden gönderilen birinci haciz ihbarnamesine 09.11.2009 tarihinde verilen cevabının gerçeğe aykırı beyanda bulunma suçunu oluşturmayacağı, gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suçu ile birlikte İİK'nın 89/4. maddesi uyarınca talep edilen tazminat isteminin haksız fiile dayalı bir tazminat olduğu, gerçeğe aykırı beyanda bulunma suçunun oluşmaması durumunda, ortada bir haksız fiil bulunmadığından tazminat isteminin de reddi gerektiğinin anlaşılması karşısında, bu gerekçe ile tazminat talebinin reddi kararı verilmesi gerekirken, beyanın süresinde ve usulüne uygun yapılmadığı gerekçesiyle...

        Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, 1)Tazminat isteminin reddine ilişkin kurulan hükümlere yönelik yapılan incelemede, İcra takip dosyasından borçlu şirkete gönderilen ödeme emrinin 04/11/2009 tarihinde tebliğ edilmesi nedeniyle yapılan icra takibinin birinci haciz ihbarnamesine itiraz tarihinde kesinleşmediği anlaşılmakla, ihtiyati haciz kararına istinaden gönderilen birinci haciz ihbarnamesine 04/11/2009 tarihinde verilen cevabının gerçeğe aykırı beyanda bulunma suçunu oluşturmayacağı, gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suçu ile birlikte İİK'nın 89/4. maddesi uyarınca talep edilen tazminat isteminin haksız fiile dayalı bir tazminat olduğu, gerçeğe aykırı beyanda bulunma suçunun oluşmaması durumunda, ortada bir haksız fiil bulunmadığından tazminat isteminin de reddi gerektiğinin anlaşılması karşısında, bu gerekçe ile tazminat talebinin reddi kararı verilmesi gerekirken, beyanın süresinde ve usulüne uygun yapılmadığı gerekçesiyle...

          "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma Hüküm : TCK'nın 206, 35, 53, 58. maddeleri uyarınca mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığın resmi belgenin düzenlenmesi sırasında yalan beyanda bulunduğu ve suçun tamamlandığı gözetilmeden, teşebbüs aşamasında kaldığının kabulü ile eksik ceza tayini aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır....

            "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma, Kimliği Hakkında Yalan Beyanda Bulunmak Hüküm : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan: TCK'nın 179/3-2, 62/1, 50/1, 52/2-4. maddeleri gereğince mahkumiyet Kimliği Hakkında Yalan Beyanda Bulunma Suçundan: 5326 Sayılı Kanunun 40.maddesi gereğince 89.TL İdari para cezası Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ve kimliği hakkında yalan beyanda bulunma suçuna ilişkin olarak verilen idari para cezasına ilişkin hükümler, sanık tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: 1) Kimliği hakkında yalan beyanda bulunma suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; 5326 sayılı yasanın 40. maddesi uyarınca verilen idari para cezasına ilişkin kararın, 5326 sayılı Kabahatler Kanunun 27/5. maddesi uyarınca itiraz kanun yoluna tabi olduğu ve temyiz kabiliyeti bulunmadığından, itiraz dilekçesi mahiyetinde görülen...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, yalan beyan HÜKÜM : Mahkumiyet 1-Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükme yönelik sanığın temyiz talebinin incelemesinde; Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin, cezayı azaltıcı sebeplerin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş ve incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA, 2- Sanık hakkında yalan beyanda bulunma suçundan kurulan hükme yönelik sanığın temyiz talebinin incelemesinde; 5237 sayılı TCK'nun 206/1. maddesinde yeralan resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçunun oluşabilmesi için, kişinin açıklamaları üzerine belge düzenlenmesi ve düzenlenen resmi belgenin bu beyanın doğruluğunu ispat edici...

                gözetilmeden hem başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması" hem de "resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma" suçlarından ayrı hükümler kurulması,Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 20.03.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/11/2019 NUMARASI : 2018/603 ESAS - 2019/886 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (Haciz İhbarına Karşı Yalan Beyanda Bulunma Nedeniyle) KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davacı ve davalı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından borçlu Techline İletişim İnş. ve Dan....

                  "İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Ceza Mahkemesi Suç : Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma Hüküm : Beraat Dosya incelendi gereği düşünüldü. 1-Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin“15.04.2009’ yerine “17.05.2012” olarak yazılması , 2-15.04.2009 tarihinde kaçak olarak Türkiye’ye giriş yapan ve yakalandıktan sonra başkasına ait kimlik bilgilerini beyan eden 17.05.2009 tarihli tercüman eşliğinde kolluk tarafından alınan ifadesinde üzerine atılı suçu ikrar eden sanığın eyleminin TCK'nın 206. maddesinde düzenlenen resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçunu oluşturacağı ve hukuki durumunun buna göre takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde beraat kararı verilmesi Kanuna aykırı, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 01.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi...

                    UYAP Entegrasyonu