Bu durumda sanığın müşteki olarak davaya dahil edilen ve emlakçılık yapan kişiyle birlikte davranarak katılana karşı nitelikli yalan söyleyerek hile yaptıkları nitekim tanık ....'in beyanıyla emlakçının yalanının ortaya çıktığı, bu şekilde katılanın iradesini sakatlayarak onun parasını almak suretiyle dolandırıcılık suçunu işledikleri anlaşıldığından sayın çoğunluğun görüşüne iştirak edilmemiştir." düşüncesiyle karşı oy kullanmıştır. SONUÇ : Açıklanan nedenlerle, 1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının KABULÜNE, 2- Yargıtay 15....
Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/70 esas, 2013/199 karar sayılı dosyasında yalan tanıklık suçundan yargılandığı ve anılan ceza dosyasında yalan tanıklık yaptığı için ceza aldığını belirterek manevi tazminat talep etmiştir. Davalı, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosya kapsamından, davalının... Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/70 esas, 2013/199 karar sayılı dosyasında yalan tanıklık suçu nedeniyle yargılandığı ve cezalandırılmasına karar verildiği, hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına hükmedildiği ve kararın kesinleştiği ancak anılan dosyada davalının yargılamanın yenilenmesini talep ettiği, bu talebin ceza mahkemesince verilen ek kararla reddedildiği, yapılan itiraz üzerine... Ağır Ceza Mahkemesince verilen 2014/286 D....
Şirketinin, 3. şahıs şirketteki alacağının varlığını aynı yasanın 68. maddesindeki belgelerle ispat etmesi zorunluluğu ve icra mahkemesinin sadece yalan beyana dayalı olarak istenen tazminatın tayin, tespit ve takdiri yönünden genel hükümlere uymak zorunda bulunduğunun anlaşılması karşısında, sınırlı yetkili mahkemede genel mahkemeler gibi duruşma yapılıp her türlü delil toplanarak ihtilaflı olan bu alacağın varlığının tesbitine yasal olanak bulunmadığı gözetilmeden yazılı biçimde davalının 9.285,74 YTL. tazminat ödemeye hükmolunması, 3.) Kabule göre de, şikayetin dayalı olduğu icra dosyası Bakırköy 1....
Gıda Sanayi ve Ticaret İmalat ve İnşaat Pazarlama Limited şirketinin, birinci haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihi itibariyle asıl borçlu ... S.S ... ve ... Tarım Satış Kooperatifleri Birliğine kesinleşmiş ve muaccel bir borcu bulunup bulunmadığı tespit edilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmekle, hükmün istem gibi BOZULMASINA, 2-Tazminat talebine yönelik olarak hükmün temyiz incelemesi sonunda; Müşteki vekili şikayet dilekçesinde sanıkların İİK'nun 89/4. maddesi uyarınca tazminata da mahkum edilmesini istediği halde, bu konuda olumlu ve olumsuz bir karar verilmemesi, İsabetsiz olup, temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmekle, hükmün istem gibi BOZULMASINA, 28.12.2011 gününde oybirliği ile karar verilidi....
Mahkemece aynı icra takibinden dolayı daha önce taraflar arasında görülen itirazın kaldırılmasına ilişkin kararın kesinleştiğinden, kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de, dar yetkili İcra Hukuk Mahkemesince verilen kararlar (haciz ihbarına bağlı tazminat, istihkak ve ihalenin feshi davaları hariç) maddi anlamda kesin hüküm oluşturmadığından genel mahkemelerde görülen davalar yönünden kesin hüküm oluşturmaz. Mahkemece tarafların tüm delilleri taplanıp, işin esasının incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 10.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
CEVAP Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davanın yetkili mahkemede açılmadığını, bu dava ile ilgili yargılama yapmakla yetkili mahkemenin ... Aile Mahkemesi olduğunu, yetkisizlik kararı verilmesi gerektiği, asıl dava dilekçesinde dayanılan vakaların gerçeği yansıtmadığını, kadının, birlik görevlerini ihmal ettiğini, hakaret ettiğini, yalan söylediğini, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, iddia ederek karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, asıl davanın reddine, erkek yararına 50.000,00 TL maddî tazminat ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. III....
kaldığı gerekçesi ile karşı dava yönünden de manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen davalardaki gerçeğe aykırı anlatımlarının bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi şeklinde zincirleme yalan tanıklık suçunu oluşturduğu gözetilerek bir kez ceza tayin olunup TCK'nın 43/1. maddesi uyarınca artırılması gerekirken her iki mahkemedeki tanıklığın ayrı suçu oluşturduğunun kabulü ile iki kez cezalandırılmasına karar verilmesi, Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 12.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Sulh Ceza Mahkemesinin 2011/730 esas sayılı dosyasında hakaret eylemi nedeniyle yargılama yapıldığı, davalının tanık olarak dinlendiği, ancak davalının olay yerinde olduğu ve olaya karıştığı anlaşılmakla hakkında mahkemece re'sen yalan tanıklıktan suç duyurusunda bulunulmasına karar verildiği, davalı hakkında ... 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/43 esas sayılı dosyası ile yalan tanıklıktan dava açıldığı ve davalının yargılama sonucunda beraat ettiği, ... 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2012/19 esas sayılı dosyasında davacıların ifadelerinin gerçek dışı olduğunu iddia ederek, yalan tanıklık ve iftiradan davacılar hakkında suç duyurusunda bulunduğu, ... Cumhuriyet Başsavcılığının 2012/2757 soruşturma nolu dosyası ile ... hakkında iftira, ... hakkında ise yalan tanıklık eylemlerinden tahkikat yapıldığı ve kovuşturmaya yer olmadığı kararı ile sonuçlandığı anlaşılmaktadır....
Davalı --------- vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından, haksız ihtiyati haciz nedeniyle manevi tazminat talepli davanın haksız, kötü niyetli, soyut ve yasal temelden yoksun olup, usul ve yasaya aykırı davanın reddini talep ettiklerini, husumet itirazlarının bulunduğunu, davalı müvekkilinin, haciz sırasında, alacaklı vekili sıfatı ile haciz mahallinde hazır bulunmuş olup, haksız ihtiyati haciz nedeniyle açılacak manevi tazminat davasının, takip dosyasının alacaklısına karşı açılması gerektiğinden, müvekkili hakkında davanın husumetten reddi gerektiğini, ayrıca, davacı yanın uğramış olduğu zarara dayanak olarak belirtmiş olduğu fiillerin hepsi İcra Memuru işlemi olduğundan, haciz işleminden kaynaklanan usulsüzlük veya haksiz fiilden müvekkilinin değil, işlemleri gerçekleştiren icra memurunun sorumlu olduğunu, yetki itirazlarının bulunduğunu, haksız ihtiyati haciz nedeniyle açılacak tazminat davalarında yetkili mahkeme genel hükümlere göre belirleneceğinden...