"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan HÜKÜM : Beraat Adli emanetin 2012/53 sırasında kayıtlı suça konu haciz tutanağı hakkında mahallinde bir karar verilmesi mümkün görülmüştür. Elde edilen delillerin hükümlülüğe yeter nitelik ve derecede bulunmadığı dosya içeriğine uygun şekilde gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA, 19.06.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan HÜKÜM : Beraat Gerekçeli karar başlığına yanlış yazılan suç tarihinin, haciz tutanağının düzenlendiği tarih olan “10.03.2011” olarak mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür. Yüklenen suçun yasal unsurları itibariyle oluşmadığı dosya içeriğine uygun şekilde gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan katılan vekilinin, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA, 22.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince; "davacı-karşı davalı kadının, davalı-karşı davacı erkeği ailesiyle görüşmesine izin vermediği, "senin karnını ben doyurdum, sen evlenmeden önce açtın, şerefsiz" gibi sözler söyleyerek hakaret ettiği görülmüştür. Diğer taraftan davalı-karşı davacı ise davacı-karşı davalı kadına "ailen yemeyi içmeyi bilmeyen tipler, onlar ne anlar" şeklinde konuşarak aşağıladığı anlaşılmıştır. Davacı-karşı davalı, davalı-karşı davacı erkeğin evin maddi ihtiyaçlarıyla ilgilenmediğini, eve sürekli haciz geldiğini iddia etmiş, tarafların müşterek çocuğu olan ve tanık olarak dinlenen Benay ifadesinde; eve bir kere haciz geldiğini, babasının borcu ödediğini, evin geçimi ile ilgilendiğini beyan etmiştir. Olayların bizzat ilk gözden tanığı olan müşterek çocuğun beyanına itibar edilmiş, davacı-karşı davalı tanıkların bu konudaki beyanlarına itibar edilmemiştir....
Emredici nitelikteki bu usul kuralları uyarınca davalıların, maddi tazminat bakımından verilen ihtiyati haciz kararına karşı itirazları bakımından öncelikle duruşma açılarak yapılacak inceleme sonucunda karar verilmesi ve ancak bu karara karşı İİK 265/5 maddesi uyarınca istinaf kanun yolunun kullanılması mümkündür. Bu yasal düzenleme karşısında, ilk derece mahkemesince maddi tazminat bakımından verilen ihtiyati haciz kararının itiraza tabi olduğu açıktır....
Sanayi A.Ş. tarafından gönderilen birinci haciz ihbarnamesine cevap dilekçesinde gerçeğe aykırı bir beyan olmadığının aşikar olması sebebiyle sanıkların tümünün ayrı ayrı beraatlerini ve davacı tarafın tüm tazminat taleplerinin reddini istemiştir. III....
sanık ...’ün verdiği sanık ...’e ait banka hesabına gönderdiği, daha sonra tanık ...’nin aracı katılan adına satın almak için Kahramanmaraş iline gidip araca baktığında aracın kendilerine belirtilen özelliklerde olmadığını tespit etmesi üzerine katılanın aracı satın almaktan vazgeçip ödediği parayı istediği, sanıkların da, aracı sattıklarında parayı ödeyebileceklerini vaaderek katılanı oyaladıkları, ayrıca katılan tarafından sanık ... aleyhine başlatılan icra takibi nedeniyle sanıklara ait iş yerinde yapılan haciz işlemi esnasında sanık ...’ün kendisini Selahatttin ismiyle tanıtıp, iş yerinde bulunan sanık ...’in de kimlik göstermesini engellediğinin iddia edildiği somut olayda, A) Sanıklar hakkında resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçundan kurulan beraat hükümlerinin incelenmesinde: Dosya kapsamında alınan beyanlara ve toplanan delillere göre, sanıkların üzerlerine atılı resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı anlaşılmış, sanıkların...
İLK DERECE MAHKEME KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, "...Somut olayda, davalı bankaya 89/1 haciz ihbarnamesi gönderildiği, banka tarafından yasal süresi içerisinde verilen cevapta, şube nezdinde bulunan, borçluya ait bir kısım hesaplar ve çek üzerine kendilerinin rehin haklarından sonra gelmek kaydı ile haciz şerhinin işlendiğinin bildirildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, şikayetçi bankanın 89. madde uyarınca gönderilen birinci haciz ihbarnamesine karşı, takip borçlusunun kendisinden olan alacağı üzerinde rehin hakkı bulunduğuna dair beyanı, haciz ihbarına yapılan itiraz niteliğinde olmakla, icra müdürlüğünce, borçlu hesabında haczedilen paranın/çek bedelinin icra dosyasına gönderilmesi için üçüncü kişiye müzekkere yazılması yasaya aykırıdır. Belirtilen nedenlerle doğru olduğuna kanaat getirilen icra dairesi kararına itirazın reddine..." dair karar verildiği görülmüştür....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/10/2020 NUMARASI : 2019/188 ESAS, 2020/298 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (Manevi Tazminat) KARAR : Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve ilgili dosya dairemize gelmiş olup, dosyanın ön inceleme aşamasında duruşma yapılmadan karar verilebilecek hallerden olduğu anlaşılmış olmakla, dosya heyetçe incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının Ay Medya Gruba ait GRT haber kanalında müvekkili belediye aleyhine yalan ve asılsız iddialarda bulunarak belediyenin itibarını düşürmeye çalıştığını, idarelerinin Alaybey Mah....
nin yazı cevabında ise, istenen bilginin ekte olduğunun bildirildiği, ekteki yazının incelenmesinde, İcra Müdürlüğü'nün haciz ihbarına herhangi bir ödeme yapılmadığının belirtildiği görülmektedir. Mahkemece müzekkere ile istenilmesine rağmen, hacze konu hesap hakkında bilgi verilmemiş, borçlunun .. A.Ş Doğu 2 Bölge Müdürlüğü nezdindeki hesabının şikayet dilekçesinde belirtildiği üzere, vergi vs. niteliği taşıyıp taşımadığı verilen yazı cevabı ile açıklığa kavuşmamıştır. Bu durumda, Mahkemece, haciz konulan hesabın niteliği, iddia doğrultusunda yeniden araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması isabetsizdir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenle İİK'nun 366. ve HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....
Bu madde uyarınca tazminata hükmedilebilmesi için 89/1 haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinde borçlunun üçüncü kişiden istenebilir, kesin nitelikte bir alacağının bulunması gereklidir. Sözü edilen maddede öngörülen “tazminat” sözcüğü, üçüncü kişinin yalan beyanından dolayı alacaklının uğradığı zararın karşılığını ifade eder. Öte yandan, anılan maddenin açık hükmü gereğince; icra mahkemesince, genel hükümlere göre yargılama yapılarak sonuca gidilmelidir. Bu nedenle, mahkemece, tarafların göstermiş oldukları deliller toplandıktan sonra gerektiğinde üçüncü kişinin defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılıp, 89/1 haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinde borçlunun üçüncü kişiden istenebilir, kesin nitelikte bir alacağının bulunup bulunmadığı belirlendikten sonra oluşacak sonuca göre karar verilmelidir....