WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Eldeki davada istem, manevi tazminat isteğini içerdiğinden bir miktar para alacağına yönelik olup; geçici hukuki koruma tedbirinin de ihtiyati haciz olarak nitelendirilmesi gerekirken, ilk derece mahkemesince istemin ihtiyati tedbir olarak nitelendirilmesi hukuka aykırı olmuştur. Keza, 2004 Sayılı İİK 257. vd. maddeleri gereğince ihtiyati hacize karar verebilmek için bir alacağın varlığı ve bu alacağın muaccel olup olmadığı önem taşımaktadır.Keza, aynı 258/1.maddesinde; alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur, başka bir anlatımla alacağın yaklaşık ispat kurallarına göre, ispatına ilişkin delil ve belgelerinin sunulması gerekir....

Dosya içeriğine göre iki eylem de aynı kişiye karşı bir suç işleme kararı kapsamında gerçekleştirilmiştir. Ayrıca yanlış adres bildirimi de TCK'de düzenlenen 206. maddesindeki memura yalan beyanda bulunma suçu niteliğinde olup yukarıda belirtildiği gibi özel yasada düzenlendiği için yalan beyana göre daha özel bir düzenlemedir. Bilindiği üzere bir suç işleme kararı kapsamında aynı kişiye karşı birden fazla aynı suç işlenmesi halinde zincirleme suç ilişkisi ortaya çıkmaktadır. TCK'nin 43. maddesinde düzenlenen zincirleme suç kavramının düzenleniş amacı aynı suçu işleme kararı kapsamında aynı kişiye karşı birden fazla suç işlenmiş ise suçlar arasında subjektif bir bağ bulunduğundan sanığa bu suçların herbirinden dolayı ayrı ayrı değil tek bir ceza verilmesi fakat ceza miktarının artırılması sureti ile ceza adaletinin sağlanmasıdır....

    İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacı vekili; yerel mahkemece yalan yere tanıklık yaparak müvekkilinin yargılanmasına haksız olarak sebebiyet veren, müvekkilinin aile huzurunu kaçıran davalıdan tazminat taleplerinin reddedildiğini, haksız olarak müvekkile zarar vermek kastı ile haksız fiil işleyen davalının müvekkile yaşattıklarından dolayı tazminat ödemesi gerektiğini, bu hususta tanık bildirmiş olmalarına rağmen Covid döneminde hazır edemediklerini ve hatta duruşmaların ertelendiği böyle bir dönemde tanık hazır edilmediğinden bahisle taleplerinin reddedildiğini, HMK gereği tanıklarına davetiye çıkarılması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, yalan tanıklık nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş olup karar davacı vekili yönünden istinaf edilmiştir. Ceyhan 3....

    Bu durumda, şikayetçi bankanın 89. madde uyarınca gönderilen haciz ihbarnamelerine karşı, takip borçlusunun kendisinden olan alacağı üzerinde rehin hakkı bulunduğuna dair beyanı, haciz ihbarına yapılan itiraz niteliğinde olmakla, haciz ihbarnamesinin sonuç doğurabilmesi için İİK'nun 89. maddesindeki prosedürün tamamlanması gerekmekte olup anılan maddedeki prosedür tamamlanmadan, itiraza rağmen ikinci ve üçüncü haciz ihbarnameleri gönderilerek borcun üçüncü kişinin zimmetinde sayılması ve aleyhinde haciz istenmesi mümkün değildir. O halde, mahkemece İİK'nun 89. maddesindeki prosedür tamamlanmadığı gerekçesi ile alacaklının şikayetinin reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve yazılı gerekçe ile kabulü isabetsizdir. SONUÇ : Davalı 3. kişi ......

      İcra Hukuk Mahkemesinin 2012/501 esas sayılı dosyasında şikayetin reddine karar verilmiş olması dolayısı ile hukuk mahkemesinde dava konusu edilmiş olması da nazara alınarak usulsüz olarak tebliğ edildiği ileri sürülen 1. haciz ihbarnamesine itiraz edememesi nedeniyle zarara uğramasının mümkün olmadığı; kaldı ki bir zarar olduğu iddiasında olan şikayetçi yanın 89/1 ihbarına ilişkin tebliğ usulsüzlüğünü öğrenme tarihinden itibaren yasal sürede buna ilişkin şikayetini icra mahkemesine yapmayarak buna kendi kusuru ile sebebiyet verdiği kanaatine varılmakla, suçun unsurları itibari oluşmadığı gerekçesiyle beraat kararı verilmiş ise de; katılan aleyhine Kadıköy 6....

        Davacı; davalının annesi ile evli olup, aralarında derdest boşanma davası olduğunu, bu davada davalının, aleyhine yalan tanıklıkta bulunduğunu, şikayeti üzerine davalının, ceza mahkemesinde yapılan yargılamasında yalan tanıklık suçundan adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiğini, davalının boşanma davasında verdiği yalan tanık beyanının hükme esas alınması halinde maddi yönden zarara uğrayacağını, ayrıca davalının yalan tanıklık yaparak haksız fiil gerçekleştirdiğini bu nedenle manevi olarak da yıprandığını belirterek fazlaya ilişkin talep hakkı saklı kalmak üzere 100 TL maddi ve 50.000,00 TL manevi tazminatın yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı, davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

          İcra Müdürlüğü'nün 2009/62 Talimat sayılı dosyasında 04.02.2009 günü borçluya ait sanığın da ikamet ettiği evde haciz işlemi nedeniyle icra müdürlüğü görevlileri tarafından resmi belge düzenlenmesi sırasında sanığın kendisini ... olarak tanıtıp bu isim ve kimlik bilgileriyle icra kefili olarak tutanağı imzaladığı iddiasıyla resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçundan açılan kamu davasında; sanığın aşamalardaki savunmasında yalan beyanda bulunmadığını belirtip suçlamayı kabul etmemesi karşısında, sanığın savunmasında belirttiği gelini ... ve hacze iştirak eden icra memuru dışındaki diğer kişilerin tespiti ile tanık olarak dinlenilmelerinden sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik araştırma ile yazılı gerekçelerle hüküm kurulması, Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca...

            Şti. aleyhine 557.380,48-Euro tutarında ihtiyati haciz kararı verilerek, karşı tarafın üzerine kayıtlı gayrimenkul ve menkulleri (motorlu taşıt,tekne,banka hesapları) üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini...." beyanla, mahkeme kararı istinaf kanun yoluna getirilmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Talep, işyeri sigorta poliçesine dayalı olarak yangın nedeniyle ödenen tazminatın rücuen tahsiline dair ihtiyati tedbir/ihtiyati haciz istemine ilişkindir. Mahkemece; yukarıda yazılı gerekçelerle her iki istemin de reddine karar verildiği, karara karşı ihtiyati tedbir/haciz talep eden vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır....

              İş sayılı ve 29.08.2012 tarihli ihtiyati haciz kararının incelenmesinde; “..... tarafından tekne makine sigorta bedelinin ödenmesi halinde 501.890,00 TL ve ferilerini karşılayacak miktarın üzerine ihtiyati haciz konulmasına” karar verildiği görülmüştür. Bu hali ile ihtiyati haciz kararı sınırlı olup, alacaklılar, yalnız .... tarafından, tekne makine sigorta bedelinin ödenmesi halinde 501.890,00 TL ve ferilerini karşılayacak miktarın üzerine ihtiyati haciz koyabilirler. Bunun dışında borçlunun diğer taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü kişilerde buluna hak ve alacakları üzerine haciz konulamaz. Öte yandan, İİK'nun 89. maddesi uyarınca birinci haciz ihbarına itiraz edilmemesi halinde, üçüncü kişiye 2. haciz ihbarı gönderilmesi, buna da yasal sürede itiraz edilmemesi durumunda borç, 3. kişinin zimmetinde sayılacağından, adı geçene 3. haciz ihbarı gönderilerek, zimmetinde sayılan parayı icra dosyasına ödemesi istenir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 05/08/2014 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 04/11/2015 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava; iftira ve yalan tanıklık eylemleri nedeni ile manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili; davalıların müvekkiline yönelik iftira ve yalan tanıklık eylemleri nedeni ile ......

                  UYAP Entegrasyonu