Asliye Tic.mah.’nin 2014/6 E.sayılı dosyas ile maddi ve manevi tazminat talepli dava ikame edildiğini, davacının icra takibine konu ederek müvekkili şirketten talep etmiş olduğu fatura bedeline ilişkin ürünler ayıplı olduğundan müvekkili şirketin fatura bedeline ilişkin ödeme yükümlülüğü bulunmadığını, davacının müvekkili şirket hakkındaki kötü niyet iddiasının yersiz olup, esasen kötü niyetli davranarak müvekkili şirketi zarara uğratanın davacı olduğunu, bu nedenle davacının icra inkar tazminatı talebinin reddi gerektiğini belirterek, davanın reddine ve müvekkili lehine kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 28/05/2019 tarih ve 2013/524 Esas - 2019/562 Karar sayılı kararı ile; "....dava konusu ayıp, dava dışı Alman firması ...'...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı şirketten muhtelif mobilyalar satın aldığını, ürünleri kullanmaya başladıklarını, ürünlerde değişik şekillerde ayıplar olduğunu ileri sürerek, ürün bedeli olan 5.500,99 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafça temyiz edilmiştir. 1-Davacı, davalıdan satın aldığı ürünlerin ayıplı olduğunu ileri sürerek, ürünlerin bedelinin iadesi istemiyle eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, bedel iadesine karar verilmiştir....
Davalı, üründe imalat hatasını bulunmadığını, davacının servis başvurularında bilgisayarın sorunsuz çalıştığı tespit edilerek davacıya iade edildiğini, ürünün iadesi şartlarının bulunmadığını belirterek davanın reddini dilemiştir. Mahkemece ürün bedelinin iadesi yönünde davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir....
Otomotivden alınan Dacia marka araçta birçok imalat hatasının ortaya çıktığını, buna rağmen araçtaki arızanın giderilmediğini ve aracın iadesi talebinin reddedildiğini belirterek söz konusu aracın bedelinin iadesi ile manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Davalılardan ... A.Ş. vekili, müvekkili şirketin .. marka araçların üretiminden sorumlu olmadığını, diğer davalı ... vekili ise aracın bedelinin iadesinin sadece ... Ltd.Şti.den istenebileceğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, iddia,savunma,toplanan deliller doğrultusunda davaya konu araçtaki ayıbın gizli ayıp niteliğinde olduğu ve imalattan kaynaklandığı, bu nedenle davacının maddi zararının karşılanması gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve hüküm her iki taraça temyiz edilmiştir....
nolu KDV dahil 18.880,00-TL toplam bedelli e-arşiv faturası davacı tarafından düzenlendiğini, müvekkili şirketin davacı tarafından düzenlenen faturalara ilişkin ödemeleri tam ve uygun şekilde gerçekleştirdiğini, ancak müvekkili tarafından ürünlerde yapılan inceleme neticesinde "hatalı işleme" yapıldığının tespit edilerek davacı şirket yetkililerine durumu bildirdiğini, ayıp ihbarında bulunduğunu, davacı tarafça ürünler düzeltilerek tekrar müvekkiline gönderilmesi üzerine tekrar kontrol edildiğinde ürünlerdeki ayıbın düzeltilmediğini, müvekkili tarafından ürünlerdeki bu ayıp ve uygunsuzluklar 11.08.2021 tarihinde ... nolu Uygunsuz Ürün Raporu (...) ile tespit edildiğini ve raporlandırıldığını, ilaveten, bu ayıp ve uygunsuzluklar nedeniyle davacı şirket ortağı ve müdürü ...'...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/191 KARAR NO : 2024/673 DAVA : Alacak (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) DAVA TARİHİ : 16/03/2023 KARAR TARİHİ : 24/10/2024 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin kazanç kaybı, zararlarına yönelik tazminat hakları ile fazlaya ilişkin tüm hakları saklı kalmak kaydıyla sözleşmenin feshi nedeniyle, sözleşmeye konu ayıplı ürünlerin bütün masrafları ait olmak üzere davalıya iadesine, davalıya ödenen (105.487,50 TL + 1.054,88 %1 KDV olmak üzere) 106.542,38 TL KDV dahil ürün bedelinin, (3.301,34 TL+ 594,24 %18 KDV) 3.895,58.-TL KDV dahil ürün nakliye bedelinin, (7.138,34.-TL +1.284,91.-TL KDV) 8.423,25.-TL ürün ve nakliye bedellerinin davalıya ödeme tarihinden ihtarname tarihi olan 25.11.2022 tarihine kadar KDV dahil işlemiş faizinin olmak üzere toplam 118,861,21....
Hal böyleyken, mahkemece, 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümlerine göre ayıp ve ayıp ihbarının değerlendirilmesi suretiyle dava konusu ürün üzerinde yeniden konusunda uzman bilirkişi vasıtasıyla inceleme yaptırılarak taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınarak hasıl olacak sonuca uygun karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçeyle hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. 2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenle davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 12/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
arızalandığını ileri sürerek araç bedelinin iadesi ile maddi tazminat istemi ile eldeki davayı açmıştır....
Somut olayda, taraflar arasında 2015 tarihli ve 11.11.2016 tarihli radyatör üretimi ve teslimine ilişkin iki ayrı sözleşme imzalanmıştır. İlk sözleşme gereğince ürünler teslim edilmiş ve bir kısım ayıp iddiaları sebebiyle bir kısım ürünler davacı yüklenici tarafından değiştirilmiş veya onarılmıştır. Asıl dava konusu 11.11.2016 tarihli ürünlerin ise davacı tarafından üretilmiş ancak ihtarnameye rağmen davalı tarafından teslim alınmamış olduğu anlaşılmaktadır. Yüklenicinin açtığı asıl davanın konusunun ikinci sözleşme gereği üretilen ürünlerin bakiye iş bedeli olan 196.340,00 TL'nin tahsili, yapılan ödeme nedeniyle davalıya verilen 190.000,00 TL teminat senedi için borçlu olunmadığının tespiti ve senedin iadesi; iş sahibi tarafından açılan karşı davanın konusunun ise ikinci sözleşme gereğince yükleniciye ödenen 190.000,00 TL'nin iadesi ve manevi tazminat istemlerine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; "Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmekle; davanın ayıplı ürün sebebiyle sözleşmeden dönme ve satış bedelinin iadesi istemine ilişkin olması; davacının davalıdan almış olduğu ürünleri ayıplı olduğunu ileri sürerek davalıya iade etmiş olması, davalının iade edilen malları hiçbir ihtirazı kayıt koymaksızın teslim alması ve malların halen davalı şirket bünyesinde bulunması; alıcının yasal süre içerisinde ayıp ihbarında bulunmadığı halde dahi satıcının ihbar süresi geçtikten sonra alıcının iade ettiği malları kabul etmesi halinde ayıba karşı tekeffülden sorumluluğunun devam edecek olması sebebiyle davalının ayıp ihbarının süresinde yapılmadığına yönelik itirazının yerinde olmadığı, bununla birlikte davacının davalı taraftan almış olduğu ürün birim fiyatlarını yazmak suretiyle iade faturası düzenlemesi gerekirken dava dışı şirketten satın aldığı ürün birim fiyatlarını yazarak iade faturası düzenlemesi...