İNCELEME VE GEREKÇE:Dava, taraflar arasında imzalanan araç satım sözleşmesi neticesinde davacıya teslim edilen aracın ayıplı olduğu iddiasına dayalı açılan satılanı alıkoyup ayıp oranında bedelde indirim ve genel hükümlere göre tazminat isteminden ilişkindir....
dayalı dava açılmasının dürüstülük kurallarına aykırı olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir....
Davalı vekili savunmasında, satım konusu makinanın imalat hatası nedeniyle ayıplı olduğunu ve makinanın kusurundan meydana gelen kaza sonucu 2 adet işçinin hayatını kaybettiğini, makinanın ayıplı olması nedeniyle uğranılan zararın tazmini için 2009/528 esas sayılı dava açıldığını beyan ederek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davalının makina bedelini ödemediğini kabul ettiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Davalı taraf satım konusu iş makinasının ayıplı olarak teslim edildiğini ve imalat hatası bulunduğunu beyan ettikten sonra, imalat hatası nedeniyle meydana gelen kazada zarara uğradıklarını, menfi tespit ve tazminat davası açıldığını bildirmiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, ayıplı mal satışı nedeniyle sözleşmenin feshi, bedelin iadesi, bunun mümkün olmaması halinde ayıplı enjektörün ayıpsız yenisi ile değiştirilmesi ve uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Davalı ... Oto Alım Satım Tic. A.Ş vekili, sorunun standart dışı yakıt kullanımından kaynaklandığını bildirerek, davanın reddini istemiştir. Davalı ... Türk Otom. Fab. A.Ş vekili, müvekkilinin satım sözleşmesine taraf olmadığını, husumet yöneltilemeyeceğini, dava konusu aracın enjektörlerinde üretimden kaynaklı bir ayıbın sözkonusu olmadığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Bozdoğan Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen, tarafları, tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Yargıtay 4.Hukuk Dairesinin 24.9.2007 gün, 11093-10684 sayılı, 15.Hukuk Dairesinin 26.10.2007 gün 6446-6656 sayılı 3.Hukuk Dairesinin 4.12.2007 gün 18912-18490 sayılı kararlarıyla meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu’nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava; satılanın ayıplı olduğu iddiasına dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi 13.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Dosyanın 13. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 13.3.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece toplanan delillere,benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacı tarafından davalıdan satın alınan iki adet konteynerda elektrik tesisatından kaynaklı olarak meydana gelen yangın nedeniyle davacının 16.400,00 TL zarar gördüğü, yangının konteynerlardaki gizli ayıptan kaynaklandığı, davacının süresinde ayıp ihbarında bulunduğu, sözleşmeden dönmeye ve satım bedelinin iadesini talebe hak kazandığı , davacının elinde bulunan konteynerların hurda bedeli indirimi ile birlikte 10.000,00 TL satım bedeli tutarı ve ayıp dolayısıyla uğradığı zararlar nedeniyle 6.400,00 TL davacıdan talep edebileceği, manevi tazminata ilişkin talebinin ise koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiş,hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık satım konusu malın ayıplı olduğu ve ayıp nedeniyle yanması sonucu uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Öncelikle malın ayıplı olduğunu mal üzerinde inceleme yapılarak tespit edilmelidir....
Davalı vekili, taraflar arasında cari hesap ilişkisine dayalı 09.02.2005 tarihli akaryakıt alım -satım sözleşmesi bulunduğunu, davacı şirketten satın alınan ürünün ayıplı olduğunu sebebine dayalı İstanbul 10.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2005/495 sayılı dosyasından tazminat istemli dava ikame edildiğini, iş bu dava yönünden bekletici mesele yapılarak takas ve mahsup taleplerinin olduğunu, müvekkilinin davacıya borcunun olmadığını belirterek davanın reddine ve davacının % 40 oranında tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu doğrultusunda taraflar arasında akdedilen alım satım sözleşmesine uygun olarak davacı yanca davalı firmaya akaryakıt ürünü satıldığı, davacının davalıdan 3.580....
-Türk Borçlar Kanunu’nun satım sözleşmesine dair hükümlerinin (TBK m. 207 vd) esasen tacirler arasında yapılan satım sözleşmelerine de uygulanması benimsenmiştir. Bununla birlikte satım sözleşmesinde malın ayıplı olması halinde özel hükümler öngörülmüştür (TTK m. 23/1-c). Dolayısıyla tacirler arası satım sözleşmelerine Borçlar Kanunu hükümleri ile birlikte TTK m. 23/1-c hükmü de uygulanacaktır. -Ticari satımlarda muayene ve ihbar külfeti olay tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’nın 23/1-c maddesinde düzenlenmiştir. Bu hükme göre; Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Ancak ayıp ihbarının bu süre içinde satıcıya ulaşması şart değildir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, taraflar arasında satım sözleşmesine konu aracın ayıplı olduğu iddiasına dayalı aracın misli ile değiştirilmesi, olmadığı takdirde satım bedelinin iadesi, olmadığı takdirde satım bedelinde indirim istemine ilişkindir. Yenimahalle . Noterliğinin 06/06/2018 tarihli araç satım sözleşmesi ile dava konusu aracın davalı tarafından davacıya 45.500,00 TL bedelle satıldığı, davacı tarafından Ankara . Noterliğinin 24/07/2018 tarihli ihtarnamesi ile dava konusu aracın gizli ayıplı olduğu belirtilerek misli ile değişim, olmadığı takdirde satım bedelinin iadesinin talep edildiği, söz konusu ihtarnamenin davalıya tebliğ edilemediği, davacı tarafından eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır....
E sayılı takibine konu 280.000,00 TL bedelli çekin hangi ticari ilişkiye istinaden düzenlendiği, bu çek bedelinin ödenip ödenmediği, bu çek karşılığında satın alındığı iddia edilen malların ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise davalıların bu ayıptan sorumlu olup olmadığı ve bu çek nedeniyle davacının borçlu olup olmadığı hususlarından ibarettir. Asıl davada davacı ...'in manevi tazminat davası yönünden yapılan değerlendirmede; akdi ilişkinin tarafının davacı ...'in temsilcisi olduğu diğer davacı ... ... Ltd. Şti. Olduğu, davacı temsilcinin akdi ilişkinin tarafı olmadığı dolayısıyla akdi ilişkiye dayalı olarak manevi tazminat isteminde bulunmasının mümkün olmadığı sonucuna varıldığından davacı ...'in manevi tazminat davasının aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir. Asıl davada davalılardan ... ... Plastik A.Ş.'ye yönelik dava yönünden yapılan değerlendirmede ise; davacı şirket ile davalı ... ... A.Ş. Arasında herhangi bir akdi ilişki bulunmadığı, ... ... A.Ş....