WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesinin 25/02/2021 tarih ve 2020/13 Esas - 2021/88 Karar sayılı kararı ile; "...davacının davalıdan satın aldığı aracın ayıplı bulunduğu, satım anında yapılan eksper incelemesinde yeterli incelemenin yapılmadığı bu sebeple satım anında davacının ayıplara vakıf olamadığı araçta bulunan ayıpların araç değerini önemli ölçüde etkileyecek nitelikte olduğu, davacının kendisine bildirilmeyen ayıplar sebebi ile bedelde indirim talebinin yerinde olduğu, mahkememizce alınan bilirkişi raporunda ayıpsız hali ile ayıplı hal arasında ki araç bedel fiyat farkının 12.232,00TL olduğunun belirtildiği, raporun yeterli incelemeyi içerir ve denetime elverişli olduğu... ...davacı her ne kadar manevi tazminat talep etmiş ise de davalının manevi tazminat borcu doğuracak kişilik haklarını zedeleyici bir eyleminin bulunmadığı, her ne kadar araçta bir kısım ayıplar bulunmakta ise de bunun manevi tazminat gerektirici nitelikte olmayıp maddi tazminat konusu olabileceği, manevi tazminat talep şartlarının...

Manevi tazminat talebinin değerlendirilmesinde ise; her ne kadar manevi zararın olduğu ileri sürülmüşse de, meydana gelen olayda davacının kişilik haklarına hukuka aykırı bir saldırı olmadığından manevi tazminat koşulları oluşmamıştır. Bu nedenle manevi tazminat talepleri reddedilmiştir. Teknenin geri alınması ve satım bedelinin iadesi talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, maddi zarar yönünden açılan davanın kısmen kabulüne, açılan davada teknenin geri alınması ve satım bedelinin iadesi talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, maddi zarar yönünden açılan davanın kısmen kabulü ile, 10.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, manevi zarar yönünden açılan davanın reddine" dair karar verilmiştir....

Mahkemece, yapılan yargılama ve alınan bilirkişi raporları uyarınca, davacı tarafından ayıplı olduğu ileri sürülen tutkalların yapılan laboratuvar incelemesinde yapıştırma özelliğinin bulunmadığının tespit edildiği, buna göre davacının hatalı mantolama nedeniyle dava dışı ...'e ödediği 11.500 TL'yi ayıplı maldan sorumluluk kapsamında davalıdan talep edebileceği, yine mahkemece yerinde yapılan tespit ve iade alınan tutkallar nedeniyle iade faturasına bağlanan ve ilk defa keşif mahallinde açtırılan 9 fıçı tutkal bedeli 9.000 TL'nin talep edilmesinin haklı olduğu ancak zararına satış yapılan mal nedeniyle istenilen 1.000 TL'nin somut ve kesin bir delille ispat edilememesi nedeniyle bu kısım yönünden talebin kabul edilemeyeceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dava, satın alınan malın ayıplı çıktığı iddiasına dayalı olarak alıcı tarafından satıcıya yöneltilmiş tazminat ve alacak davasıdır....

    KARAR Davacı, davalı şirket tarafından inşa edilen daireyi dava dışı Ş......’den satın aldığını, davalının ayıplı ifada bulunduğunu, ayıplı ifa nedeniyle zarara uğradığını ileri sürerek, fazlası saklı kalmak üzere 17.500TL’nin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı, davacı ile aralarında satım ilişkisi bulunmadığını, davacının aktif dava ehliyetinin bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunmadığı, dava konusu taşınmazı mevcut haliyle gezip görerek satın alan davacının aktif dava ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın husumet nedeni ile reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, ayıplı ifa nedenine dayalı tazminat isteğine ilişkindir. Davacının dava konusu daireyi dava dışı.LL.’den satın aldığı dosya kapsamından anlaşılmakta olup bu husus çekişmesizdir. Davacı, davalının imalatçı-üretici sıfatı ile sorumluluğuna dayanmıştır....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda; "...Dava; Ayıplı Maldan kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Açılan dava ile davacının üretimden kaynaklı ayıplı mal iddiasına dayandığı, üretim hatasından kaynaklı ayıpların üreticiye halefiyet ilişkisinin kendisine tanıdığı haklar ile sınırlı yöneltebileceği, çeşitli Yargıtay ve BAM içtihatlarında da görüleceği üzere 6089 Sayılı TBK göre halefiyetten kaynaklı olarak üretici şirket T8 Tic. Ltd. şirketine Türkiye distrbitörü T4 Ltd. Şirketinin yöneltebileceği haklarla sınırlı olarak ileri sürebileceği, halefiyet ilişkisinin kül halinde sirayet ettiği ve T4 Ltd. Şti'nin tüketici sıfatının bulunmasının mümkün olmadığı, üretimden kaynaklı olarak mülga 4077 Sayılı Tüketiciyi Koruma Kanunu 4. maddesinde açıkca ''İmalatçı-üretici, satıcı, bayi, acente, ithalatçı... ayıplı maldan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumludur. ......

      İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuksal niteliği itibariyle, süre gelen ham madde satım ilişkisi kapsamında ayıplı emtia iddiasına dayalı olarak uğranılan maddi ve manevi zararların tazmini istemine ilişkindir. Yanlar arasındaki uyuşmazlık, paspas imalatında kullanılan ve davacının davalıdan sürekli olarak satın aldığı kauçuklarda herhangi bir ayıp bulunup bulunmadığı, bulunuyorsa niteliğine göre ayıp ihbar süresi içinde karşı tarafa bildirim yapılıp yapılmadığı konularında toplandığı anlaşıldı. Kimya mühendisi bilirkişi tarafından davacı şirketin imalathanesinde bizzat yerinde inceleme yapılarak yaklaşık 1.500 adet iade otomobil paspas takımı yerinde incelenmiştir. Yapılan incelemede sondajlama usulü kutusu hiç açılmamış paspasların denenerek kokusunun tespit edilmeye çalışıldığı görülmüşse de rahatsız edici derecede kötü koku bulunmadığı anlaşılmıştır....

        Uyuşmazlık konusu; satın alınan aracın ayıplı olduğu iddiasına dayalı olarak;16.119,97- TL onarım bedelinin yasal faizi ile birlikte tahsiline, aracın kullanılamaması nedeniyle şimdilik 1.250- TL'si maddi tazminat, 250- TL manevi tazminat istemine ilişkindir. Dava açılmadan önce davacı tarafından dava konusu araçta Ankara Batı 1. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2018/55 Değişik iş dosyası ile delil tespitinin yapıldığı anlaşılmış, dosyanın bir örneği dosyamız arasına alınmıştır. 34 XX 925 plakalı aracın devrine ilişkin davalılar arasında yapılan satış sözleşmesinin 16/07/2018 tarihinde 102.000- TL bedelli olarak yapıldığı, aracın yeni plakasının 34 XX 134 olduğu görülmüştür. A)Maddi tazminat talebi bakımından; Araca ait tüm kayıtlar celp edilip tanıklar dinlenildikten sonra dosya motorlu taşıtlar alanında uzman makine bilirkişisine tevdi edilmiştir....

        Mahkemece istemin, satılan malların ayıplı olduğu iddiasına dayalı sözleşmeden dönme nedeniyle ödenen kısmi semenin iadesi talebinden ibaret bulunduğu, davalının satım konusu malların ayıplarını önceden bildirdiği ve davacının da bunları inceleme hakkına sahip olduğu; davacının teslimden sonra ayıp ihbarında bulunmadığı ve malları ayıplı haliyle kabul etmiş sayılacağı, sözleşmeyi haksız fesheden davacının ödediği peşinatı geri isteyemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine; takipte haksız ve kötüniyetli olan davacının %40 oranında tazminatla mahkûmiyetine karar verilmiş; hüküm davacı şirket vekili tarafından temyiz edilmiştir. Ticari satımlarda ayıp ihbarına ilişkin düzenlemeleri içeren Türk Ticaret Kanunu’nun 25/3 üncü maddesine göre ayıp ihbarına ve muayeneye ilişkin süreler, malın tesliminden itibaren hesaplanır. Taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 3 üncü maddesi, ödemenin tamamlanmasından önce mal teslimi yapılmayacağını hükme bağlamıştır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlığın yerel mahkemenin gerekçeli kararında açıkça belirtildiği üzere, yanlar arasındaki sözleşme gereğince davalının konaklama hizmetlerini gereği gibi yerine getirmediğinden asıl davanın ayıplı hizmet ve bedelsizlik iddiasına dayalı menfi tespit; birleşen davaların ise maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkin olmasına ve böylece mahkemenin benimsemesine göre, uyuşmazlığın tacirler arası hizmet sözleşmesinden kaynaklanmasına, bu tür uyuşmazlıkların tacirler arası hizmet sözleşmesi niteliğinde kabul edildiği yolunda son Başkanlar Kurulu toplantılarında kararlaştırılarak görevli dairenin Yüksek 23. Hukuk Dairesi olduğunun belirlenmesine göre, dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 23. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 15.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller neticesinde ayıplı mal satışı nedeniyle davacının sözleşmeyi geçmişe etkili feshe hak kazandığı ancak ayıbın meydana gelmesinde davacının da müterafık kusurunun (% 20) bulunduğu gerekçeleri ile davanın kısmen kabulüne 45.312 TL tazminatın dava tarihinden itibaren değişen ve değişecek olan avans faiz oranları uygulanmak suretiyle davalıdan alınıp davacıya verilmesine, davacıda bulunan 02.09.2010 tarih 128030 nolu fatura konusu masif panelin ürünlerinin davacı tarafça davalıya iadesine, taraflara yüklenen edimlerin aynı anda ifasına, aşan istemin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 28/04/2014 tarih, 2013/10500 Esas ve 2014/7957 Karar sayılı bozma ilamında ;”Dava; ayıplı mal satıldığı iddiasına dayalı alacak davasıdır....

              UYAP Entegrasyonu